DÜZENLENDİ✨✨✨✨✨✨
Büyük lokma ye büyük konuşma dedikleri bu olsa gerek. Yeni bir Duru Saral dönemi derken hasta olmuştum. Kolumu kıpırdatacak halim yoktu. Anlayacağınız bu dönemi ertelemek zorundaydım. Derin bir iç çekerek yatağımda kıpırdandım. Açtım ama kalkamıyordum. Adalet değildi bu.
" Duru?" Hazar'ın sesiyle cılız sesime rağmen gir diye bağırdım.
Kapıyı açıp içeri girdiğinde beni görür görmez kaşlarını çattı.
" Ne oldu sana?" Biraz öksürdükten sonra yüzümü ekşittim.
" Hasta oldum sanırım. Kalkacak halim yok." Hazarın yüzüne baktım. Aklıma gelen şeyi umarım kabul ederdi.
" Yatakta yemek yemesini sevmiyorum. Rica etsem aşağıya kadar kucağında taşıyabilir misin?" Düşünmeden yanıma gelip bedenimi kucağına aldı. Bugüne kadar kimseye ne naz ne de şımarıklık yapabilmiştim. Şimdi bir şansım vardı. Bunu sonuna kadar kullanmak istiyordum.
Hazarın kucağında aşağıya kadar indim. Hazarın beni kucağında taşıdığını gören tüm aile üyeleri korkuyla yüzüme bakmaya başladılar.
" Kızım iyi misin?" Babam yanımıza hızlı adımlarla gelip beni Hazarın kucağından aldı. Onun sorusuna hapşırıkla cevap verdim. Burnum akıyordu.
" Çok halsizim." Ciğerden öksürdüğümde canım yanmıştı. Göğsümdeki doluluk hissi geçmiyordu. Bora'nın yanındaki boş sandalyeyi çekip oturmamı sağladı.
Annem de ayağa kalktığında elini alnıma koydu.
" Ateşin yok ama iyi üşütmüşsün kızım. Biraz yemek ye daha sonra aile doktorumuzu arayıp buraya gelmesini isteyeceğim." Ona başımı salladım.
Herkes geri yerine oturduğunda çatalı elime aldım. Kolum çok ağrıyordu. Peyniri alamayacağımı hissettiğim an vazgeçtim. Çatalı geri bıraktığım an tabağım havalandı. Boraya kaşlarımı çatarak baktım.
" Ne yapıyorsun?" Omuz silkti.
" Tabağını dolduruyorum gördüğün gibi." Bir anda yüzüme baktı. " Yoksa görmüyor musun Durucuk." Yanaklarımı şişirerek ofladım.
" Dengesizsin Bora." Buruk bir şekilde gülümsedi.
" Her zaman tatlım. İkizler burcu olmak bunu gerektirir." Ondan ilk kez böyle bir çıkış görüyordum. Şaşkınlıkla yüzüne baktığımda dilini damağına çarptırarak cık dedi.
" Ağzını kapat sinek kaçacak." Doldurduğu tabağı önüme bıraktığında yemeye başladım. Gerçekten de açtım.
Kahvaltı bittiğinde herkes bir yerlere dağıldı. Bora, Dinçer ve ikizlerin nerede olduğunu bilmiyordum. Hazar ve Emir okula gitmişti. Ben ise hala raporluydum. Doktor kontrol ettikten sonra bronşit olduğumu söylemişti ve birçok ilaç yazmıştı. Tabii bu ilaçları alma görevi sevgili babama kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Oyunu ( Gerçek Ailem)
Teen FictionSize bir gün gelip on yedi yılınızın çöp olduğunu ve çektiğiniz acıların boşa olduğunu söylüyorlar. Ne yapardınız? Kendimce en mantıklı olanı yaptım. Kapıyı çarpıp Doktorun odasından ayrıldım. Kalkmış 6 Abin bir de ikizin var diyorlar. Onlarda esk...