22.bölüm

18.3K 725 57
                                        

Karan benden özür diliyordu bu yaşadığımız durum çok saçmaydı Karan benim sevgilimdi bu yaptıkları normaldi ama ben asla kendimi daha ileri gitmek için hazır hissetmiyordum.

"Karan, ben özür dilerim aslında bu yaşadığımız normal şeyler ama ben kendimi hazır hissetmiyorum, ilerisi için lütfen beni yanlış anlama."

Karan bana yaklaşıp:

"Güzelim özür dilerim gerçekten bu kadar ileri gitmek istemezdim ama kendimi durduramadım ve çok özledim seni."

"Anlıyorum bende çok özledim seni ama...."

"Ama korkuttum seni çünkü ben aptalın tekiyim."

"Hayır Karan deme kendine öyle şeyler lütfen."

Onu bu akşam üzmeye proglanmış gibiyim. Sürekli kırıyor ve birde bunun üzerine o benden özür diliyordu.Tabi bu gece Karan da pek kendi gibi değildi.

"Karan yanımda kal aptallığı ben yaptım kusura bakma."

"Güzelim tamam kapatalım istersen bu konuyu ve hiç birşey olmamış gibi devam edelim olmaz mı.?"

Başımı onaylar şekilde salladım ve ona karşı bu tavrı göstermemem gerekiyordu. Aramızda sesizlik olmuştu. O yaptıklarından utanmış bende gösterdiğim saçma davranıştan utanmıştım. Sesizliği bozan ben olmuştum.

"Karan..."

"Efendim güzelim."

"Benim hiç erkek arkadaşım olmadı daha doğrusu hayatıma katmak istemedim kimseyi sen benim için bir ilksin ve sen her bana yaklaştığında kalbim yerinden çıkacak gibi atıyor ama daha ilerisi içinde korkuyorum n'olur sadece beni anla."

"Haklısın istemediğin birşeyi zorla yapmaya hakkım yok. Özür dilerim tekrardan"

"Artık özür dilemesen mi Karan."

Ben gülümseyerek söyleyince oda gülümsedi. Onu yeni tanıyordum sonuçta ve daha çok zamanım vardı onu tanımam için. Karan özünde çok iyi bir insandı. Hala daha karan hakkında bilmediğim şeyler vardı.

İş için sürekli şehir dışına gidiyorum diyordu. Onun iş dediği nasıl bir iş onu dahi bilmiyordum. Söyleyince bilmemi istemiyor gibi sürekli konuyu değiştiriyordu.

Bu akşam olduğu gibi işinin ne denli tehlikeli olduğunu da anlamıştım.

Ben Karan'a çok kısa süre içinde bağlanmıştım. Şuan ise kaybetmekten korkuyordum.

Gece Karan'ın odamdan gitmesini istememiştim yarası kötü gözüküyordu. Gece beraber uyuduk. Zaten saat yeterince geç olmuştu.

Ona sarılıp uykuya dalmıştım sabaha karşı Karan'ın inleme seslerine uyandım. Gözümü açtım ayakkanıp Karan'a baktım ter içinde kalmıştı terini silmek için elimi alnına attığımda ateşler içinde yanıyordu.

Bir kaç kez seslensemde sesime karşılık veremeyecek kadar halsizdi. Bu durumu beni iyice korkutuyordu. Artık hastaneye götürmek şarttı. Telaşla İnip aşağıdan Cevat'a seslendim saat sabahın 5 iydi.

"Cevat... Cevat. Yardım edin lütfen."

Ağlayarak söylemiştim evdekiler sesime doğru koşarak geldiler endişeli sesim etrafımdakileri de endişelendirmişti.

Cevat:
"Yenge ne oluyor."

Dedi telaşla

"Karan... karan çok kötü durumda n'olur yardım edin."

Cevat hızla odaya girdi ve birini aradı yarım saat sonra doktor geldi ve Karan'a baktı durumu kötüydü. Yarası çok derin olduğu için hastaneye götürmeleri şarttı ve enfeksiyon kapmıştı.

Karan'ı apar topar hastaneye götürdük. Doktor tedavisini yaptıktan sonra odaya alınmıştı. Zorda olsa ateşi düşmüştü onun için çok korkmuştum.

Odada yanı başında elini tutup uyanmasını bekledim.

Karan gözlerini açmıştı önce bir etrafına daha sonra bana bakıp.

"Benim burda ne işim var"

"Sabaha karşı çok kötü oldun doktor çağırdık ama durumun evde tedavi edilemicek derecede olduğu için hastaneye getirmek zorunda kaldık."

Dedim. Karan pek hastaneleri sevmezdi ve uyandığı gibi eve gitmek istediğini söyledi.

"Ben iyiyim eve gidelim."

Dedi doktor demeden onu burdan çıkarmayacaktım. Israr etti ama onu hastanede kalması için ikna etmiştim bu geceyide burada geçirdik. Ertesi gün karan biraz daha iyi olmuştu ve bizde çıkışımızı yapıp çıktık.

Onu iyi gördükçe bende iyi oluyordum.

Babamın BorcuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin