37. Bölüm: Maskeli Balo

514 50 27
                                    

1 ay sonra...

"Bu olsun?"

"Daha cinsiyeti bile belli değil. Ayrıca çocuğumun adını sen seçemezsin Arif!"

Arif oflayarak, "İnşallah beşiz olur!" diye söylenmeye başladı.

Tövbe bismillah.

Göz devirip, "Bana bak, vallahi doğururum şuraya! Yok beşiz falan, aa! Uzatmayın be!" diyerek hafiften bağırmış bulundum. Bir elimi de yumruk yapmıştım ve Arif'in görmesi için gözlerimle elimi işaret ediyordum.

Sinir geldi ayol.

Ben Arif'e hâlâ içinde tehdit bulundurduğum bakışlarımı sergilerken Ferit, elinde tabakla mutfaktan çıktı.

Yine ne getirdi acaba.

Yanıma gelip tabağı bana doğru uzattı.

"Şunlardan da yer misin karıcığım?"

Oturduğum kanepeden ona bakışlar atıp, "Yemeyeceğim aşkısı, sen ye." dedim.

Yanıma oturup, "Yiyip yemediğini sormadım güzelim. Sadece yemeni rica ettim." dedi, ve tabaktaki doğradığı meyvelerden bir tanesini alıp bana doğru uzattı.

"Bu üçüncü tabak, farkında mısın?" dedim, derin nefes alarak. Ama şu an bu pek de mümkün görünmüyordu. Çünkü o kadar çok yemiştim ki karnımda bir milim bile yer kalmamıştı.

Ay inşallah çocuk sığıyordur oraya.

Arif kahkaha atarak, "Tombik olacaksın yenge." dedi.

Gözlerimi devirerek, "Ferit, şuna bir şey söyle! Dalga geçiyor benimle!" dedim.

Ferit, elindeki meyveyi tabağa bırakıp yanında duran yastıklardan bir tanesini aldı ve Arif'e fırlattı.

"Karımı rahat bırak lan, pis adam!"

Arif, suratına yediği yastığı tutup, "Çocuğun ismini ben koyacağım!" dedi.

Nah koyarsın!

Ferit, "Hayırdır, sen mi doğuruyorsun?" diye sordu.

"Hayır, ama-"

"O zaman sus."

"Peki sen mi doğuruyorsun çocuğu?"

"Hayır?"

"E o zaman sen de sus Fer-"

Sinirle, "Ay durun! Çocuğu ben doğuruyorum." dedim.

"Evet karıcığım?"

"Ee?"

Aklıma birden gelenler ile aniden, "Doğurma fobim var." dedim.

Ne alaka lan.

İkisi de bana anlamamış gibi baktı.

Ben olsam, ben de anlamazdım...

"Of, yok öyle bir şey. Kafam karıştı, siz bana bakmayın." dememle birlikte ikisi de kafasını arkaya doğru çevirdi.

"Ne yapıyorsunuz?" dedim şaşkınlıkla.

Arif, "Siz bana bakmayın demedin mi yenge? Bakmıyoruz işte." diyerek tabaktaki meyvelerden bir tane ağzına attı.

Ha ha, çok komik. Yerlerdeyim şu an.

Mαϝყα Çαρƙıɳı - SҽყFҽɾHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin