37.bölüm (FİNAL)

3.8K 121 42
                                    

Çıktığım, günün son toplantısı ile derin bir nefes alabildim. Şirkete adımımı attığımdan beri dört tane farklı toplantıya gitmiştim ve daha kahvaltı bile edememiştim.

Odama giderken Mine'ye,

"Bana sert bir kahve getirir misin ve de son toplantının belgeleri ve özetini de getir" dedim.

Beni onayladığında odaya girip yorgunlukla kendimi sandalyeye atmıştım. Sabahtan beri sadece konuşma sesi duyduğum için başım ağrımıştı.

Kendi kendime ağrıyan başımı ovarken kapı çaldı. Gel diye seslendiğimde içeri Mine girdi. Elinde olan kahveyi masaya bırakarak,

"Dosyaları da hemen getiriyorum Eliza Hanım" diyerek odadan tekrar çıktı.

Getirdiği kahveden küçük bir yudum aldım ve gözlerimi kapatarak geriye yaslandım. Birkaç dakika sonra Mine elinde dosyalar ile içeri girdi.

Başımı dikleştirdim ve önümde olan kahveyi biraz geriye itekleyerek Mine'nin oraya koymasını sağladım.

"Teşekkürler Mine, çıkabilirsin"

Aklıma gelenle çıkmak üzere olan Mine'yi durdurdum.

"Aa Mine!"

Bana doğru dönerek,

"Buyrun Eliza Hanım?" dedi.

"Alkın neredeydi?"

"Yılmaz Holding ile olan toplantı için oraya gitti"

"Ah unutmuştum, tamam çıkabilirsin"

Mine odadan çıkınca dosyalara göz gezdirmeye devam ettim. Hepsi bugüne ait olmasına rağmen epey çoktu. Bir an önce bunları bitirerek eve gidip dinlenmek istiyordum. Teker teker dosyaları incelemeye balşadım. Şirkete yeni yatırımcılar alacağımız için işlerimiz şu sıralar baya yoğundu.

Tek tek dosyalarla ilgilenmeye devam ederken en son iki tane kalmıştı. Oflayarak üstteki dosyayı aldığımda altından bir tane zarf çıktı. Kaşlarım istemsizce çatılırken zarfı elime alarak inceledim.

Mine bana neden söylememişti ki bir zarf geldiğini? Unutmuş olabilir miydi acaba?

Üzerinde hiç birşey yazılı olmayan zarfa anlamdıramayarak baktım. Kimden gelmiş olabilirdi ki?

Elimdeki kalemi dosyanın üzerine bırakarak zarfı araladım. İçindeki kağıdı yavaşça çıkartıp okumaya başladım.

"Eliza, seninle konuşmamız ve bu işi sonlandırmamız lazım artık. Kaçarak oynamaktan sıkıldım, ya sen ya da ben öleceğim. Sana birazdan söyleyeceğim adrese tek başına gelmeni istiyorum, eğer birini yanında görürsem ailenden başlayarak hepinizi öldürürüm. Umarım dediklerimi ciddiye alırsın.

************* adresinde seni bekliyor olacağım. Merak etme ben de tek geleceğim :) Sözümü herzaman tutarım.

-Belçin.."

Belçinden gelmesi şaşırmama neden olmuştu. Okuduğum cümlelerle sinirden kıpkırmızı olmuş kaşlarımı çoktan çatmıştım. O adrese gidecektim elbette ve onu öldürecektim.

Hırsla çekmecemde bulunan silahı belime yerleştirip iyice sakladım, elim boş gidemezdim ona güvenmiyordum. Elimde kalan notu ise sinirle buruşturup yere fırlattım ve hızlıca dediği yere gitmek için şirketten çıktım.

Arabama binerken bir yandan da söylediği adrese bakıyordum. Uçurum kenarında olduğu gösterilen adres ile kaşlarımı tekrar çattım. Ne planlıyordu bu kız?

Ortağım Bir MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin