Bölüm İki

23.1K 375 50
                                    


Yatakta dönüp durmak canımı sıkmaya başlanmıştı.

Evde kimsenin olmaması harika ötesi olsa da aklımda efkan'ın olması  pekte iç açıcı değildi.

Dün gece bana yaptıkları neydi öyle!
Aklımı yitirmeme sebep olacaktı.

Birde bu durumu başkasına söyleme ihtimali vardı. Buda çok kötü olurdu. Bu köyde adımın çıkması, başımı iki yana salladım. Diğer kızlar nasılda rahattı.

Yol kenarında oturup kıkırdayarak anlatırlardı efkanı oysa ben köydeki kızlarla yakın değildim. Ya gidip ailelerine söylersem ne olacaktı?

Kızlar bu denli açık olmasını kendimi yetersiz ve özgüvensiz hissettirsede ailemin bilmediği şeyleri başkasına anlatacak kadar aptal değildim.

Ama asıl sorun efkandı!
Onu ne yapacaktım gerçekten ona gittiğimi herkese söyleyebilecek birimi onu dahi bilmiyordum.

Katil olduğu nam gibi üzerine yapmıştı. Ama kim öldürmüştü bunu bilmiyordum. Ürkünç bir adam olduğunu onun evine girdiğim ilk anda anlamıştım. Daha önce hiç  görmemin ve de kafamda kurmamın etkiside bir hayli fazlaydı.

Üstelik peşimi bırakacak gibi de değildi.

'Hırkanın kalçanı örtmesine izin verme ki sen giderken kalçanı izleyebileyim.'

Dün geceki konuşması aklıma geldikçe vücudumdaki tüm kan yanaklarıma doluşuyordu.

Dün gece beni evime bırakmış ve uzaktan beni izlemişti, sıkı sıkı birinin beni sokakta görene kadar beklememi tembih etmiş

'Biri seni gördüğünde evde bayıldığını ve hava almak için çıktığını nefes alamadığını falan söyle, şimdide beni daha fazla burada bekletmeden git! '

Soysuz it... Diye mırıldandım aklıma gelince tıpki geceki gibi

Bu kadar düşünmekten beynim akacaktı. Yataktan kalkarak mutfağa gittim. Ocaktaki sabah kaynattığım sütten bir cezve alarak tenceredeki sütü dolaba koydum.

Cezvedeki sütü ocağın altına açarak ocağa bıraktım. Sabah ineğimizi komşumuzun oğlu gelip sağmış bugün günlerden perşembe olduğu için bir tencere isteyerek tencere sütü bana bırakmış kalan sütlerimizi sütçüye vermişti.

Süt yeteri kadar ısınınca ocağın altını kapatarak sütü bardağıma koydum.  Bir şeyler yemek için dolaba bakınsam da kahvaltı hazırlayacak halim yoktu.

Zeytin ve peynir çıkardım sadece zeytinin üzerinde zeytin yağı ve pul biber gezdirerek tepsiye koydum.

Yufka ekmeklerinden de çıkararak salona geçtim.

Bizim buradaki evler bir pda iark odası diğer oda tahta divenlardan olurdu. Kapının önündeki avluda muhakkak her evde ya hasır ve yastık  ya çardak ya da tahta divan olurdu.

Tabi yeni Gelinler için aynı durum söz konusu değildi. Köyümüzde herkes herkesi tanıyan dışardan gelenin çok sempatik sıcak bir köy olsuğuna dair düşünceleri 2 hafta sürerdi.

Herkesin herkesi tanımasının bu zorlukları da vardı. Laf söz sen eve varmadan eve ulaşırdı. Dedikodu için kurşun atar kurşun yerlerdi tabiri caizse

orenda +21Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin