ÜSTEĞMEN VE AVUKAT KAYA.

Bölüm 39

Bu bölümü kitaplarintanrisi hitaben paylaşıyoruz çünkü kendisi diğer bölüme emeğimize saygı olarak satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi çok görmedi.

Hiç bir etkileşimde bulunmayan okurlarımız kendinizden utanın ve bu yaptığınız saygısızlık.

İyi okumalar dileriz.

———————————————————————
Yazarın ağzından :

Kına Gecesine Hazırlık:

Öykü, kına gecesinin sabahında erkenden uyanmıştı. Güneş, pencereden süzülerek odasına doluyordu. Heyecanı, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte içini ısıtmıştı. Bugün, hayatının en özel günlerinden biri olacaktı. Ailesi ve arkadaşları, bu özel gece için her detayı özenle planlamıştı.

Öykü, kahvaltı masasında annesi ve Eda ile birlikte oturuyordu. Annesi, "Bugün senin günün, her şey mükemmel olacak," dedi. Eda da, "Sana en güzel kına gecesini yaşatacağız," diye ekledi. Öykü, onların desteğiyle kendini daha da güçlü hissediyordu.

Kahvaltıdan sonra, hazırlıklara başlamak için Öykü'nün odasına geçtiler. Kuaför ve makyöz, odada tüm malzemeleri hazırlamıştı. Öykü, büyük aynanın karşısında oturdu ve saçlarının yapılmasını beklerken, Eda ona moral veriyordu. "Biraz heyecanlısın galiba," diye şakalaştı Eda. Öykü gülümseyerek, "Biraz mı? Çok heyecanlıyım!" dedi.

Kuaför, Öykü'nün saçlarını özenle taradı ve ince dalgalar yaptı. Saçlarına inci ve çiçeklerle süslenmiş zarif bir taç yerleştirdi. Öykü, aynadan yansıyan görüntüsüne hayran kaldı. Ardından makyözü, yüz hatlarını belirginleştiren, doğal ama göz alıcı bir makyaj yaptı. Kırmızı ruj, bindallısının rengine uyum sağlıyordu.

Giyinme zamanı geldiğinde, Öykü bindallısını özenle giydi. Annesi, "Ne kadar güzel oldun, kızım," diyerek ona sarıldı. Bindallının zarif işlemeleri, ışık altında parlıyordu. Başına işlemeli örtüsünü takarken, Eda yardıma koştu. "Tamam, şimdi hazırsın," dedi Eda, gözleri dolu dolu.

Öykü, son kez aynada kendine baktığında, hayatının bu özel gününe hazır olduğunu hissetti. Derin bir nefes aldı ve gülümsedi.

Bu sırada, Gökhan da kendi hazırlıklarını yapıyordu. Lacivert takım elbisesini giymiş, kravatını özenle bağlamıştı. Ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte hazırlıklarını tamamlarken, içinde tatlı bir heyecan vardı.

Gökhan, aynada kendine son bir kez bakarken, bu geceyi Öykü ile paylaşacak olmanın mutluluğunu hissetti. Babası, "Çok yakışıklı olmuşsun, oğlum," dedi ve omzuna dostça vurdu. Gökhan, "Teşekkürler baba," diyerek gülümsedi.

Gökhan, çiçekçiden özenle seçilmiş bir buket almayı da ihmal etmemişti.

Buketin içindeki kırmızı güller, Öykü'ye olan sevgisini simgeliyordu. Buketi eline aldığında, salona doğru ilerlemeye başladı.

Öykü, odasında son hazırlıklarını yaparken, annesi ve Eda da yanındaydı. Eda, "Her şey hazır, misafirler de gelmeye başladı," diye haber verdi.

Öykü, derin bir nefes alarak, "Tamam, ben de hazırım," dedi. Anneleri, kızlarına son bir kez sarıldıktan sonra, Öykü ve Eda, el ele tutuşarak salona doğru yürüdüler.