Kaybolan Yıllar| 24

5.2K 429 1K
                                    

🖇️ Umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur, keyifli okumalar dilerim...

🖇️ Satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın...

24.Bölüm

Polis memurları kelepçeyi takmak için yaklaşırlarken aniden duyduğumuz silah sesleriyle birlikte irkilirken tutulup duvar arkasına çekildiğimi hissettim...

Ateşlenen kurşunlar vızır vızır etrafımızdan geçerken sırtım duvara yaslanmıştı. Cenk komiser önüme siper olmuş bir şekilde karşılık verirken bir yandan da konuştu. "Savcım sakın başınızı çıkartmayın." Çağırdığımız ekibin tamamı çatışmaya destek verirken bakışlarımla yakaladığımız hainleri takip etmeye çalışıyordum. Avukatla Volkan savcıyı net bir şekilde görüyordum. İki polis memuru onların başındaydı ama Gölge yoktu.

"Gölge nerede!?" dedim panik içinde. "Gölge kaçmış!" dizlerimin üstünde durarak etrafıma bakınmaya çalışırken sinir krizi geçirmek üzereydim. Adamı elimizden kaçırmıştık resmen. "Gölgeyi gören var mı!?" Komiser telsizden anons geçerken verilen olumsuz cevap kulaklarıma doldu. "Olumsuz."

Hırsla elimi saçlarımdan geçirirken bağırdım. "Allah kahretsin!" direkt olarak telefonumu çıkartarak başsavcımın numarasını tuşladım. Bize destek ekip gerekiyordu mümkünse ya PÖH ya da teröristlerle uğraşacak herhangi bir tim gerekiyordu. Elimizdeki silahlarla dayanmamız mümkün değildi.

Telefon birkaç kere çalınıp açıldığında hızlıca konuştum. "Savcım pusuya düştük. Avukat Berfin, Volkan savcı ve Gölgeyi yakaladığımız sırasında terör örgütü tarafından ateş açıldı. Yaklaşık 7 kişiyiz, mühimmatımız yetersiz. Desteğe ihtiyacımız var!" dedim panik içinde.

"Desteği ayarlıyorum savcım, yaralı var mı?" dediğinde hızlıca cevap verdim. "Şimdilik yok, acele etsinler. Elimizden kaçırmak istemiyorum savcım." Başsavcının onaylayan sesini duyarak telefonu kapattım.

Böyle bekleyemezdim. O yüzden kendi silahımı çıkartarak silahı kullanıma hazır hale getirdikten sonra Cenk komiserin arkasından çıkarak ateş etmek için Berfin'in arabasının arkasına geçtim çevik hareketlerle. Benim bu hareketimle birlikte Cenk komiserin bağırdığını duydum. "Savcım ne yapıyorsunuz!" sorusuna karşılık olarak bağırarak cevap verdim. "Sizin kadar olmasa da çorbada tuzum olsun." dedikten sonra siper alarak ateş etmeye koyuldum.

Birkaç polis memurunun bakışı beni bulurken karşıda yere sinerek kulaklarını kapatmış olan Berfin'i gördüm. Volkan'da ondan farksız değildi. Bakışlarımı onlardan çekip ateş etmeye devam ederken duyduğum sesle birlikte iyice panik oldum. "Cenk komiserim vuruldu!"

Başımı eğdiğim yerden kaldırarak aracın arkasından Cenk komisere bakmaya çalıştım. Üzerinde çelik yelek yoktu. "Koruyun beni!" diye bağırdığımda birkaç polis memurunun bana yönelmesiyle birlikte hızlıca yanına doğru geçtim. "Savcım, dikkat edin." Yüzünü buruşturarak söylediği cümle ile birlikte yarasına elimi bastırarak konuştum. "Bunu düşünme şimdi."

Sağ omzuyla göğsü arasında bir noktadan vurulmuştu ve şimdiden çok fazla kan vardı. Üzerimin kan olmasını umursamadan ceketimi çıkartarak hızlıca yaraya bastırdım. Kanın durması gerekiyordu. Bu hareketimle Cenk'in yüzü daha da buruşurken mırıldandım. "İyi olacaksın, dayan komiser." diyerek yaraya bastırmaya devam ederken bir yandan da etrafıma bakındım. "Savcım kafanızı çıkarmayın." Cenk zoraki bir şekilde konuşup beni korumaya çalışırken direkt ona çevirdim bakışlarımı. "Ben iyi olacağım, lütfen kendini düşün." dedim sakin kalmaya çalışarak.

Kaybolan Yıllar| Asker & SavcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin