on yedi

6.9K 478 67
                                    

"Noluyo lan burda?" Gözlerimi ege ve Can'ın arasında gezdirmeyi bırakıp Ertuğrul'a doğru çevirdim. Yeni yeni ayılıyordu ve ortamda neler döndüğünü anlamaya çalışıyordu.

"Abi! İyi mısın?" Ege endişe ile sorularını sıralarken Ertuğrul oturur pozisyona geldi ve karşısında diğerlerini gördüğünde kaşlarını çatarak hızlı ayaklandı. Bizde arkasından ayağa kalkarken Ertuğrul Ege'yi ve beni arkasına almıştı.

"Ne işler çeviriyosunuz lan yine?" Azat'a doğru bakarken neler olduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi. Hâlâ tam ayılmış değildi.

"Ooo şehzademiz sonunda uyanmış. " Azat ellerini cebine koyup alayla Ertuğrul'a doğru yürüdü. "Biraz daha uyusan, uyanman için farklı yöntemler deneyecektim üstünde."

"Ne haltlar çeviriyosunuz dedim!" Ertuğrul iyice huzursuz olmuştu. Sanırsam azıcık ucundan korkuyor gibiydi ve bu korkusunu siniri ile gizlemeye çalışıyordu.

"Off bağırma be!" Mert semihe doğru yanaşıp gizli bir şey söylermiş gibi konuşmaya devam etti. "Sesi kulaklarımı tırmalıyor da." Semihle kendi aralarında güldüklerinde Ertuğrul kusuyormuş gibi yaptı.

"Komik misin sen?"

"Bilmem senden öğreniyorum işte."

Ertuğrul iyice sinirlendi. Tek huzursuz olan kendisi olmasın diye havaya doğru derince bı nefes alıp Azat'ın gözlerinin içine baktı.

"Çok değil birkaç dakika sonra kendinizi disiplinde bulursunuz. Okul sınırları içinde birisini kafanıza göre bayıltıyosunuz ya(!)."

"İyi hatırlattın." Dedi Azat. Ertuğrul'un bahsettiği disiplin konusu hiç de umrundaymış gibi görünmüyordu. "Bugün neden burada toplandığımızı söylemeyi unutmuşum."

"Allah için çok merak ettim. Söylesene acaba hangi saçmalık için burda toplandık?"

"Tabiki de kutsal amacımız olan o sikik nefesini kesmek için." Tıpkı bir katil soğuk kanlılığı ile yanımıza yaklaşarak tam Ertuğrul'un önünde durdu. Ertuğrul ise çok saçma bir şey duymuş gibi kahkahalarla gülmeye başladı.

"Tabi ya." O da bir adım attı ve Azat'a yaklaştı. " Ben senin karın ağrını anladım." Sonra bir anda bana doğru döndü ve beni kolunun altına alarak burnunu başıma yasladı. Ve derin bı nefes aldı. "Ne kadar da hoş kokulu bı nefes aldım Azat görüyorsun dimi?" Odada ki herkes şaşkınca onları izlerken bir bok anlamamıştık.

Oysa Azat onun ne demek istediğini gayet iyi anlamış gibi duruyordu. Çünkü dişlerini sıktığı çene kaslarından belli olurken kaşları ise daha ne kadar olabilirse o kadar çatılmıştı.

"Senin belanı sikerim." O kadar sinirlenmiş görünüyordu ki nefes konuşurken önce derin bı nefes almak zorunda kalmıştı.

"Ne o? YOKSA NEFESİN Mİ KESİLDİ?" Oyuncu bir korkuyla konuştuktan sonra kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Daha sonra ise kahkahalarını kesen bişey oldu. Azat'ın yumruğu...

Biz daha ne olduğunu anlamadan Ertuğrul'un yakasından tutup arkasındaki duvara doğru savurdu. Hızla öne atılıp aralarına girecektim ama arkadan beni tutan bir çift kol buna engel oldu. Kafamı çevirdiğimde bana sinsice sırıtan semihle kollarından kurtulmak için debelenmeye başladım. Mert de Ege'yi tutmuştu.

Azat'a ve can gözümüzün önünde Ertuğrul'u döverken biz sadece bağırarak izlemeye mahkum edilmiştik. En son ona vurmayı kesimlerinde Ertuğrul yerde inleyerek yatıyordu.

"Aslında bugün sadece kaşlarını kesecektim ama vazgeçtim. Bu senin için oldukça hafif bı ceza olur."

Ceebinden telefonunu çıkararak bir şeylere tıkladı ve kulağına götürdü.

"Umarım saç düzleştiricin yanındadır."

__________________________________

Aminakodugumun vpnini yükle artık diyenlere için aminakodugumun vpnini yükledim.

ŞEYTAN DÖRTLÜ-GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin