Acayip Arkadaş Bölüm:24

45 3 0
                                    

Sakin olmaya çalıştım. Koltuğa oturup:
_Bu ne zaman oldu
dedim. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
_Beş yıl önce.
_Ne yani?Bana söylemediniz mi onca sene?
_Ne yapayım kızım sana ulaşamadım.
_Nasıl bana ulaşamadın?
_Sen yurt dışındaydın kızım. Seni o kadar aradım ama ulaşamadım. Bu olayı biliyor ve beni istemediğini düşünmeye başlamıştım. Meğer haberin bile yokmuş.
Ters giden bir şeyler vardı. Ben sadece üç gündür yokum evde. Fakat babam beş yıldan bahsediyor. Neler oluyor. Kafam iyice karıştı. Bana söylenen kelimeleri zor anlamaya başlıyordum. Her şey karman çorman oldu kafamda. Bir anlam veremiyordum. Doktor'a baktım. Bana bir şey söylemeyi unutuyor gibi. Uzun bir sessizlik oldu. Sonra küçük kız yanıma gelip:
_Abla!
diye sarıldı. Neye uğradığımı şaşırdım. Kız benden karşılık bekliyordu. Sarilmami bekliyordu. Fakat ben öylece kala kalmıştım. Ağlasam mi sinirden kudursam mi bilemiyordum. Babama titrek bir sesle:
_Annem nerede peki?Öz annem.
O sırada kadın bana ters bir bakış attı. Aslında üvey annem o kadar da cadı birisine benzemiyordu. Babam:
_Kasabanın dışında.
_Neden?
_Orada bir ev tutmak istedi. Bilmiyorum.
_Beni onun yanına götürür müsün?
Biraz tereddüt etti. Karısına baktı. Karısı kafasıyla onaylayinca babam ayağa kalkıp araba anahtarını aldı. Bize dönüp:
_Hadi!
dedi. Evden çıkmadan önce üvey kardeşimi yanağindan öptüm. Üvey annemede el sallayıp arabaya doğru ilerlemeye başladım. Ne yapayım istemeden de bir kardeşim vardı.Benimle birlikte ilerleyen David,Doktor ve Shao ya dönüp:
_Bunun nasıl olduğunu bana sonra hesap vereceksiniz.
dedim ve arabanın kapısını açıp içeri geçtim. Babam arabayı sürmeye başladı. On beş dakikalık yolun sonunda arabadan indik. Babama sarıldım. Ona cebimden zarfı çıkararak sembolü gösterdim. Babam anlamsizca bakmaya başladı. Kulağına:
_Bu sembol hakkında bir şey biliyor musun?
diye fisildadim. Hayır anlamında kafa salladı. Zarfı geri cabime koydum ve babama el salliyarak annemin evine doğru yürümeye başladım. Babam bizi annemin evinin bir ev önünde indirdi. Diğerlerini durdurup:
_Sizi dinliyorum.
dedim kollarımı bağdaştırarak.David
_ Şu an kendimi zamanda yolculuğa çıkmış gibi hissediyorum. Cidden neler oluyor?
Doktor derin bir nefes alıp:
_Bizim ülkemiz ile dünya arsindaki zaman farkı çok fazla.
_Fark etmemek mümkün değil.
dediğimde bana sinirle baktı sözünü kestiğim için. Boğazını temizleyerek:
_ Bizde bir kaç gün geçerken orada yıllar geçiyor. Açıklanacak bir şey yok. Üç gündür Naomi ve David bizimlesiniz ama beş yıldır ailenizden uzaksiniz.
İyice kafayı yiyecektim. Yürümeye devam ettim. Annemin evinin önüne geldik. Bahçeden geçip kapının önüne geldik. Her zamanki annem yine bahçesine çok önem veriyordu. Bahçesinin hep adının anlamini taşımasını istiyor. Kapıyı çaldım. Kapıyı bir adam açtı. Bize bakmaya başladı. Konuşmam gerekti herhalde:
_Annemi görmeye geldim.
_Sen kimsin?
_Naomi Anderson.
Kapıyı iyice açıp
_Lessie!Kızın gelmiş.
dedi ve söylenerek gitti. Söylenirken de"Anderson ailesinden nefret ediyorum"dedi. Aptal şey sanki ben sana bayılıyorum. Annem eli yüzü un olmuş bir şekilde geldi beni görünce:
_Naomii!Ah tatlım!Nerelerdeydin? Kendini çok özlettin. Bunlar da kim arkadaşların mi?
_Evet anne.
_Merhaba!Hadi içeri içeri!
dedi. Annem her zaman güler yuzludur. Uzulse de belli etmemeye çalışır. İçeri salona geçip oturduk. Annem bana sımsıkı sarıldı. "Seni çok özledim"diyerek yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu. Karşı koltukta da o adam vardı. Gozerini bana dikimiş ters ters bakıyordu. Salak şey! Annem tek tek arkadaşlarımla tanıştı. Bir saat alarm sesiyle mutfağa koştu.
Adam hala bana bakıyordu. Dayanamayıp:
_Sizin gibi bir adamın bu kadar güzel bir bayanla evlenmesi çok büyük bir kaza.
dedim. Bana pis pis sırıtarak:
_Bu kaza benim hayatımı değiştirdi ve ben bu kazadan memnunum.
dedi. İyi laf sokamiyorum. İyi kazaymis. Bunu bir de anneme sormak lazım. Annem elinde tabaklarla içeri girdi. Bizlere uzatarak:
_Harika bir zamanlamaniz var çocuklar. Tam da Naomi nin en sevdigi kurabiyelerden yapıyordum.
dedi gülerek. Adam sinirle:
_Onları bana yaptığını sanıyordum?
_Zaten san yaptım ama onlarda misafirlerimiz olduğu için yeme hakları var.
Sonra annem sesine biraz öfke katarak:
_Saçmalamayı kessen iyi olur.
dedi. Adam sesini kesip sinirle bana bakarak kurabiylerini yemeye başladı. O adama dönerek:
_Odadan çıkarsan annemle özel bir şey konuşacağız.
_Ben de zaten evden çıkacaktim.
diyip:
_Tom!
diye sinir bozucu tizlikteki ses  tonuyla bağırmaya başladı. Merdivenlerden koşarak bir çocuk indi. Yok artık!O da mi benim üvey kardeşim. Annem birden kısık sesle adama seslenerek:
_Sessiz ol çocuk uyuyor!
dedi. Ne?Bir tane daha mi? Cocuk babasına:
_Ne oldu baba?A anne onlar kim?
_Sana ne !Kimse kim. Hadi yuru dışarı çıkıyoruz.
diyip bana yine ters ters bakmaya başladı. En sonunda evden çıkıp gittiler. Anneme dönüp:
_İki çocuğun mu var?
dedim şaşkınlığını gizliyemeyerek. Annem bu konuyu pek açmak istemiyor olmalıydı ki soruma cevap vermeden konuyu değiştirmeye çalıştı:
_Ne söyleyeceksin Naomi?
Cebimdeki zarfı çıkarıp sembolü ona gösterdim ve:
_Bu sembol hakkında ne biliyorsun?
dedim.Biraz huzursuzlanmaya başladı. Terlemeye , bacaklarını sallamaya başladı. Etrafa iyice bakinip:
_Bunu nereden buldun?
_Bunun önemi yok. Bunun hakında ne biliyorsun?
diye sorumu yeniledim. Tekrar etrafa dikkatle baktı. Derin bir nefes aldı:
_Benim elimde bir taş var. Bu büyük bir ülkeyi yok edebilecek bir enerjiye sahip aletin yalnızca bir taşı. Bu taşı otuz beş senedir saklıyorum.
_Kimden?
_Onlardan.
diyip zarfın üzerindeki simgeyi gösterdi:
_Yani kurt adamların gerçek olduğunu biliyorsun?
_Evet. Bu taşı özenle sakladım. Ve seni onlardan korumaya çalıştım.
_Neden beni onlardan saklamaya çalıştın?
_Senin vampir olacağını biliyordum. Her insan aileye bir kurt adam düşer. Bu kurt adamlar aileleri denetler. Doğacak ve vampirler tarafından seçilecek olan çocukları engellemek için. Normalde senin bir abın vardı. Fakat kurt adamlar bu yarışa katılacak olanların birinin bizim aileden olacağını bildiği için abini öldürdüler. Sonra sen doğdun. Fakat haberleri yok.
_Artık var.
_Nasil?
_Yarışın son aşamasında sarışın bir kurt adam intikam alacağını söyledi.
_Kahretsin!
_Ne oldu?
_O ..şey adı neydi ya? Her neyse onun Oglu kafayı sana takmış. Onun babasi zaten bizim aileye yeterince zarar verip acı çektiriyordu. O öleli yirmi yıl oldu. O da onun oğlu olsa gerek ki kurt adamlar sorumluluklarını ölmeden tam bitiremezlerse. Oğullarına devreden.
Beynim iyice yanmıştı. Dönüp diğerlerine baktım. Doktor merakla:
_Hakkımızda bu kadar şeyi nereden biliyorsunuz?
_Orası uzun hikaye.
_Benim abim mi vardi?
Hiçcevap vermedi. Ailemiz hakkımda yeni bir şeyler öğrendikçe sol gözümün seğirdiğini hissedebiliyordum. Sorularımın yanıtsız kalması beni ayrı sinirlendiriyordu. İçimde kalan son bir ümitle Anneme:
_Parça hakkında her şeyi bilmek istiyorum.
_Kurt adamlar daha oncelerde o âsa orjinal halini bir mağarada bulmuşlar. Onun önemli bir şey olduğunu biliyorlarmis fakat ne için çok önemli olduklarını bilmiyorlarmis. O âsayı alıp yaşadıkları yerin tam ortasına yerleştirmişler. Ülkenin kalbi diye anılmış. Fakat vampirler bunun ne işe yaradığını biliyorlarmis. Kurt adamlarla araları bozulmaya doğru gidiyormuş zaten. Bir de o taşlardan oluşan âsa gücünü bilseler kimse onları durduramazmis. Vampirlerden biri gizlice ülkenin kalbininin yanına gitmiş ve onu parçalamış. Parçalarını yanına alıp dünyayı gezmiş. Dünyanın dört bir yanına bu taşları dağıtmış. Kurt adamlar sonradan bunun gücünü fark etmişler. Şimdi dört bir yanda bu taşları arıyorlar. Bunlardan biri de bende.
dedi annem. Shao:
_Görebilir miyiz?
Annem bana bakıp:
_Onlara güveniyor musun?
_E..evet
_Tamam o zaman hadi gelin!
dışarıya çıkıp arka bahçeye doğru ilerledik. Annem süs olarak diktiği çiçeklerin çevresini hep taşla kaplar. O taşlardan birine dokunup döndürdü. Bahçenin tam ortasında dikdörtgen bir çukur oluştu. Çukurun içindeki merdivenden yardım alarak aşağı indik. Yukarı açılan kapı kapandı. Annem elini duvara uzattı ve ışık yandı. Eline el feneri almıştı. Bana da uzattı ve karanlık tünelde ilerlemeye başladık . Kendimi bir an yarışta gibi hissettim. Annem yere eğilip bir taşı daha döndürdü. Onun dönmesiyle yan duvarda bir delik açıldı. Delik biraz küçüktü. Annem bu sefer açılan deliğin üstünu üç kez tillatti. Bu sefer karşı yan duvarda bir delik açıldı. İçerisinde bir kutu vardı. Boynundaki kolyeyi çıkarttı. Kalp şeklindeydi. Kolyenin kalp şekilindeki süsünu açtı. Meğer o kolyedeki kalp deseni kapaklı. İçinden anahtar çıkarıp kutuyu açtı. Kutunun tam ortasında kırmızı saf bir elmas duruyordu. O kadar güzeldi ki. Annem taşı eline aldı. Bize doğru tutarak  taşı eliyle döndürerek bize gösterdi. Bu taş harikaydı. Annemin bunu saklamakla büyük bir sorumluluğu vardı. Ve gayet iyi koruyordu. Shao taşı görünce adeta büyülendi. Gerçekten o taş paha biçilemez güzellikteydi. Annem alıp geri kutusuna koydu. Tünelden çıkıp eve gittik. Bebek ağlıyordu. Annem koşarak merdivenlerden çıktı. Kucağındaki bebekle geri aşağıya indi. Bu kardeş işi fazla olmaya başladı. Annem telefonla birini arayıp dışarı çıktı ve konuşmaya başladı. Kafam allak bullak oldu. Doktor'a dönüp:
_Yarın ülkede olmalıyız değil mi?
