İyi okumalar 🤍
-
"Gözlerine bakarken güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma, bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde kayboluyorum..."
"Yeşil pırıltılarla uçsuz bucaksız bir uçurum, durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin: Sırrını her gün bir parça veren fakat hiçbir zaman büsbütün teslim olmayacak olan..."
Yoongi'den önceki hayatımın nelerden ibaret olduğunu düşünme fırsatı yakaladığımda aklıma dolan ilk şeyler; şiirlerim, kitaplarım ve kemanımdı. Şimdi bu çocuğun hepsinin bir başyapıtı olduğunu biliyor olmak resmen zevklerimin vücut bulmuş hali ile birlikte olduğumu kabullenmekti. Verilmiş en güzel hediyeyi hakedecek ne yaptığım kısmını ise hala çözebilmiş olmadığım için bütün gün bunu konuşmaya başlamıştık.
"Bence sen benim önceki hayatımda olan tutkularımdan biriydin Yoon çünkü seni bir kişiye indirgeyemiyorum."
"Tıpkı şimdi yaptığın gibi bebeğim, farkında isen hala benim senin zevklerini oluşturduğumu düşünüyorsun. Bence ben senin hayatında güzelliklerle bulunan birisi değildim. Öyle olmalı ki bu defa bize biçilen kader böylesine eşsiz güzelliğe sahip olsun. Seninle bu anları yaşamak için önüme sürülenler ne kadar ağır olursa olsun senin için değerdi, karşılığı çok güzel çünkü."
Tamir etmeye çalıştığı gitar ile ilgilenmeye devam ederek hazırladığım meyve suyunu içiyordu. Islanan dudaklarına bıraktığım öpücük ile mandalina tadını aldım.
"Neden biz ceza alıyormuşuz Yoongi ya, ben senin başka bir hayatta bile olsa acı çekmeni istemediğim için ruhunu insan bedeninde hayal etmiyorum. Bir karşılığı olacaksa eğer onu bu melekten farksız ruhun ile ödüyorsun bebeğim."
"Bana hep öyleymiş gibi geliyor çünkü hatalarımın karşısında cezalar vermek yerine bana kötü olanı verdiğinde karşılığının iyi olacağına alıştırmışım düşüncelerimi. Öyle olduğunu varsayarsak da senin hayatını batıran biri olduğumu düşünüyorum ve bu yüzden çok canımın yandığını da. Şimdi ise bir teselliymişcesine bana en çok isteyeceğim şey olan birlikteliğimizin verildiğine inanıyorum."
"Çok melankolik bir tavır almışsın bu duruma karşı sevgilim, içinde böyle güzel bir kalp varken sana kötü bir hayat biçilmesini kabul etmiyorum. Ama varsayıyor isek bile sen benim hayatımı batıran değil güzelleştiren tarafta kalıyorsun hep güzelim. En fazla beni becerirken canımı yakmışsındır falan onu da en içten şekilde istediğime emin olabilirsin."
Gülmesine sebep olan cümlemin sonuna kafasını sallayarak karşılık verdi. İşi biten gitarı kenara bırakarak önündeki meyve suyunu içmeye devam etti.
"Tamam o halde varsayımlar üzerinden devam edebiliriz ki bu kabul etmenin başlangıç kısmıdır. Hey, hey itiraz etmeden önce bekle! Bir rüya gördüm Jimin-ah, seninle vedalaştığım bir rüya gördüm ve bu çok gerçekçi olduğu kadar acı vericiydi. Bunun bağlantılı olduğunu düşünüyorum çünkü gördüğüm hiçbir rüya anlamsız olmadı aksine hep bir şeyler kattı hayatıma tıpkı senin beni izlediğini fark etmeden önce rüyamda karşılaştığımız gibi."
Duraksayan bedeni ile bende bir süre ne diyeceğimi bilemez hale gelmiştim. Elindeki bardağı kenara bırakarak yanıma gelip kafasını dizlerimin üzerine koydu.
"Biliyorum sen böyle durumlardan pek haz etmezsin ve haklısın da güzelim ama içimi böylesine yerken sende bu konuyu açınca söylemek istedim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moonchild/Yoonmin
FanfictionJim, sıkıcı yaz günlerinden kurtuluşu olacak bir gecede ayın ona getirdiği hediyeyle karşılaşır.