18- ACI SESLER

32.5K 1.8K 329
                                    



Instagram: t.y.mazer
Twitter: tymazerr

18- ACI SESLER

Gözlerim kapalı olduğu halde göz kapağımı delip geçen aydınlığa üzerimde dolanan ferah esinti eşlik etti.

"Toraksta kurşuna bağlı olarak hasar, 1. intercostal aralıktan giren 12.7 mmlik mermiye bağlı olarak spacula parçalanması, müdahale gecikmesine bağlı %80 kan kaybı. Tedaviye başlanıyor ancak yüksek kan kaybından dolayı ani iyileşme prosedürü uygulanamıyor."

Bedenimde hissettiğim titreme hissi kendime geldiğimin habercisiydi.

"Devam et." Lacivert'in yorgun sesi kalbime dokunmuştu.

Birden lokal anesteziye maruz kalmış gibi, tatlı bir hisle tüm vücudum uyuşmaya başladı. Sadece üzerimde dolanan ışıklar vardı. Ayak parmaklarımdan başlayan ışık huzmesi sanki tüm bedenimi yenilemeyi amaçlıyordu.

Parlak ışık kapalı olan gözlerimi iyiden iyiye rahatsız ettiğinde, göğsümün üzerinde durduğunu tahmin etmiştim. Kesik kesik inip kalkan göğsüm birden sabit hale gelmiş, titremem duruvermişti.

Kalbimi delip geçtiğini sandığım kurşun göğüs kafesimin arka kısmını parçalayarak, koca bir delik açmıştı ama doku ve kaslardan oluşan bir bölgeye isabet ettiği için ölümcül bir hasar almamıştım. Kan kaybını saymazsak elbette.

Oysa kalbime isabetlenen namluyu gözlerimle görmüştüm. James beni kurtarmaya çalışırken vurulduğumu hatırlıyorum. Demek ki yetişmişti. Zihnim bana oyun oynamış, kendi ölümümü sahnelemiştim. Parmaklarımda dolanan kırmızı ışık o kadar yakın ve gerçekti ki, farklı bir senaryoya ihtimal verememiştim.

Ilık bir his kemiklerim arasında dolaşıyor, acımı yavaş yavaş siliyordu.  

Kan kokusunun yerini yanık et kokusu almış, birbirine tekrar kavuşan dokularımın bütünleşmesini canlı bir şekilde yaşıyordum. Tüm bu işlemler devam ederken, kanımla örtülü elleri, benimkileri hiç bırakmadı.

"Tedavi işlemleri tamamlandı. Üç gün süreyle, yatan hasta tedavisi öneriliyor."

Jenny'nin son sözleri mantığımdaki yerini bulmadan, gözlerimi açmamı engelleyen tatlı uykuya teslim ettim kendimi.

Ne de olsa daha zamanım vardı...

*

Kulaklarımı tırmalayan ses gözlerimi açmam için iteklese de, kafamın içindeki başka bir ses de bu sesi boş vermemi tembihliyordu. İki çağrıyı da dinleyerek, gözlerim kapalı bir vaziyette gelen sese odaklandım.

"Kimseyi bulamadık. Biz gelmeden önce çıkmış olmalılar. Geriye keskin nişancı bırakıp takip edilmemek için önlem almışlar." Elizabeth'in duygudan yoksun sesi ürpermeme neden oldu.

"Bu ifşa olduğumuz anlamına mı geliyor?"

"Bizim evet. Ancak sen onlar için hala hayalet gibisin."

Lacivert'ten ikna olmadığını belirten bir soru geldi.

"Peki Beren'i neden vurmak istesinler ki?"

"Asıl hedeflerinin sen olduğunu düşünüyorum James. Yumuşak karnını arıyorlardı ve sen de Beren'i kurtarmaya çalışarak onlara istediklerini verdin."

"Ortağımı ölüme mi terk etmemi bekliyordun Elizabeth?" sert sesi çığ gibi odada yankılandı.

"Hayır, ama daha dikkatli olmanı bekliyordum. Bu yaşananlar senin operasyonlarında daha önce görmediğimiz aksilikler ve bu durum bir süredir böyle."

Lacivert  - Safir - AmberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin