yirmi altı

6.1K 487 119
                                    

"Ooooo"

Arkamdan gelen ses ile üstümden çıkardığım tişörtü soyunma odasının ortasındaki banka koyup arkamı döndüm ve Azat'la yüz yüze geldim.

Cezanın bir parçası olarak bugünde spor salonunu temizlemiştik ve diğerleri bizden önce kaytararak duşlarını alıp gitmişlerdi bile. Geriye sadece Azat ve ben kalmıştık.

"Abartma. Sadece sırtımı gördün."

Birde son zamanlarda bu çıkmıştı. Şerefsiz Azat gördüğü her yerde yüz kızartıcı imalar yapıp duruyordu. Utanmamdan zevk alıyor olmalıydı ki bunun için ısrarla uğraşıyordu.

Odanın içine girerek kapıyı yavaşça kapattı ve üstüme doğru yürümeye başladı.

"Sadece sırtına bakarak orgazm olabilirim."

Dediği şeyle birlikte etrafta gezinen bakışlarım aniden yüzüne çıktı ve yine kızarmaya başladı. Şu laflarına bir türlü alışamıyordum.

"Sadece sussan mı artık." Onu orda bırakarak duş kabinlerine doğru yürümeye çalışmıştım ama kolumu tutup beni duvarla kendi arasına alan çocuk buna izin vermemişti.

"Sustursana."

"Saçmalama." O kadar utanıyordum ki yüzü hariç her yere bakıyordum. Oysa hiç umursamadan yüzünü yüzüme yaklaştırıp arsızca konuşmaya devam ediyordu.

"Sen susturana kadar ben böyle konuşmaya devam edeceğim. Nasıl susturman gerektiğini söylememe gerek yoktur umarım."

Şerefsiz herif ne zaman öpersem o zaman susacağını söylüyordu. İmkanı yok onu öpmeyecektim. Yani büyük konuşmak da istemiyordum ama en azından ilk öpen ben olmayacaktım.

"Rüyanda görürsün."

"Offff. Rüyamda görüyorum zaten." Dudaklarını büzerek bıkmış gibi konuşurken sonunda üstümden çekilmişti.

"Gerçekten rüyanda mı görüyorsun." Dediğimde gözlerimin içine bakarak kafa salladı.

"İstersen anlatabilirim." Birdenbire heyecanla tekrar dibime girip konuştuğunda bu defa kafa sallayan taraf bendim.

"Önce elimi yanağına koyup alnını öpüyorum." Bu esnada elini yavaşça yanağıma yerleştirip alnıma uzunca bi öpücük bıraktı. Transa girmiş gibiydim ve sadece sessiz bir şekilde onu izliyordum. " Daha sonra yavaş yavaş yüzünün her noktasını öperek boynuna iniyorum." Dudaklarını yüzümde gezdirerek yavaşça aşağıya indi ve sonunda boynuma ulaştı. "Sonra kokunu derince içime çekip boynuna imzamı bırakıyorum." Dediği gibi önce uzunca kokumu soludu sonra ise boynumu emmeye başladı. Bu esnada derin nefesler alarak kollarına tutundum. Yoksa her an ayaklarımın üstünde durmayı başaramayıp yere düşebilirdim.

Emdiği noktayı ısırdığında reflekse inleyip elimi ensesine attım ve kafasını boynuma bastırdım. Size yemin ederim normalde asla öyle bı hareket yapmazdım. Ama öyle kendimden geçmiş onun etkisi altına girmiştim ki ne yaptığımdan haberim bile yoktu.

İnlememi duyunca birdenbire tavırları vahşileşti ve birdenbire arkamı dönmemi sağlayıp beni duvarla yüz yüze getirdi. Daha sonra ise arkamdan ellerini belime sarıp karnımın üstünden birleştirdi. Bununla birlikte tek vücut olmuş gibiydik çünkü arkamdan kalçama yaslanan ereksiyon olmuş aletini çok net hissedebiliyordum.

