32

155 11 1
                                    

Rosé'den

Gözümü kamaştıran güneş ışıklarıyla uyanmıştım. Bir elimi gözüme atıp gözümü ovuştururken güneşin nerden geldiğinde baktım. Lisa karşımda sırıtarak beni izliyordu. Pislik kendisi yapmıştı. Koluna geçirip konuştum.

"Pislik sen yaptın demi?"

"E tabii. Ben uyandırmasam öğlene kadar uyuyorsun. Kaldır götünüde az farklı yer görsün götün" dedi gülerek. Gıcık ya. Boynuna yaklaşarak kafamı dayadım. Ellerimi de beline doladım.

"Uyuyacak mısın?" Dedi elini belime dolarken. Hayır anlamında bir kaç mırıltıla çıkarttım. Sadece içimden sarılmak gelmişti. Boynuna bir kaç öpücük kondurdum. Kokusu çok güzeldi. Sigara içmesine rağmen onu kokladığımda hiç kokmuyordu. Nasıl yapıyordu bunu?

"Sigara içmene rağmen hiç kokmuyorsun. Nasıl oluyor bu?"

"Belkide sigarayı bırakmışımdır" söylediği şey ile boynundan kalkıp yüzüne baktım. Cidden bıraktı mı? Ne zaman ya?

"Ne? Ne zaman? Neden?"

"Zamanını hatırlamıyorum ama bir kızım ve bir eşim var. Onların sağlığı için bırakmam gerektiğini fark ettim" söylediği cümle ile ağzım kulaklarıma varmıştı. Ben bu kadına çok aşıktım. Emin olmak için dudaklarımızı birleştirdim. Üstdudağını ısırıp geri çekildim. Tamam cidden bırakmıştı.

"Cidden bırakmışsın" Kafasıyla onayladı. Dudağının kenarına öpücük kondurup tekrar koynuna girdim.

"Saat kaç?"

"On" Eunji 12'de okula gidiyordu. Kalkmamız lazımdı. Odanın kapısını açılmasıyla oraya baktım. Gelen kişiyi görünce gülümsemeden edemedim. Yeni uyanmış bir Eunji yanımıza geliyordu. Yatağa çıkıp ortamıza yattı.

"Güüüüünaaaaydınnnn" dedi uzun uzun. Enerjisi asla tükenmeyen bir salyangozdu o.

"Günaydın prenses. Ama Rosé annenin günü daha aymadı anlaşılan" dedi Lisa. Ne yani uyumayı sevemez miydim? Eunji beni dürterek konuşmaya başladı.

"Hadi anne. Uyan. Bugün toplantı vardı" toplantı kelimesini duyar duymaz yatakta doğruldum. Tamamen aklımdan çıkmıştı. O Lina'ya gününü gösterecektim.

"O Lina paçozuna haddini bildirmem lazım" Dedim yataktan kalkarak. Lisa anlamaz şekilde bana bakıyordu.

"Lina mı? O kim?"

"Sana aşık olan biri" diyip gözlerimi devirdim.

"Bana mı? Tanımıyorum bile"

"Sapığın yani. Sen Tayland'daykden Eunji'yi okula götürüyordum ya. Normalde hep sen götürüyordun. Böyle cırtlak sarı saçlı bi kadın yanıma geldi. Bayan manobal nerede acaba dedi. Ne yapacaksınız Dedim. Ona bir şey verecektim de demişti. Ben karısıyım bana verebilirisiniz Dedim. Kadını gözünden tanımıştım. Bi kaldı böyle. Yok ben ona vereyim dedi gitti sonra. Bide Haewon'un annesi dedi ki bu cırtlak hep seni çekiştiriyor. O gün bugündür düşmanım o kadına. Aklı sıra beni kötüleyip velilerle aramı bozacak. Yer miyim ben bunu? Yemem" Derin bir nefes alıp saçlarımı toplamaya başladım.

"Cırtlak sarı saç? Haaa bana Bay Kim'in yerini soran kadın. Iyyy ne paçozmuş" diyip yataktan kalktı Lisa. Eunji'yi kucağına aldı.

"Gel bitanem biz öteki tuvalete gidelim" diyip odadan çıktı. Bende odamızda ki tuvalete girdim. Tuvaletimi yapıp elimi yüzümü yıkadım.

Tuvaletten çıkıp gardıloba yöneldim. Altıma bol beyaz bir kot pantolon aldım,üstüme de siyah bi crop aldım. Odanın ortasında pantolonumu çıkartıp giyinmeye başladım. Açılan kapıyla bir süre durdum. Lisa odaya girip beni süzdü. O da gardıloba yöneldi. Asla çıkarmadığı bol mavi kot pantolonunu ve beyaz atletini aldı. Ben onu izlerken pantolonumu çoktan giymiştim. Üstümde ki tişörtü de çıkardığımda Lisa'nın gözü bedenimde dolaşmaya başlamıştı. Göğüslerime bakıyordu. Crobu üstüme geçirdiğimde önüne dönmüştü. Bu kadının libidosu bitmiyordu.

Always you // ChaelisaWhere stories live. Discover now