"Neden gittin?" Bu soru kafamın içinde dolaşıyordu. Sadece o mongri için keyfimin içine edilmişti.
Başkan bilmiyordu ancak ben bu mongri denilen uyuşturucuyu çöpe atacaktım.
"İşlerim vardı." Dedim ve yataktan kalktım. Takım elbisemin üstüne giydiğim ceketi sandalyenin üzerine attım. Ve sonra gömleğimi çıkarttım. Ben gömleğimi çıkarttığım an Yağmur arkasını döndü.
"Soyunacaksan söyle de odandan çıkayım."
Doğru kızı unutmuştum.
Yağmur bana bakmamaya çalışarak odadan çıktı.
***
"Dalgamı geçiyorsun?""Hayır hanım efendi. Birazcık çikolata ya da başka bir şey eklememiz gerekiyor. O malzeme buna olmaz."
"Hey! Belki ben üzerine fıstık koymak istiyorum. Hem kim demiş kurabiyenin üzerine fıstık konmaz diye? Hı söyle hadi!"
"Hanımefendi hayatınızda hiç yemediğiniz bir şeyi eklemeyin. Üstelik Kuzey Bey eve fıstık sokulmasını bile istemiyor."
"Neden?"
"Çünkü fısığa alerjisi var!"
Yağmur tüm gün Kerem'i ve Kerem'in kuzeni olan Can, Enver, ve Çınar'ı sinir etmişti.
Onlar kurabiye ye fıstık koyma kavgası ederken evin zili çalmıştı. Kerem bu anı bekliyormuş gibi hızlı bir şekilde kapıyı açmıştı.
Karşısında 1.94 boylarında bir adamı görünce derin bir iç çekti. Çünkü Kuzey eve gelseydi çok kötü şeyler yaşanırdı. Fıstığı gördüğü an korumaların mahvederdi. Çünkü bu eve fıstığın girmesine izin yoktu.
Eğer Kuzey fark etmeden fıstığı yerse ölme riski vardı.
Kerem kısık bir ses tonuyla "Nerede kaldın? Saatlerdir benim başımın etini yiyor!" Dedi.
Çınar, "Ne bekliyordun? Sıra vardı. Senin için sıranın içine sıçıp mı gelseydim?" Dedi.
"Off... Sabır! Kes sesini gerizekalı ve içeri gel!"
Onlar tartışırken Yağmur onlara döndü. Galiba onun hakkında konuştuklarını anlamış olacak ki un içinde kalmış olan yüzüne sert bir ifade yakındı.
Yağmur, "Siz benim hakkımda mı konuşuyorsunuz?"
Kuzey'in korumaları Yağmur'un unutmuşlardı. Ve "Aha bokun yedik." dermişçesine birbirlerine baktılar. Sonra hayattan bıkmışçasına Yağmur'a döndüler. Yağmur sert ifadesinu bozmayarak elini yukardaki raflardan birine doğru götürdü.
Eline rasgele bir baharatlık aldı. Bir baharatlığa bir de korumalara baktı. Yüzündeki ifadeyi hiç bozmadan baharatlığı Kerem'in kafasına doğru fırlattı.
Kerem eliyle baharatlığı başka bir tarafa yönlendirdi. Baharatlık evin sert zeminin çarpıp kırıldı.
“Bu da neydi? Ya kafama çarpsaydı!”
“Aptal zaten kafana çarpsın diye attım.” Dedi sarı saçlı kız.
Kerem Yağmur'un bu söylediklerine ufak çaplı bir çok yaşamıştı. Çünkü böyle tatlı bir kız bu cümleleri çok rahat bir şekilde söylemişti.
Yağmur, “Ne? Bir şey mi söyleyeceksin? Öyle aval aval bakacağına bana biraz yardım et.”
Dedi.Çınar gülmemek için kendisini zor tutuyordu. Eğer gülerse ya Kerem'den ya da Yağmur'un elinden bir kaza çıkacağını biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA ATEŞİ (+13) (ARA VERİLDİ)
RandomBu hikayede bir mafyanın aşık olduğu kızla aralarında geçen olaylara ve hayatlarınının nasıl güzel bir yere vardığını okuyacaksınız. İyi okumalar sevgili okur.