Sevenin halinden, Sevenler anlar, Gel gör şu halimi, Bir teselli ver.
;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İlahi Bakış Açısı
Kerem akan gözleri ile önündeki sedyeye bakarken arkasından gelen ağlama sesleri çoğalmıştı.
Şu an sahip olduğu her şey o sedyede yatıyordu. Ve o da bunun farkındaydı ama kendine yediremiyordu.
"Kim o? " dedi bilmezlikten gelerek.
Ama her bir zerresine kadar tanıyordu orada yatan kişiyi.
Bir umut onu tanımadığına inanmak istiyordu.
Burnuna gelen koku ile ilk defa nefret etti sevdiği kadının kokusundan. Ya da o kokuyu tanımaktan.
Yerinde çivilenmiş gibi önündeki sedyeyi izlerken gözyaşları ondan bağımsız akıyordu.
Daha dün sabah gülümseyerek kadını izlerken bu hale gelmiş olmalarını sindiremiyordu.
Dün sabah hayatının en güzel sabahına kalkmıştı. Ama şimdi?
Arkasından gelen ağlama seslerini umursamazken acıyla yutkundu.
Sedyede ki bakışları kadın hemşireye döndü.
"Eylül nerede? " kendinden emin çıkan sesi ile hemşire duraksadığında sedyede üstü örtülmüş bir şekilde yatan kadına baktı.
"Eylül Yıldırım. Burada. " kısık sesi ile Kerem'e baktı. Kırmızı gözleriyle ona bakıyordu.
Karşısındaki bu adamın tavırları onunda canını acıtmıştı.
Kerem hızla sedyeye doğru ilerlerken akan gözleri umrunda değildi.
"Hayır.. " varla yok arası duyulan sesi ile titreyen elleri ile beyaz örtüyü tuttu.
Örtüyü kaldırmaya cesaret edemiyordu.. Sevdiği kadının orada yattığını görmek istemiyordu.. İstediği tek şey Eylül ile göz göze gelip nefes almaktı.. Eylül'ün gözlerinde nefes alıyordu o.
Titreyen elleri ile yavaşça örtüyü açtığında gördüğü yüz ile kalbinin durduğunu hissetmişti.
Yüzü çok solgundu.. Daha dün ona gülümseyerek bakan yüz müydü bu?
"Eylül.. " çaresizce mırıldanması ile sevdiği kadının yüzüne baktı.
Kaşının üstündeki çizik, morarmış olan alnı ve yüzündeki sıyrıklar ile yutkunma ihtiyacı hissetmişti..
Çok mu canı yanmıştı sevdiğinin?
"Sen bırakmazsın beni.. Lütfen kalk.." Hala sesi çıkmıyordu kadının.