"Biliyor musun bulut, seni o spor odasında gördüğüm ilk an anladım hayatımı alt üst edeceğini. Ama yapamazdım. Babam dünyanın en homofobik adamı iken ben hayatımda ilk kez gördüğüm bir erkeğin beni bu kadar etkilemesine izin veremezdim."

Hâlâ arkamdayken soluklanıp konuşmaya devam etti. "Görmezden gelmeye çalıştım, olmadı. Düşman olmaya çalıştım, hiç olmadı. Yapamadım. Seni bu kadar kıskanırken senden uzak kalamadım. Hal böyle olunca insanların anlaması da uzun sürmedi tabi ki. Ben kendi içimde fırtınalarla mücadele ederken sen herşeyden habersiz Ertuğrul'un yanında olduğunu söyledin. Kelimenin tam anlamıyla kudurdum. Dağa taşa saldırmak istedim. Ama bir noktada kendimi dizginlemem lazımdı yoksa sen anlardın. Bunu kesinlikle istemiyordum. Nedenini bilmiyorum ama senin öğrenmeni istemiyordum."

Sessizce onu dinlerken kafasını boynuma yaslayıp kokumu derince içine çekti ve kaldığı yerden konuştu. "Seninle ilgili en çok kokunu merak ediyordum. Ama ben senin kokunu daha bir kere bile içime çekememişken Ertuğrul gözümün içine baka baka boynunu koklaması bendeki son noktaydı. Sonra zaten onun adına hiç iyi şeyler olmadı. "

Konuşmasını bitirirken ses tonu düştüğünden bir anlığına kafamı arkaya çevirip onunla göz göze gelmek gibi bir hataya düşmüştüm. Sonra... Sonra bir anda ben bile ne yaptığımdan habersiz çocuğun dudaklarına doğru atıldım.

Dudağımı dudağına bastırdığımda bı süre şaşkınlıkla dondu kaldı. Kendisine geldiğinde hemen ona doğru dönmemi sağlayıp elinin birini enseme atarak hafif aralık dudaklarımdan içeri dilini gönderdi. Bir yandan da alt dudağımı eziyordu. Kontrolu tamamen eline almış gibiydi. Dudaklarımda yeterince oyalanınca nefeslenmek için ayrılıp alnını alnıma dayadı.

"Gerçek mi şuan.Rüya değildir dimi?" Korka korka sorduğu soru bir an için cesur birisi olmamı sağladı. Kendimi öne iterek aletine sürtündüğümde ne kadar gerçek olduğumu anlasın istedim. Onu daha da azdırmasını değil...

Tek hamleyle kalçalarımdan tutarak beni kucağına aldığında dudağını hızla dudaklarıma bastırarak arzuyla öpmeye başladı. Bir yandan ona karşılık verirken diğer yandan bacaklarımı beline sardım. Bir yandan deli gibi öpüşürken diğer yandan kabinlerden birine girdik.

Beni yavaşça yere bırakırken dudaklarımdan da usulca ayrıldı. Bı süre öpüşmekten şişmiş dudaklarıma, erkekte olmuş aletime ve çıplak göğüslerimi süzdükten sonra zorla konuşmaya başladı.

"Se-sen şimdi uslu uslu duşunu al. Bende dışarıda seni bekliyorum tamam mı? Yoksa kendime hakim olamayacağım."

Yaptığım şeyler bir bir gözümün önünden geçerken utançla başımı salladım. O çıktıktan sonra kabinin kapısını kilitleyip bı süre ılık suyun altında düşündüm. Doğru mu yapmıştım? Bunun vakti gelmiş miydi yoksa henüz erken miydi?

Kafamda deli sorularla uzun uzun duş aldım. O ise kapının önünde sıkılmadan beni bekledi.

____________________________________

Ulan bı yazmaya başladım bı baktım öpüşüyolar aq

ŞEYTAN DÖRTLÜ-GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin