İyi okumalar canlarım. Görüşlerinizi bildirmeyi unutmayın. Sizleri seviyorum💞
Yeni bölüm oy sınırı: 45 Oy, 10 Yorum
Duru Saral
Yaşamıyormuş gibi hissediyordum. Kimse bana yaşıyorsun da diyemezdi. O gün yaşadığım acı hala kalbimdeydi. Herkesten nefret etme raddesine gelmiştim. Ediyordum da. Hastaneden çıkalı bugün tam sekiz gün olmuştu. Eve geldiğim ilk an herkes beni odamda sansa da onları dinlemiştim ve fırtına asıl o an kopmuştu.
Anıl'a kırgındım. Düzgün düşününce haklı olduğu kanaatine vardığım için de kendime kızgındım.
Konuşuyorlardı. Dinçer hararetli bir şekilde babama bir şeyler anlatıyordu. Olanları duyunca şok geçirdim. Herkesten beklerdim. Dinçerden bile beklerdim ama Anıldan asla. Beni gelir gelmez kabullenen o çocuktan hiç...
Anıl'ın savunması geldi aklıma. Dağ gibi çocuk ailesi karşısında ağlamıştı.
" Kardeşim o benim! Abisiyim lan ben onun. Nasıl bilerek ölüme ittiğimi düşünürsünüz? Anlamıyorsunuz. Anlamayın ama beni kötü de bilmeyin. Adamımızı ifşa edemezdim. O adamın bir sonraki hamlesini kimse bilmiyor. Sırada hangimiz var bilmiyoruz. Ölmek mi istiyorsunuz?" Şaşırsam da beklediğim o soru Emir den gelmişti. En küçük abim.
" Peki ya Duru ölseydi? O zaman ne olacaktı?" Anıl cevap vermemiş elini cam sehpanın içerisine geçirmişti. Her yer cam kırığı ve kandı artık. Eli kanıyordu. Gözlerinden yaşlar akıyordu.
" İzin vermezdim! Gerekirse kendim ölürdüm ama onun ölmesine izin vermezdim." Vermeyecekti. Gözlerinde görmüştüm bunu. Yanlarına gitmedim. Bildiğimi bilmiyorlardı. Arkamı dönerek odama doğru ilerlerdim.
Düşünmeye ve aklı selim bir şekilde karar vermeye ihtiyacım vardı. Anıl'ı hemen affedeceğimi sanmıyordum ama onu neden anladığımı da bilmiyordum. Canımı yakıyordu bu durum. Yatağımda sağa dönerek sırt üstü uzandım. Tavana bakıyordum. Bir elim karnıma gitti. Gözyaşları içerisinde dokundum oraya. Benden tüm duygularımı almışlardı.
Kadın doğuma da gitmiştik elbet ama sonuç değişmemişti. Tedavi olmam gerekiyordu ama onun da yüzde yüz bir sonuç vereceğinden emin değillerdi. Bir ihtimale tutunuyordum anlayacağınız. İki elimle yüzümü sıvazlayıp ayağa kalktım. Karnım acıkmıştı. Günlerdir doğru dürüst yemek yemediğim için başım dönüyordu biraz. Sanırım ağlamam da buna katkı sağlamıştı.
Merdivenlere tutunarak mutfağa indim. Kimse ortalıkta gözükmüyordu. Saatin kaç olduğunu da bilmiyordum. Dolabı açıp ekmek çıkardım. Ardından da bulduğum krem peyniri aldım. Kapağı kapattıktan sonra çekmeceden kahvaltı bıçağı alıp masada kendime doyurucu bir iki şey hazırlamış oldum.
Ekmeğe krem peyniri sürdükten sonra bir ısırık aldım. Midem şu an bayram ediyordu.
" Günaydın." Kafamı kaldırdığım an Arın'ı gördüm. Dağılmış saçları ve şişmiş gözleriyle bana bakıyordu. Sağ eliyle gözünü ovuşturduktan sonra esnedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Oyunu ( Gerçek Ailem)
Teen FictionSize bir gün gelip on yedi yılınızın çöp olduğunu ve çektiğiniz acıların boşa olduğunu söylüyorlar. Ne yapardınız? Kendimce en mantıklı olanı yaptım. Kapıyı çarpıp Doktorun odasından ayrıldım. Kalkmış 6 Abin bir de ikizin var diyorlar. Onlarda esk...