7.BÖLÜM

9.2K 644 171
                                    

Merhabalar canlarım.

Bölüme geçmeden yıldıza basmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayııın.

İyi okumalar...

Yazardan:

Bir insanın dönüm noktası ne zamandır?

Bu soruyu insanlara sorsanız büyük ihtimalle hepsi birbirinden farklı cevaplar verir.

Bazıları aldatıldığımı öğrendiğim de der...

Bazıları sevdiğim kişiyi kaybettiğim zaman der...

Bazıları ailemi kaybettiğim zaman der...

Bazıları mesleğimi elime aldığım zaman der...

Gibi daha bir sürü örnek. Tomrise bu soruyu soracak olursanız tek bir cevabı olmaz. Onun için birden fazla dönüm noktası vardı.

İlki, yetimhanede 5 yaşındayken ailesinin onu istemediği için oraya bıraktığını öğrendiğinde idi.

İkincisi, 16 yaşında yetimhaneye bırakan ailesinin gerçek olmadığını öğrendiğinde idi.

Üçüncüsü, 18 yaşında bir türlü kabul edilmediği aile de karıştığı kız tarafından uğradığı iftira ile o evden gitmesi idi.

Dördüncü ve sonuncusu ise Ömerle tanışmaları idi.

İlk üçünde canı o kadar çok acımasına rağmen, Ömer'in hayatına girmesi ile sanki hiç bir acı yaşamamış gibi hissediyordu. Sanki... Sanki Ömer bunca yaşanmışlığın, karşılığında ona bir ödüldü.

Saatlerce koşmuş, bazenleri ayağı takılmış bazenleri de düşmüş olmasına rağmen, Ömer bitiş çizgisinde ki ödüldü onun için.

Her zaman gururla göstereceği ödülüydü.

' Başardım... Ben bu ödülü kazandım ve yarışımı beni en mutlu edecek şekilde bitirdim.'

Diyeceği ödülüydü Ömer.

Şimdi de bunu düşünüyordu bahçe kapısına doğru giderken.

Ben ödülüme kavuştum ve şimdi, o zamanlar benim yolda düşmeme sebep veren taşları ezerek parçalayacağım.

Bahçe kapısından çıktığın da, kendisine nefretle bakan kızı gördü.

Hiç değişmemiş, diye geçirdi içinden Tomris. Belki bedenen büyümüştü ama bakışları hâlâ aynıydı.

Büyük bir nefret, kin ve kıskançlıkla bakıyordu...

Tomris hiç bir zaman bu bakışlara anlam verememişti. Ki hâlâ da veremiyordu.

Tomris o nefreti kazanacak hiç bir şey yapmamıştı ki ona. Ya da kıskanacağı kadar da, ailesi ile yakında olmamıştı. Hatta belki anlaşırız düşüncesi ile onunla yakın olmaya bile çalışmıştı. Ama sonucun da Nisa, Tomrise 'kendi pisliğini bana bulaştırma yetimhane gülü' demişti.

O laf o gün çok içine oturmuştu Tomrisin. 'Gerçekten de dediği gibi pis miyim ben acaba?' demişti.
Ardından da 'belkide haklıdır' düşüncesi ile uzun bir süre kimse ile temasa geçmemişti.

Aslında Tomris o yaşlarında bu kadar da kırılgan bir kız değildi. Ama hiç bir ailesi olmadığı için bu konularda tecrübesizdi. O yüzden de en ufak söz de bile kırılabiliyordu.

Bunu anlayan Nisa'da bunu kullanmış ve sürekli, Tomrisi kıracak sözler söylemişti. Tabi bunları yalnız başlarıyken söylüyordu. Ailesinin yanında en büyük maduru oynuyordu.

Binbaşı Ve Başkomiser KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin