Kurşun

16 2 22
                                    

Odamda oturuyordum düşünmemek için dosyaları tekrar tekrar gözden geçiriyordum. Ne yapacaktım? nasıl yapacaktım?  Algın'dan nasıl ayrılacaktım. Hakan'ın lanet sesi aklıma geldikçe ondan biraz daha nefret ediyordum.

...

Ahmet bey Emir beyin imzalaması için bir dosya vermişti. Odanın yerini Algın'ın odasını ararken görmüştüm. Kapının önünde durdum derin bir nefes alıp kapıyı açtım ama açmamla Algın'la burun buruna gelmem bir olmuştu. Algın ne zamandır bu kadar yakışıklıydı. 

Hemen geri çekilmişti , yoksa benden rahatsız mı olmuştu? geri çekildiği gibi hemen Emir beyin yanına gittim ve dosyayı imzalattım. O sırada Algın odadan çıkmıştı. Kısa bir süre sonra bende çıktım çıktıktan sonra telefonum çaldı arayan Ahmet beydi hemen telefonu açtım.

''efendim Ahmet bey '' '' Asena elindeki dosyayı Algın'a da imzalat öyle getir. '' tamam Ahmet bey'' Algın'ın odasına giderken bir kolumdan tutup kenara çekti. Tam çığlık atacakken Hakan'ı gördüm ''senin burada ne işin var ne hakla beni böyle kenara çekersin?'' Hakan her zaman ki şerefsiz sırıtışıyla

''ama sevgilim ben senin için geldim '' yüzüne bir tane yapıştırdım. ''bir daha sakın bana sevgilim deme duydun mu?!'' Hakan sinirle bana döndü ve ''öyle mi?'' dedi. Ona meydan okuyarak '' öyle'' tekrar sırıtarak ''sevgi- pardon Asena hanım size bunu ilk ve son kez anlatacağım'' gerçekten sinirlenmeye başlamıştım.

'' Algın'la sevgili olup onu tek edeceksin. Eğer dersen ki yapmam o zaman onun mesleğin bitiririm tek bir iftirama bakar '' donup kalmıştım. '' ne saçmalıyorsun sen?'' sırıtışı git gide yayılıyordu. '' saçmalamak mı senin gibi bir hanımefendiye hiç yakıştıramadım.''

Onunla daha fazla konuşmadan Algın'ın odasına gittim...

...

Odamda kaçıncı kez kontrol ettiğimi bilmediğim dosyayı tekrar kontrol ediyordum. Ta ki kapım tıklatılana kadar  kafamı kapıya çevirdiğimde Algın'la karşılaştım ''sevgilim ''diyerek içeri girdi onu görünce heyecanlanıyordum, hemen ''efendim '' dedim. Bir sıkıntı olduğunu anlamıştı. ''iyi misin?'' ne yapmalıydım söylemeli miydim evet söylemeliydim.

'' Algın ben sana bir şey söyleyeceğim '' gerilmişti ''dinliyorum'' derin bir nefes aldım. Ve her şeyi anlattım Algın tek kelime etmemişti en sonunda bana bir adım yaklaştı ve '' sana tek bir şey soracağım'' bu seferde ben gerilmiştim'' dinliyorum'' '' bana Hakan seni tehdit ettiği için mi dokundun?'' şok olmuştum hemen cevap verdim. '' yani ilk yanına geldiğimde Hakan dediği içindi ama sana yaklaştıkça zaten sana karşı bir şeyler hissettiğimi fark ettim''  başını sallayarak ''anladım'' dedi. 

Ve odadan çıktı. Şimdi ne yapacaktım söyleyerek yanlış mı yapmıştım...

ALGIN'DAN

Duyduğum şeyler sinirlenmem ve Asena'nın bana isteyerek dokunmamıştı ne kadar gizlemeye denese de anlamıştım ve bu beni delirtmek için yeterliydi. Kafa mı dağıtmam gerekiyordu. En azından bir süreliğine sakinleşene kadar, Asena'yı sinirimle baş başa bırakmak istemiyordum Tanıdığım birinin mekanına sürdüm, içeri girdiğimde yüksek sesle müzik çalıyordu.

Boş bir masaya geçtim mekanda çalan şarkının sözleri dikkatimi çekmişti

Yoksun, yanımda yoksun

Diyo'lar  '' Olsun, unut onu yenisi gelir''

Ben onsuz kalamam sonsuza kadar 

Olmaz, yıkılır mahvolur biterim

İlk defa kendi mi bir şarkıyı bu kadar yakın görmüştüm.

Bak bana, gör beni ne haldeyim

Kendime benzeyen bi' gölgeyim

YENİDENWhere stories live. Discover now