17/ Sana İhtiyacım Yoktu.

26.7K 961 78
                                    

Multimedya: Arslan... Cihangir. ♥
Şarkı; RAIGN - Wicked Game ♡

Her telden, farklı bir bölüm oldu. Keyifli okumalar dilerim! Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin!

+31.000 kişi olmuşuz! İyi ki varsınız. +31.000 şerefine +5000 karakterli upuzun bir bölüm!

Sizi seviyore...

←→

05:05

İkinci sabahladığım gün.

Odamın balkonunda, ılık rüzgar çıplak kollarımı okşarken, yeni yeni doğmaya başlıyordu güneş. Gecenin laciverti yok olmuştu. Lacivertin belki birkaç ton açığı etrafı sarıyordu. Tuzlu ve temiz koku mis gibiydi. Deniz de hareketsizdi ve gökle aynı renkteydi.

Haziran ayı en sevdiğim aydı. Yaz sezonu yeni başlıyordu. Her yer cıvıl cıvıldı. İzmir, dört mevsim de bile cennet gibiyken, yazları sultan gibi oluyordu.

Temiz ve tuzlu havayı derin derin içime çektim. Kollarımı havaya kaldırıp; tüm dünyayı kucaklamak istiyordum. Bunu, eğer başka bir günde olsaydım yapabilirdim. Sonra kendi kendime gülüp, dalga geçerdim.

Fakat bunu yapacak, takatim yoktu. Üç gün önce, ruhumdaki o eğlenceli küçük kız çocuğu yok olup gitmişti. Üç gün öncesine kadar ne kadar da mutluydum ben...

Arslan'la resmi bir şekilde ilişkimizi açıklamıştık. Teyzelerim ve annemle tanışmıştı. Onun arkadaşlarıyla tanışmıştım.

Mutluydum, o yanımdaydı.

Benimleydi.

Arslan Cihangir, benimle birlikteydi.

Şimdi neredeydi pekala? İyi miydi, mutlu muydu, huzurlu muydu, uyuyor muydu?

Yorgunca elimi sigara paketine uzanıp, içinden rastgele bir tane alıp sabah sigaramı yaktım ve tembelce dudaklarımın arasına koydum. Derin bir nefes çekip, iki parmağımın arasına aldım ve dirseğimi sallanan sandaylenin koluna koyup, baş parmağımı başıma yasladım. Burnumdan duman yavaşça dökülürken, hala daha uyuyan güzeller güzeli İzmir'i izlemeye devam ettim.

Kulaklıklarımdan yükselen Ahmet Kaya'nın sesini düşüncelerim yüzünden duymuyordum bile... Aklım, fikrim sadece Arslan'daydı.

Bana ihtiyacı varken, nasıl kendinden uzaklaştırmıştı beni? Ve ben onun sevgilisiydim. Onun, intihar eden eski bir kırığı ve ölen bir bebeği vardı. Bunu benimle atlatması lazımdı. Ben onun kadar bed durumdayken neden hem kendini, hem de beni cezalandırıyordu? Bunu bize neden yapıyordu?

Telefonuma bir kez daha uzanıp, Arslan'ın son görülmesine baktım. On saniye boyunca baktım.

Üç gün önce, en son, bardayken, ben yanındayken, mutlu mesut gülüp eğlenirken, ortada hiçbir şey yokken, biz birlikteyken... 04.22'ydi.

Arslan'ı tamı tamına üç gündür görmüyordum, kafayı yiyecektim!

Harun'u defalarca sıkıştırmama rağmen bebek olayını bile bilmediği aşikardı. Harun bilmiyorsa, Ece nereden bilecekti? Cem desem, bilsem söylerdim modundaydı. Erdem'de bir haberdi. Ada da bilmiyordu. Ailesiyle zaten tanışmıyordum. Ceyhun Abi'nin yerinde de değildi.

Neredeydi bu herif?! Cehennemin dibindeydi mübarek!

Sigaramdan birkaç nefes daha çektim.

Beni neden kendinden uzaklaştırıyordu? Yahu ben ne yapmıştım! Benim yerimde başka bir kadın olsaydı, şu anda katil gözüyle bakmıştı Arslan'a!

Büyük Patron (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin