Selam,ben geldim. Hoşta geldim sanırım.
Başlama tarihlerinizi şuraya alabilirim👉🏻
Bölümler yeniden düzenlenmiştir!
Bölüme başlamadan oy vermeyi ve satır aralarında bol bol fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın!!!
Kurgu da bazı yazım yanlışları olabilir. Lütfen, bunun bilincinde olarak okuyunuz ve diğer kitaplar ile karşılaştırmayınız!!
Keyifli okumalar 🎀°°°
5 Mayıs 2024, MARDİN
Soğuk kendini içime ilmek ilmek işlerken buz gibi olmuş çayımdan büyük bir yudum aldım. Tüm güzelliğini yavaş yavaş kaybetmiş, ne eski sıcaklığı kalmış ne de eski tadı kalmıştı.
Tıpkı insanlar gibi.
Ben, Deniz Kılıç. Yirmi üç yıldır nefes aldığım her günü zehir eden insanlarla yaşıyordum. Hiç bir zaman o mutlu aile tablosunda yer alamamıştım. Kısacası ismimden başka hiç bir şeyim yoktu. İşte ben bu kadardım. Daha fazlam yok.
Gelişi güzel topladığım saçlarımdan bir kaç saç tutamı firar etmiş gözümün önüne düşmüştü. Bana hiç bir zararı yoktu ama yüzüme çarpan rüzgar alıp geriye götürmüştü. Akan burnumu koluma sildirdiğimde saatlerdir önümde duran ve içinde bir kaç yudumluk çay kalmış bardağı kenara iktirdim. Başıma saplanan keskin ağrı ile kafamı masaya vurdum. Biraz sert kaçmış olacak ki alnım zonklamaya başladı.
"Zaten az, yok etmeye mi çalısıyorsun?"diye konuşan abime göz devirdim. Yan tarafımda ki sandalye çekilirken,"niye uyumadın?"diye sordu bu kez. Susmuyor oluşuna karşı derin bir nefes verdim. Cevap vermediğimde aramızda kısa bir sessizlik oluştu. Bir kaç dakika daha sessizce oturduktan sonra kalkarak konaktan çıkıp gitti. Gittiği yer hep aynıydı. Evine, Helin'e.
Bense yine yalnızlığım ile başbaşa kaldım. Yine yapayalnız bırakıldım. Kafamı geriye atarak havada parıldayan yıldızlara baktım. Hepsi pasparlaktı ama hiç biri içimde ki karanlığı aydınlatamıyordu. En ufak bir sızıntı bile yoktu. Karanlıktı ve ben karanlıktan korkuyordum. Boğuluyordum ama yaşamaya devam etmek zorundaydım.
Çünkü ben her şeye rağmen yaşamak istiyorum.
Biraz daha oturup odama geçtim. Yatağa girdiğimde ısınmaya çalıştım. Saat çok geç olmuştu. Akıp giden saatler kafamdaki dönüp duran, neredeyse beynimi patlatacak olan sesleri götürmüyordu. Aksine her dakika bir yenisi daha eklenerek çoğalıyordu.
Açık olan ve ensemi yakan saçlarımı bileğimde ki toka ile hızlıca dağınık bir topuz yaptım. Uzanarak komodinin çekmecesini açtığımda ilaç yığınını karıştırarak uyku ilacımı buldum ve bardağa doldurduğum su ile birlikte yuttum. Şuan istediğim tek şey, uykuydu. Bir nevi her şeyden kaçış yolu da denilebilirdi.
🔗
İçlerine kahvaltılık koyduğum tabakları bir tepsiye yerleştirdim. Esma, benden önce davranak tepsiyi alıp mutfaktan çıktı. Esma; onlar için evin yardımcısından başka bir şey değildi ama benim için bir arkadaştan çok kardeşti. Her an yanımda olan, ne olursa olsun beni bırakmayan bir kardeş. Dört yıl önce mezarlıkta karşılaşmış sonrasında birbirimize sımsıkı bağlanmıştık. Benden sadece bir kaç yaş büyük olmasına rağmen yaşadıkları çok ağırdı. Gerçi benimde ondan pek bir kalır yanım yoktu. Hayatlarımız farklı olsa da acılarımız aynı sayılırdı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN
HumorUYARI: +18,şiddet ve küfür unsurları içerir!! ** TÜM HAKLAR SAKLIDIR! -20.04.2024-