-2-

13.9K 611 30
                                    

"Bu akşam misafirim olmak istemez misin?" diye sordu Şimal. Nazlı yüzündeki kocaman gülümsemeyle babasına dönerek;

Nazlı: Kalabilirim değil mi baba? diye sordu. Babasının bu tür emrivakilerden hoşlanmadığını, arkadaşının yanında hayır diyemeyeceğini bildiği kadar iyi biliyordu.

Adnan: Elbette kalabilirsin ama yarın eşyalarını kampüse nasıl götüreceksin?

Şimal: Siz merak etmeyin Adnan amca, ben bırakırım Nazlı'yı kampüse. Vehbi birazdan getirir arabamı.

Adnan: Peki o zaman, madem Nazlı istiyor kalsın. Yarın yerleşince bana haber ver olur mu?

Nazlı: Tamam babacım, diyerek öptü yanağından. Adnan arabaya oturup kontak anahtarını takarken,

Adnan: Bak unutma aramayı tamam mı?

Nazlı: Tamam dedim ya baba, kocaman kız oldum, bebek miyim ben?

Adanan: Benim bebeğimsin, diyerek arabayı çalıştırdı. Gülümsedi kızına. Uzaklaşmaya başladı yanlarından hiç içine sinmeyerek.

Şimal: Hadi girelim mi eve?

Nazlı: Girelim...

Odasında akşam yemeğine inmek için üzerini değiştiriyordu Kuzey. Hemen hemen her hafta çıktığı bu yurtdışı seyahatleri artık onu çok yormaya başlamıştı. Ne var ki çalışmayı çok seviyordu. Ayrıca babasının ona olan güvenini de boşa çıkartamazdı. Şahin kendi branşında çok başarılı olabilirdi ama ticaret hayatında çok toydu. Hümeyra ise apayrı bir dertti aslında. Hümeyra'nın bazen Şahin'e olan sevgisinden bile şüphe etmiyor değildi. Hoş kardeşi çok mutluydu ve bu onun için fazlasıyla yeterdi. Ayna da son kez baktı kendisine, küçük deri çanta içerisinde ki parfümünü çıkardı, boynuna bir kaç kez sıktıktan sonra yerine koyarken şişeye baktı:

"Şimal: Dünyanın en yakışıklı abisine az bile bu doğum günü hediyesi...

Kuzey: Bugün doğum günüm mü, dedi boynuna dolanan kız kardeşinin elindeki hediyeyi alıp kardeşini kendisine doğru çekerken.

Şimal: Ya inanmıyorum sana. Hayır, unutkan birisi de değilsin asla. Bir tek kendi doğum gününü hatırlamıyorsun. İnsan doğduğu günü unutur mu?

Kuzey: Kızım senin doğum gününü unutuyor muyum, dedi elindeki kutunun üzerindeki paket kâğıdını açarken.

Şimal: Hayır, hiç unutmadın.

Kuzey: O zaman sorun yok. Benimkini nasılsa sen aklında tutuyorsun.

Şimal: Belki de aklında tutacak başka birisini olmalı, dedi göz kırparak. Abisi burnundan tutup kendisine doğru çekti Şimal'i: Abi valla bir daha ağzımı açmayacağım, bırak burnumu.

Kuzey: Bir daha şebeklik etmeyeceğine söz ver küçük maymun bırakayım..."

"Küçük maymun" diyerek yerine koydu parfüm şişesini. Geriye döndü, yatağın yanındaki komodin üzerindeki telefona uzandı. Rehberden kardeşinin numarasını seçip ara tuşuna bastı. Karşıdan gelen sesle yüzünde kocaman bir gülümseme oldu:

Şimal: Yakışıklı abim...

Kuzey: Şebek kardeşim...

Şimal: Nasıl geçti yolculuğun?

Kuzey: Her zaman ki gibi...

Şimal: Sıkıcı yani. Uçakta sohbet edilecek güzel bir hemcinsim yok muydu?

Kuzey: Bak şebeklik edersen kaparım telefonu ona göre, dedi sesini biraz ciddileştirerek.

Şimal: Tamam, tamam, sustum.

ADI AŞK...Donde viven las historias. Descúbrelo ahora