44

3K 145 109
                                    

Haydi bismillah

Ağlamaktan bitap düştüğümde beni hastaneye götürdüler. Sakinleştirici serum vuruldum.

Gökhan telefonda sürekli birileriyle konuşuyordu. Orkun abi ise telefonunu sessize alıp cebine koydu. Yanimda oturup elimi tutuyordu. Bana destek olmaya çalışıyordu.

"Daha iyi misin fıstığım?"
"Orkun abi ben ne yapicam şimdi?"
"Önce iyi olacaksın. Kendine geleceksin."
"Ben abimsiz ne yaparım?"
"Selin biz varız yanında. Alpin gözü arkada kalmayacak. İnan ondan çok daha iyi bir abi olucam sana."

Gözümden yaş akarken elini daha çok sıktım.

"Teşekkür ederim. "

Orkun abi elindeki peçete ile süzülen gözyaşlarımı sildi.

"Hadi ağlama artık."
"Denicem"

Gökhan da yanıma gelip oturdu. Eğilip alnımdan öptü.

"Alp şu an hala bursadaymis. Yanına gitmem gerekiyor."

Yattığım yerden doğruldum.

"Ben de gelmek istiyorum. Nolur beni de götür."
"Şimdi olmaz Selin. Yapabileceğim her şeyi yapicam. Bulabildiğim en iyi avukatı bulucam. Yaptığı şey hafife alınacak bir suç değil. Ama halletmeye calisicam."

Orkun abi yorum yaptı.

"Kamuoyu oluşturabiliriz. İnsanlar şu an merak ediyor."
"Selin'in özelini ortaya dökmekten bahsediyorsun."

Hızlıca Gökhan'ın kolunu tuttum 

"Hayır hayır. Kimseye söylemeyin. Lütfen kimseye söylemeyin."
"Öyle bir şey olmayacak. Ben konuşulması gereken kişilerle konuşurum. Naklini de buraya aldırırım. Eğer o da isterse."
"O ne demek?"

Gökhan sessiz kaldı.

"Selin belki Alp İstanbul'a geri dönmemek isteyebilir. Yani böyle bir şey yapmasından belli."
"Abimi bir daha göremeyecek miyim?"
"Sanırım yakın zamanda değil. Biraz kendine gelmesi, kendini affetmesi lazım. Bunu anlayacak kadar zeki bir kızsın."

Sustum. Abim gözümün önüne gelince derin bi nefes aldım.

"Peki bana ne olacak?"
"Sen 18 yasındasın. Annenin yanına gitmek zorunda değilsin. Burada kalabilirsin. O evde kalmak zorunda da değilsin. Benimle kal istersen. Arada eliflere de gidebilirsin."
"Orası benim evim. Orası abimin evi. Ben nasıl orayı bırakırım."

Orkun abi eliyle Gökhan'ı durdurdu. Ona bakmamı sağladı.

"Fıstığım, bak şu an her şey çok taze. Duyguların çok yukarıda. Hemen evine gitme. Çünkü Alp'i hatırlayıp daha kötü olacaksın. Biraz kendine zaman ver. Arada bize gel biraz Gökhan'la kal eliflerde kal. Zaten koray ve elif beni yüzbinlerce kere aradı. Hiç birimiz için misafir değilsin."

Orkun abi iki elimi birden tuttu.

"Sen bize kardeşimizin emanetisin. Artık küçük kardeşimizden bile değerlisin. Kendini bizden uzak tutma. Bizden utanma. Alp ne kadar abinse biz de o kadar abiniz. Tamam mı?"

Kafamı yukarı aşağı salladım.

Serum bitmişti. Gökhan hemşire çağırdı. Doktor da son kez baktıktan sonra gidebileceğimi söyledi.

Yuruyecek halim yoktu. Gökhan beni kucağına aldı. Arabaya oturtup öne geçti.

"Orkun seni de Koraylara mi bırakayım?"
"Olur olur. Bu gece Selin de gözümün önünde olsun."
"Ya orkun bu arada bir şey sorucam sorucam bu olaylar varken de soramadım."
"Sor abi."
"Yasemin gelmiş."
"Evet."
"Temelli mi?"
"Sinirlendiğim konu da o ya evet. Yurtdışında o kadar iş teklifini reddetti. Türkiye'de avukat olacakmış."
"Anladım kardeşim. Hayırlısı."

Abimin arkadaşı (+18) -Yeniden YazılıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin