Bölüm ³¹ ~ Geçmişten Gelen

3.2K 209 28
                                    

Sınırı geçemediğiniz için üzgünüm ama doğum günüm şerefine bölüm atacağım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sınırı geçemediğiniz için üzgünüm ama doğum günüm şerefine bölüm atacağım. Lütfen sınırı geçin bebeklerim🫶

Bugün yazarınızın doğum günü🎈

Sınava girecek olan hepinize başarılar dilerim✨🫰🏻

Yeni bölüm sınırı: 60 Oy, 20 Yorum

Duru Saral

Özlemek böyle mi hissettirirdi? Geçmiş özlem kokabilir miydi? Hissettiriyormuş. Dibine kadar da kokuyormuş. İkizim bana tuhaf bir şekilde bakıyordu ancak ben koyu gözlerini bir an olsun üzerimden çekmeyen Doruk'a bakıyordum. Burada olması garipti. Bizim burada bu şekilde karşılaşmamız garipti. Ona bir sürü soru sormak istiyordum.

Bir an olsun beni görmeye gelmiş miydi mesela? Ben onu unutmuştum. Onun yanından ayrıldıktan sonra başıma aldığım darbe yüzünden o günü bir daha hazırlayamamıştım. Ta ki o adamın işkencesine maruz kalıncaya kadar.

Hayattan nefret ettim. Nefret etmeme sebep olanlardan tiksindim. O adamınsa ölmesini istedim.

Mehmet Emin Zade, ölmeyi hak ediyordu. Biz, yaşamayı hak ettiğimiz halde öldürülüyorduk. Adalet yoktu. Eğer adalet sağlanamıyorsa kendi adaletinizi bir şekilde sağlamanız gerekiyordu. Bizimde sağlamamız lazımdı.

Annem o adaleti sağlamaya gitmişti ancak narindi. Eli nasıl silah tutuyor onu bile anlamıyordum. Daldığım düşüncelerimden kurtulmama; Hazar'ın omzuma koyduğu eli sebep oldu. Bakışlarım ikisini bulduğunda bana şaşkın gözlerle bakıyorlardı.

Hazar ne olduğunu anlamıyordu.

Doruk ise geçmişinden gelen gizemli kişiye bakıyordu. Yani bana.

" Duru? Cidden sen misin?" Belki ilk konuşmamız böyle olmamalıydı ama diyecek bir şey de yoktu.

" Doruk?" Dedim sorgular gibi. Bana bakmak yerine Hazar'a baktı.

" Duru cidden senin ikizin mi? O adam Duruya..." Diyeceği sırada hızlı adımlarla yanına varıp ağzını kapatıp geriye çektim.

" Doruk yürü." Çekiştirmeye başladığımda Hazar'ın sesini duyuyordum.

" Duru neler oluyor?" Doruğu ilerletirken arkamı döndüm.

" Geleceğim birazdan. Endişelenmene gerek yok!" Hazar gözden kaybolduğunda kaşlarımı çatarak baktım ona.

" Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Kaşları havalandı.

" Ne yaptığımı sanıyormuşum? Biz seninle nasıl tanıştık Duru? Sen neden gelmedin bir daha yanımıza?" Yutkundum. Demek ki gelmişti arkamdan.

" Seni ilgilendirmiyor Doruk. Yıllar sonra karşılaşmışız sorguladığın şey cidden bu mu?" Başını alaylı bir ifadeyle salladı.

" Kızım seni baban olacak o herif dövüyordu! Bir daha yanıma gelemedin çünkü başını çarptın ve bizi unuttun." Haklıydı ama bunları nereden bilebilirdi?

Kader Oyunu ( Gerçek Ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin