5. Bölüm

3.8K 205 8
                                    

Hello gençlik!

Hiç uzatmıyorum,

İYİ OKUMALAR MÜMİN KARDEŞLERİM

_________________

Hasan piçinin söyleyeceği açıklamayı merakla bekliyordum.''Patron az önce haberlere baktık bizimkilerle. Sonra bu kadını gördük.Televizyonu açayım mı?''

Remzi kafasını hızla sallayınca varlığını bile farketmediğim ama herkesin ekranını görebileceği bir köşede duran televizyonu açtı.

Haber kanalına geldiğinde ise bir anda ekranda kendimi görünce anlık olarak kal geldi. Yüzümdeki şaşkın ifadeyle ekrandaki kendime bakktım. ''Bu ben lan amına koyayım.''

Askerlerin üçüde anlamak istermiş gibi bir bana birde televizyondaki yine bana bakıyordu. Beyler ben bile duru anlamadım ki. Habere dikkatimi verdim ve spikerin konuşmasını dinlemeye başladım.

''Sevgili izleyiciler yaklaşık 7 aydır taciz, şiddet, uyuşturucu kaçakçılığı gibi birsürü suçtan aranan ve kayıplarda olan Görkem Kılıç dün gündüz saatlerinde Bağcılar'da yakalandı. Olay anını kameralara alan vatandaşlarımızdan aldığımız görüntülerde suçluyu yakalayan kahramanımızı görüyoruz.'' Ve şerefsizi yakaladığım sahnenin görüntülerini ekrana yansıttılar. Suçlu tam yanımdan geçeceği sırada kolunu tutuyorum ve sonrası malum zaten.

Spiker tekrar konuşmaya başladı. ''Peşinden koşan 3 polisin ve 1 polis arabasının olduğu Görkem Kılıç'ı bir kadının yakalaması ve dövüş hareketleri şuan gündemdeki en popüler konulardan birtanesi. Öğrenilen bilgilere göre suçluyu yakalayan kişi yani vatanımızın kahramanının adı Eftelya Coşkun'muş. Olay anından itibaren henüz Eftelya Coşkun'u gören olmamıştır. Popülerlikte birinciliği alan Eftelya Coşkun kısa sürede genç kızlarımızın umudu, kahramanı oldu sevgili izleyenler. Gelişmeler oldukça sizlerle paylaşacağız. Diğer haberimize geçelim...'' Bunlar benim ismimi nasıl öğrendi? Neyse şükür ki polisler asker olduğunuz söylemek gibi bir hata yapmamış. Yoksa gizlilik diye bir şey kalmazdı.

Yalnız şimdi düşününce,
3 polisin koşarak ve 1 polis arabasının yakalamaya çalıştığı kişiyi sen tek başına yakalıyorsun...

Depodakilere göz gezdirdiğimde askerlerin bana gururla ,diğer iki piçin ise dümdüz bir ifadeyle baktığını gördüm. Onlar bir süre kendi aralarında fısıldaşarak konuştuktan sonra depodan çıktılar. Bende bunu fırsat bilip hemen aklımda bir plan kurdum ve uygulamaya başladım.

İlk işim zincirlerden kurtulmaktı.

Ellerimi, bileklerime bağlı olan zincirlere çevirdim ve bu şekilde güç alarak kendimi yukarı çekmeye çalıştım. Her ne kadar zincirler yanık izlerine deyince canım acısa da şuan tek odak noktam bu askerleri sağlam bir şekilde buradan çıkarıp görevi başarıyla bitirmekti.

Kendimi olabildiğince yukarı çekerken bir yandan ayaklarımı duvardaki çıkıntılara koyarak destek alıyordum. Yeteri kadar yukarı çıktığımda zincirlerin bağlı olduğu çivileri hızlıca söktüm ve çıkarmaya başladım.

Zinciri çözünce hemen aşağıya atladım, üzerimizdeki eşyaların konulduğu masadan kendi aletlerimi aldım ve hızla diğer 3 askerin yanına gittim. Silahıma susturucu takarak onların bileklerindeki zincirleri kırdım. Hepsi bana şaşkınlıkla bakıyordu.

Telsizden kısık sesle helikopter istedim ve tekrar yönümü askerlere döndürdüm.Hala bana şaşkınlık ve anlamsızca baktığını görünce sinirle konuştum. ''Ne kadar süre daha far görmüş tavşan gibi bakmayı düşünüyorsunuz acaba? Ha eğer yakalanmak istiyorsanız siz bilirsiniz.''

Konuşmam ile kendilerine geldiler. Hızla kalktılar ve kendi eşyalarını üzerlerindeki ceplere yerleştirmeye başladılar.

 Boğazımı temizledim ve her zamanki soğuk, sert sesimle konuştum. ''En rütbeliniz kim?'' Üçünün de üzerlerinde ki üniformaları çıkarılmıştı ve yüzleri açıktı. Sadece spor atletiyle durdukları için rütbelerini bilmiyordum. Bir tek benim üniformam vardı.

Aralarından en yaşlı gözüken bir adım öne çıktı. ''Kıdemli Üsteğmen Serdar Yıldırım, Antalya. Emredin komutanım!'' Onunla birlikte diğerleride hazır olda durdu.

''Rahat.'' Derin bir nefes verdim. "Görevim sizi kurtarmaktı. Arka kapıdan tepeye gidin birazdan helikopter gelecek. Bende bombaları yerleştirip arkanızdan gelirim. Anlaşıldı mı? "

Kısık bir sesle hepsi 'emredersiniz komutanım' dedi ve arka kapıdan çıktılar.Birkaç dakika sonra bende arkalarından çıktım .Hızlı ve olabildiğince sessiz adımlarla belirli yerlere bomba koyduktan sonra tepeye doğru yürümeye başladım. Koşarak askerlere yetişince yeterince uzaklaştığımıza kanaat getirerek elimdeki düğmeye bastım ve bütün bombalar aynı anda patlayınca büyük bir gürültü oluştu.

Sesten irkilen askerler, şaşkınlıkla bir duman içindeki kamp alanına birde zaferle sırıtan bana bakıyorlardı.

Ne bakıyon kardeş? Hiç mi kırmızı listede olan kampları patlatan asker görmedin?

"Komutanım hayran kaldım size." En genç duranın konuşmasıyla gülümsedim.

Ama bu gülümseme kısa sürdü çünkü saklandığını sanan bir adet şerefsiz terörist, en yakınında duran askeri sihahıyla hedef almıştı.

Hemen, "Yere eğilin!" Yüksek sesle bağırdım ve silahın asıl hedefi olan askerin üzerine atladım, aynı zamanda teröriste kurşun sıktım.

Ancak 2 silah patlamıştı.

Birisi benim kurşunumdu, teröristi vurduğuna emindim ama peki diğer kurşun?

Boşa mı gelmişti yoksa bizden birini mi vurmuştu?

___________________

Tahminler?

Ve saliselik bir iş olmasına rağmen oy basmaya üşenen tayfaya sesleniyorum! (içerisinde bende varım ) 

Şu gariban yazara bir oyu çok görmeyin be gardeşlarım 

Bayss

ARMİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin