16."ARAZ!"

5.6K 365 43
                                    


Gecenin sessizliği, denizin kokusu ve dalgaların fışırtısı huzur veriyordu bana, sanki tüm sıkıntılarımı unuttururcasına hepsi bir ahenk içerisindeydi.
Huzur bu olsa gerekti, huzur bu karanlık gece de umuttu benim için, bu kadar derdin arasından belki bir gün mutluluğu bulurum diye bir umut.
Tuttuğum dilekte buydu aslında MUTLULUK.
Ne olur hayatıma girmek için geç kalma...

Sessizlik Kuzeyin sesiyle bozulurken dikkatimi ona verdim
"Geri dönecekmisin?"

"Başka şansım varmı ki?"

"Nasıl yani?"

"Seninle olmayıp tüm bu olanları babama anlatırsam onu öldüreceğini söylememişmiydin?" dedim bir süre sonra tekrar konuşmaya devam ettim

"Biliyormusun hayat aslın da çok tuhaf, ben babamın hayatını kurtarmaya çalışırken o beni evde istemediğini söylüyor, bugün eve döndüğüm de senden boşanmak istediğimi söyledim ama beni dinlemek yerine yine aynı şeyi yaptı, yine şirketini ve itibarını düşündü"

"Bak Buse bu senle alakalı bir şey değil, eğer sen olmasaydın da intıkamı mı başka türlü alacağımdan emin olabilirsin, sen sadece babanı korumaya çalışıyorsun, bugün babanın söylediklerine gelirsekte doğrusu hiç şaşırmadım"

"En azından insan arkasında birinin olduğunu bilmek istiyor ama onların bana arkam da olmadıklarını yüzüme söylemeleri, işte bu çok acı"

"Bu hayatta herkes tek başınadır Buse kimsenin ne arkasında ne yanın da kimse yoktur, herkes birbirinin önünde olmak için çabalar"
dedi belki de bana teselli vermeye çalışıyordu, bu hareketine karşılık yüzümü soğuk bir gülümseme aldı

"Biliyormusun? Kuzey ben seni çözemiyorum bir olay karşısın da ne düşüneceğini ne yapacağını kestiremiyorum, sanki şifreli bir kutu gibisin"

"O zaman sen de o şifreyi bulmaya çalışmalısın"

"Bulucağım elinde sonun da bulucağım, ben seni çözeceğim" dedim böyle dememle bu sefer onun yüzünde bir gülümseme oluştu, ama bu sefer soğuk bir gülümseme değildi bu gerçek bir gülümsemeydi, diğerlerinin aksine Kuzey Arsoy ilk defa gerçek bir şekilde gülümsüyordu.

"Bulunca bana da haber ver çünkü ben de bilmiyorum bu şifrenin ne olduğunu"
dedi onun bile bilmediği şifreyi bulacaktım, aslın da bu bir şifre değildi sadece Kuzeyin gerçekte kim olduğuydu, onu tamamıyla öğrenmek için bir fırsattı belki de.

Kuzeyle beraber eve geldiğimiz de ilk işim duş almak olmuştu, evet asla dönmiyeceğim dediğim eve geri dönmüştüm ama başka çarem de varmıydı ki? bu onu affettiğim anlamına gelmiyordu, aslın da yine eskisi gibi olacaktık bir evde iki yabancı gibi.

Duşumu aldıktan sonra giyinip yatağa yattım bu zorlu günün ardından uyumak en iyisiydi, uyku belki de bir kaçıştı, yaşadıklarımdan veya yaşacaklarımdan. Ağır ağır kapanan göz kapaklarımla kendimi uykuya teslim ettim.

Sabah odanın içine doğan güneşle gözlerimi araladım saate baktığım da 07:30 olduğunu gördüm, okula hemen gitmessem geç kalacaktım, okul formalarımı giyip saçımı da hafif bir dalga yaptıktan sonra aşşagı indim. Selma teyze de o sırada kahvaltı hazırlıyordu, ben de daha fazla geç kalmamak adına kapıya yöneldiğim sırada Selma teyzenin sesini duydum

"Kızım kahvaltı yapmadan mı gideceksin okula?"

"Selma teyze ben çok geç kaldım hemen gitmem lazım Kuzeye söylersin"

SADECE TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin