Size bir gün gelip on yedi yılınızın çöp olduğunu ve çektiğiniz acıların boşa olduğunu söylüyorlar. Ne yapardınız? Kendimce en mantıklı olanı yaptım. Kapıyı çarpıp Doktorun odasından ayrıldım.
Kalkmış 6 Abin bir de ikizin var diyorlar.
Onlarda esk...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beklettiğimin farkındayım. Kusura bakmayın lütfen. Kitabı baştan yazsam emin olun daha kolaydı. Var olan bir şeyi düzeltmek daha zor...
Haftada bir yeni bölüm gelecek. Haftaya görüşürüz 💗
YENİDEN YAZILDI
Duru Vural ( Saral)
Uyanmakta zorluk çekiyordu. Ne zamandan beri bu denli uyanmakta zorluk çektiğini sorgular olmuştu. Halbuki her zaman tetikte bir uyku geçirirdi. Ailesi olacak insanlar yüzünden geriliyordu. Gözleri sonunda zorlanarak da olsa açıldığında derin bir nefes aldı ve bakışlarını tavana sabitledi. Düz yatmaktan beli ağrıyordu. Yüzünü ekşittiğinin farkında bile olamadan tavanı inceledi. Beyaz olan tavan, kaşlarının çatılmasına sebep olmuştu. Hastane odasını andıran bir yerdeydi. Yaşananlar bir bir aklına düştü.
Ailesi sandığı kişiler onu kandırmıştı. Daha çok gerildiğini hissetti. Stresten elleriyle oynamaya başlamıştı. Buradan kurtulmayı diledi o an. Bir an önce çekip gitmeliydi. Anıl'ı düşündü daha sonra. Ona abi diyecekti eğer bir şey olmazsa. İlk kez birisine güvenmişti, kendisini açmıştı.
Belki hemen yüzüne karşı abi diyemezdi ancak içinden hep abi diyecekti ona.
" İyi misin? Çok fazla iç hesaplaşmaya girdin."
Duyduğu ses ile birlikte çığlık atarak sağına baktı. Dün yanlarına gelen çocuktu bu. Anıl abisinin yanındaydı. Elini kalbine götürerek sakinleşmeye çalıştı. O çocuk ise sandalyeye oturmuş dikkatle Duruya bakıyordu.
" Korktum! Neden bir anda öyle ses ediyorsun ki?" Sakinleşmeye çalıştığı sırada kapı açıldı ve öz annesi olan kadın içeri girdi. Arkasından da bir ton erkek girmişti. Aralarından sadece babası olan adamı ve abisini tanıyordu. Bu kadar kişiyi görünce şaşırmıştı.
Korkmuştu da.
" Kızım iyi misin?" Babasının söylediği ile beraber kendisine yaklaştığını görünce istemsizce serum takılı olmayan elini yüzüne siper etmişti. Kasıtlı bir hareket değildi ama kendisini engelleyememişti.
Yılların vermiş olduğu bir hareketti bu. Şiddettin simgesiydi. Adam da gördüğü davranış sonrasında buz kesilmişti. Kızı, yeni kavuştuğu bebeği ondan korkmuştu. Bir baba için bu olay dönüşü olmayan bir yoldu.
Genç kız beklediği hamle gelmeyince kendisine siper ettiği elini yüzünden çekti. Kalbi korkuyla kasılmıştı. Adam, ona vurmayacaktı. Öz babası elini vurmak için değil sevmek için kaldırmıştı. Bu, genç kızın yüreğini kor gibi yaktı. Kendisini sakinleştirmeye çalışırken adamın arkasındaki Anıl'ı gördü. İstemsizce gülümsedi.
Bu gülümsemeye ne kadar herkes şahit olsa da hepsinin yüreğinde aynı hissi oluşturmamıştı.
Anıl, buruk bir gülümsemeyele, " Yandınız! İlk bana abi diyecek." dedi. Bazıları bu hamleye göz devirse de bazıları da gülümsemişti. Kalabalık bir ailesi vardı artık onun. Elbet onu istemeyenler de çıkacaktı. Ancak o, tüm bu yaşananlara rağmen hayatın ona ikinci bir şansı tanıdığını düşünüyordu. Yaşaması için verilmiş ikinci bir şans.