benim ailem vatanımdır (Düzenleniyor)

Y,S 4. bölüm

Yeni kapağım için yorum bekliyoreeee

Bahar naz'dan.

" hoşgeldin kızım, buyur " diyen hasan albayın karşısına oturduğumda, o da karşıma oturmuştu.

Evlerindeydim.

Hüseyin general biraz sonra gelecekti.

" bir sorun mu var, kızım. Hayır olsun. "

Beni tanıyorlardı.

Cenazede tanışmıştık.

" ben bir konu hakkında yardım istemek için gelmiştim. "

" tabi, elimizden ne gelirse yaparız. "

General geldiğinde ayağa kalkıp başım ile selam verdim.

" otur kızım, bir sorun mu var. "

" evet, sinan ile ilgili. " dediğimde bakışlarındaki ifade değişmişti.

Gözlerine hüzün kurulmuştu.

" nasıl yardım edebiliriz. " diyen generale baktım ve cebimden peçeteye sarılı hapları çıkarttım.

" bu ilaçları inceletmenizi istiyorum, fakat sinan, sizin özel ilgilenmenizi rica etti. "

Hasan albay peçeteyi alıp haplara dokunmadan kokladı.

" uyuşturucu olma ihtimali, " diyen babasına bakarak, " yarıdan fazla. " diyerek cevap verdi.

" sinana vermeye çalışmış bir hemşire, sinan ilacı alıp içmiş gibi yaparak saklamış. "

Hasan, " hain. "

" öyle, sinanda fark etmiş. "

Hüseyin, " sinan nerede ki. "

Yutkunmuştum.

Sesimin titremesine engel olmaya çışarak konuştum.

" ruh ve sinir hastalıkları merkezinde. " dediğimde ikisininde beti benzi atmıştı.

" ne zamandır orada. " diyen hasan bey olmuştu.

" 8 aydan fazla "

Hüseyin bey ise önüne odaklanarak " kim vardı yanında. " diye sordu.

" kimse yoktu, ben 2 hafta önce ulaşabildim. Durumu iyi değildi, zar zor toparlayabildi biraz da olsa ama... hâlâ tam iyi değil. "

Ortama sessizlik çökmüştü.

Hasan bey, telefonunu eline alıp bir şeyler yaptı ve telefonu kulağına götürdü.

" selim, sana bir kaç hap göndereceğim, onu özel olarak incelemenizi istiyorum, evet... göreve devam edeceğim. Tamam, askeriyede bekle, yarım saate geliyorum. "

Merak ile hasan beye bakarken bana döndü ve o cümleyi kurdu.

" sende, sinanda bize vatanın emanetisiniz, sizi korumak için, vatan hainlerini aradan çıkartmak gerek. "

Gülümsedim.

Sinan yanılıyordu.

Kimsesiz değildi.

Onun arkasında türkiye cumhuriyeti vardı.

Telefonum çaldığında arayan gizem ile hemen açtım.

" efen-"

" sinan hastaneden kaçmış, nerede olduğunu bilmiyorum. "

" ne demek kaçmış, nasıl. " dediğimde ayağa kalkmıştım.