Ay ışığı

~1 bölüm Sınıf değişikliği

Yine bir okul sabahına uyanmıştım. Bugün en sevmediğim gündü sınavların açıklanacağı ve başarıya göre sınıfların şekilleneceği ben A sınıfındayım en iyi sınıf fakat önceki sınavım pek iyi geçmedi ve açıkcası çok anlayışlı bir ailem olduğunu söyleyemem. Kafamı dersten kaldırmam izin vermiyorlar ayrıca herhangi bir sınavım kötü olunca şiddet uyguluyorlar. Ama ben bunlara alıştım.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi giyinip aşağı kahvaltıyor indim.

Yeri: Günaydın.

Y/a(Yeri'nin annesi):Günaydın

Annemin sesi her zaman ki gibi beni gördüğü için sinirli çıkıyordu. Biliyordum annem ve babam beni sevmiyor.

Y/b(Yeri'nin babası):Ne bekliyorsun otursana

Babamın çıkardığı yüksek sesle irkilip yerime oturdum. Evet onlar sayesinde panik atağım vardı.

Kahvaltı yaptıktan sonra babamla arabaya binip okula doğru gittik. Okula yetiştiğimizde bana görüşürz bile demeden hatta bırak görüşürüzü yüzüme bile bakmadan gitti. Gerçekten bu kadar önemsiz miydim?

Sınıfa gidip sırama oturdum hiç arkadaşım yoktu kimse benimle arkadaş olmak istemiyordu. Zaten kim benimle arkadaş olmak ister ki? Ben sıkıcı,sadece ders düşünen,başını kitaptan kaldırmayan,istese de onlar gibi olmayacak çagırdıkların da dışarı çıkamayacak bir kızdım.

Geldi ders en gergin derse denemenin açıklanacağı ders on yanlışın altındakiler A sınıfın da 10 ve 25 yanlış aralı B sınıfı oluyordu benim şu ana kadar en yüksek yanlışım beş yanlıştı ve bunun için beni öldüresiye dövmüştü babam.

Hoca:Kim Yeri 15 yanlış, Yeri noldu sana yanlışın bayağı bir artmış ben dersten sonra bir ailenle görüşüyüm sen çık tahtaya birazdan yeni sınıfına gideceksin.

Duyuduğum şeylerden sonra kulaklarım duymaz gözlerim gözmez oldu kim ışıkları almıştı? Ay'ın arkasından Güneş'i kim çekmişti? Ay'ın ışığını kim almıştı?

Dakikalar sonra yeni sınıfıma girdim beni gören herkes alayla ya da şaşkınlıkla bakıyordu

X:Kim Yeri'nin devri buraya kadarmış

Bunu söyledikten sonra sınıf gülüşmeye başladı.

Hoca:Kapayın çenenizi Yeri şurada Minho'nun yanı boş geç oraya otur.

Dalga geçilmenin ve eve gidince nasıl dayak yiyeceğimi düşündüğüm için gözlerim doluyor nefesim kesiliyor kalbim sıkışıyordu.

Hocanın söylediği yere geçtim ve oturdum. Kimseye bakmamaya özen gösterdim bu sırada öğretmenin telefonu çaldı ve konuşmaya başladı.

Hoca:Çocuklar sınıflar değiştiği için toplantı olacakmış son iki ders boşsunuz ben şimdi toplantıya gidiyorum sınıftan çıkmıyorsunuz.

Sınıftan mutluluk sesleri çıkmaya başlamıştı. Hoca çıkar çıkmaz herkes konuşmaya başladı. Daha fazla dayanamıyacağımı fark edip çeketimi aldım kapşonunu takıp başımı sıraya yaslayıp sessiz sessiz ağlamaya başladım.

Yanımda oturan çocuğun yanına iki kişi daha geldi ve konuşmaya başladılar bir taraftan ağlıyorum bir taraftan onları dinliyordum.

Mh(Minho):Bu kızı niye herkes tanıyor

Js(Jisung):O okulun en zeki kızı sınavlarda en fazla 1 yanlış çıkartır ama bu sefer 15 yanlış çıkarmış.

Hj(Hyunjin): Ayrıca bazıları kızın panik atağının olduğunu söylüyor. Kızın hiç arkadaşı yokmuş.

Bunları duyunca ağlama şiddetlendi bütün sınıf benim hakkimda konuşuyordu biliyorum.Ayağa kalkıp sınıftan çıktım ve kızlar tuvaletine doğru ilerledim aynı zaman da ağlıyordum içeri geçtim bir kabine girdim ve daha sesli ağlamaya başladım.

Neden beni sevmiyorlardı kimse beni sevmiyor ailem sevmiyor akrabalarım sevmiyor arkadaşlarım sevmiyor neden? Bende değişik olan ne?

İki ders boyunca tuvalet kabininde şarkı dinleyip ağladım. Çıkış zili çalmadan on dakika önce çıkıp sınıfa gittim gözlerim ağlamaktam şişmiş ve kızarmıştı. Sınıfa girdim ve girer girmez bir sessizlik oldu ve herkes bana baktı kalbimin sıkıştığını ve nefesimin hızlandığını hissettim çantama doğru yürüyüp eşyalarımı topladım ve zilin çalmasını bekledim bugün evde neler olacağını bilmiyordum.

Okuldam çıkıp arabaya doğru yürürken kalbim güm güm atıyordu. Arabaya binince babamın sinirden kızarmış yüzüyle karşılaştım.

Y/b:Demek on beş yanlış he demek sınıfını düşürdün ben eve gidince sana ne yapacağımı bilmez miyim.

Yeri:Baba...

Y/b: Bana baba falan deme!

Eve yetiştiğimiz de babam beni kolumdan tutup sürükleyerek odaya götürdü. Bu odayı biliyorum iğrenç bir oda bu odada hep bana vuruyor bu odada işkence aletleri var

Y/b:Demek başarısız oldun

Yüzüme ağır bir tokat attı ve yere yığıldım.

Y/b:Sen yüz karası!

Bir tokat daha atarken bağrıyordu.

Y/b:Ben seni başarısız ol diye mi büyüttüm he?!

Bu sefer karnıma tekme atmıştı. Burnum kanarken dudağım patlamış bir şekilde susuyordum. Yaklaşık yarım saat boyunca döndükten sonra beni bıraktı ama ilk defa bana bunu yapmıştı. İlk defa beni bu kadar sert dövmüştü.

Y/a:Hakettin.

Annemi takmayarak odama çıktım üstümü değiştirdim elimi yüzümü yıkadım. Yüzümdeki yaralar çok kötü görünüyordu. Yarın bunlarla okula gidecektim...

Böyle zamanlarda bana yemek vermiyorlar bu yüzden odamda hep paketli gıda bulunduruyorum ama haberleri yok. Sakladığım yeri açıp bir tane kek aldım oturup yedim. Doyurmasa da açlığımı yatıştırmıştı. Saat çoktan dokuz olmuştu ışığı kapatım yattım ve kendimi uykuya teslim ettim.

___________________________________________

İlk bölüm biraz boş oldu ama olsun