Shao gülerek:
_Hâlâ anlamamışsin. Bir aydan fazla zamanımız var.
Bu nasıl mümkün olur o da ayrı bir dert. Annem içeri bir bayanla girdi. Bu sefer bebeği bayan tutuyordu. Annem elimden tutup kaldırdı ve beni baştan aşağı incelemeye başladı. Sonra:
_Üstündeki kıyafetler berbat duruyor tatlım. Hadi alış verişe gidelim!
diyerek beni arabaya doğru sürükledi. Beni arabada kitli bırakıp geri eve girdi. Evden çıktığında erkeklerin yakasından tutmuş hepsini arabaya sürüklüyordu. En sonunda hepimiz arabaya bindik. Anneme dönüp:
_Annee!Alış verişe gerek yok biz buraya bunun için gelme..
_Benim yanimdayken bu kıyafetlerle dolaşmaniza izin vermem.
Hepimiz,o an iç geçirdik. Büyük bir mağazanın önüne geldik. Hepimize birer görevlinin bakmasini istedi kaçmamamiz için. Annem bana mutlu mutlu elbise bakinirken bende bir kenara çekilip kafamı boşaltmaya çalışıyordum. Mağazadan çıktığımızda hepimiz gayet şık gözüküyorduk. Annem bizi çarşıda indirdi. Kendisi de geri eve döndü. Neymiş biraz insan arakadaşlar edinip takilacakmişiz öyle.  Onlara dönüp gülmeye başladım. Hepsi annemin satın aldığı kıyafetleri giymiş olayın şokunu atlatmaya çalışıyorlardı. Çok komik surat ifadeleri vardı. David ve Doktor bara gitmemiz için yalvarmaya başladılar. En sonunda beni zorla içeri soktular. İçeri girdiğimizde bir sürü renkler yanıp yanıp sönüyordu. Hareketli bir müzik açılmış büyük bir alanda insanlar deli gibi dans ediyorlardı. İyi gibi gözüküyordu. Tabi duvar kenarında öpüşenleri saymazsanız. İçkilerin oldu yere gidip oturduk. David'in yanına bir kız gidip sohbet etmeye başladı. David'in kızı pek istemedigi yüzünden okunuyordu. En sonunda kız onu ayağa kaldırdı ve deli gibi dans etmeye başladı. Anlarsınız ya! Sinirle yerimden kalkıp kızın yüzünün ortasına bir yumruk geçirdim. Aslında önce kızı David' den uzaklaştirmayi çalıştım ama uzaklaşmayinca yumruğu hak ettiğini düşündüm. Kiz yere yığıldı. İçerisi o kadar kalabalıktı ki kimse yüzüne yumruk attiğimi göremedi. Geri gelip yerime oturdum. Doktor bana bakıp:
_ İleri gitmedin mi?
_Hayır
_Evet
_Kimseyi rahatsız etme hakkına sahip değil.
_Sen de ona yumruk atma hakkına sahip değilsin.
_Iğh! Peki ileri gittim tamam.
Bazen kıskanç bir sevgili gibi davranıyor. Hatta genelde. Neden? Yoksa beni seviyor mu?Abartma Naomi!O senin dostun. Ama niye öyleymiş gibi davranıyor?  Etrafa bakinirken ileride koltukların olduğunu ve boş olduklarını gördüm. Bizimkilere orayı işaret edip gidip oturdum. David elinde içkilerle geldi. Doktor ve Shao gülerek içkileri alıp içtiler. Hepsi mutluydu. Daha doğrusu David ve Doktor. Shao ve ben tetikteydik. Herkes çıldırmış gibi dans ediyor. Her geçen dakika beni boğuyordu. Birden şiddetle dış kapı kırılarak açıldı. İçeriye iri siyah giyinmiş tabancalı adamlar girdi. Ellerindeki tabancaları havaya kaldırıp tavana ateş açıyorlardı. Herkes koşarak uzaklaştı. Çantama uzandım.Çantam? Kahretsin!Çantamı annemin arabada unuttum. Diğerlerine baktım. Onlarda da bir şey yoktu. Bu sefer gerçekten hiçbir kaçış yolu yoktu...

Acayip ArkadaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin