Yarım saat sonra...
"Ah, noluyor ya?" diyerek gözlerimi araladım.
Parla, "Yine bayıldın Seyran." dedikten sonra derin bir iç çekti.
Kız bile bıkmış.
Uzandığım kanepeden kalkıp oturur pozisyona geçiş yaptım. Karşımda Kenan, Onur, Arif, Tuna ve kızlar vardı.
Aylin'in, "İyi misin canım?" sorusuna cevap vermek için kafamı olumlu anlamda salladım.
Melek hafif kahkaha atıp, "Sen cidden yalan mı söylemiştin?" diye sordu.
Oflayarak, "Gülme." dedim.
Dudaklarını birbirine bastırıp gülmemek için direnmeye çalıştı. Gözlerimi devirip etrafa bakındım.
Irmak, Melek'in koluna hafif vurarak, "Melek! Gülme." dedi. İşin komik kısmı, kendisinin de gülüyor olmasıydı.
Bezmiş bir şekilde, "Siz gülün gülün. Bu güldüğünüz şeyler benim dramım." dedim.
Derin nefes alarak önüme döndüm. Etrafa bakındım. Ferit yoktu.
"Kocam nerede? Terk mi etti beni? Ay hayır, çocuğumla yalnız mı kaldım?" diyerek bayılıyormuş gibi yaptım.
Irmak, "Seyran yeter, bayılma! Ne bu bayılma sevdan? İki oldu, iki!" dedi sinirle.
Dik bir şekilde oturarak gülümsedim.
"Biliyor musun, geçen gün İngiltere'de bana bir tane şeyh biri iş teklifi etti. İşte dedi ki, 'senden çok güzel oyuncu olur, biraz prova yap, gel işe başla' dedi. Yüz türk lirası verecekmiş. Onun çalışmalarını yapıyorum. Bu devirde para önemli."
Melek, "Geçen gün İngiltere'ye mi gittin? Ayrıca orada şeyhin ne işi var?" diye sordu.
Göz devirerek, "Türk lirası teklif etmesine şaşırmadın da, ona mı şaşırdın?" diyerek devam ettim.
"Ayrıca geçen gün evde uyuyordum, İngiltere'ye falan gitmedim. Bir dakika... Yemek yiyor da olabilirdim, tam hatırlayamadım."
Kızlar kahkaha atmaya başladı.
Kenan'a dönerek, "Kenan'cığım, kocam olan ve zürafamsı pis heyvana benzeyen arkadaşın nerelerde acep?" diye sordum.
"Bahçede yenge. Anneannen de yanında."
Kaşlarımı çatarak, "Kimlerle birlikte?" diye sordum.
"Amcanlarla."
Ayağa kalkarak, "Kenan ya! Bari olmayan çocuğumu- pardon, olan çocuğumu düşünseydiniz! Kocasız kaldım, of!" diyerek bahçeye doğru koşmaya başladım.
"Bizim ne suçumuz var ya?" diye soran Kenan'a dönüp, "Niye izin veriyorsunuz gitmesine! Yemişlerdir şimdi kocamı, ayh!" dedim ve koşmaya devam ettim.
Bahçeye geldiğimde gözlerim Ferit'i, amcamları ve anneannemi aradı. Hepsi usulca bahçeye giren yavru kediye bakıyordu.
Ciddi misiniz?
Otuz iki diş sırıtarak, "Hi." dedim.
Anneannem, "Hi kızım, hi. Nasılsın, iyi misin?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mαϝყα Çαρƙıɳı - SҽყFҽɾ
HumorO gün Seyran, bir oyun için bilmediği numaraya attığı mesajla hayatının bu denli değişebileceğinden habersiz bir şekilde yatağında uzanıyor, nefret ettiği yaşamına kaldığı yerden devam ediyordu. ... 0537*******: Bundan sonra senin için pek öyle olac...