Uyanmıştım.. Ama yıkık harabe bir şekilde uyanmıştım. Odamın kapısı açılmıştı gelen Karandı.
"Günaydın güzelim."dedi
Hiç kimseyle konuşmak görüşmek istemiyordum. Buna Karan da dahildi. Sesimi çıkarmadım. Oda biliyor ve bu konuda üzerime gelmek istemiyordu.
Yanıma gelip ellerini saçlarımda gezdirdi.
"Böyle yapma güzelim. Bana soğuk davranma ne olur."dedi.
Oysaki benim Karan ile bir sıkıntım yoktu. Biraz kendimle yalnız kalmak, kabuğuma çekilmek istiyordum.
"Senlik bir sorunum yok biraz yalnız kalmak istiyorum."dedim
Karan;
"Kahvaltı yapman lazım. Kendini toparlaman lazım yavrum.""İstemiyorum lütfen yalnız kalabilir miyim.?"dedim
Ne kadar ısrar etsem de kahvaltımı zorla bana yaptırmış ilaçlarımı içirmişti.
Bir kaç günümü kimseyle konuşmadan odamda geçiriyordum. Karan da üzerime gelmiyor kararıma saygı duyuyordu ama arada beni yoklamadan da edemiyordu.
Bedenen biraz daha iyiydim. Ruhende kendimi toparlamam lazımdı. Bu durum dünyanın sonu değildi. Kendim üzüntümle başkalarını da üzmeye hakkım yoktu.
Güne başlamadan önce duş aldım daha sonra giyinip odadan çıktım. Karan, Cevat ve Asaf mutfakta kahvaltı yapıyordu. Mutfak kapısında durdum. Yüzümde tebessümle içeriye girdim.
"Günaydın. Afiyet olsun."dedim
Hiç biri beni beklemiyordu. Çünkü hepsinin yüzünde bir şaşkınlık ifadesi vardı.
Karan yüzümdeki gülümsemeyi görünce oldukça mutlu olmuştu. Ayaklanıp yanıma gelmiş elini belime sarıp.
Karan;
"Günaydın güzelim."dediYanındaki boş olan sandalyeye oturttu. Yaralarımdan dolayı çok rahat oturup kalkamıyordum. Ama genel olarak iyidim.
Cevat;
"Yenge kaç gündür seni görmüyordum valla özlemişim." DediCevat'a gülümsedim.
Asaf;
"Sana da günaydın Vera. Biraz daha iyimisin?" DediBaşımı sallayıp
"Daha iyiyim. İyi olmak zorundayım." DedimKahvaltı yaptık daha sonra Asaf kontrolleri için hastaneye gitti. Karan'ın da işleri vardı ama beni bırakıp gitmek istemiyordu.
Ona iyi olduğumu işlerinin aksatmamasını söyledim. Hiç istemesede ısrarım üzerine Cevat ile birlikte evden çıktı..
Bende hava almak için bahçeye çıktım. 1 saatte yakın bahçede oturmuştum.
Bahçe kapısından sesler gelince oraya doğru ilerledim. Tekin'e ne olduğunu sordum.
"Ne oluyor Tekin bir sıkıntı mı var." Dedim
Tekin;
"Yok yenge sen istersen içeri geç biz hallediyoruz şimdi."Kapıdaki kişi bir kadındı. Ne olduğunu kim olduğunu sormadım. Tekini dinleyip içeriye girdim. Odama geçtim pencerenin önündeki berjer de oturup dışarıya baktım.
Biraz uyumak için yatağa geçecekken kapıdan içeri giren Karan'ın arabasını gördüm. İşi yok muydu ki. Şimdi niye geldi anlam verememiştim.
Karan arabadan sinirli bir şekilde inmişti. Tekin ise o sırada Karan'ın peşinden gidiyor ve bir şeyler anlatıyordu. Belli ki bir sıkıntı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babamın Borcu
Teen Fiction"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın ödeyemediği borcusun güzelim"