19.Bölüm♥

12.1K 425 208
                                    

Eveeet içime sinen belki de bu zamana kadar yazdığım en güzel bölüm benim için umarım sizler için de öyle olur :)4 K olmuşuz iyi ki varsınız!!!

Keyifli Okumalar :)

Bölüm Şarkısı: Kenan Doğulu-Aşk Kokusu Var(Tam Bölüme Uygun Bir Parça)

Multimedia:Aşk Heykeli, Güney ve Eylül'ün buluşma halleri

**

İnsan kitap misâli;

Cildine aldanma Azîzim,içi önemli...

**

EYLÜL'DEN...

Deniz'in bana olan kırgınlığı içime dert olduğu için onları gördüğüm an ilk işim olmuştu gönlünü almak...Çünkü oldum olası birisinin bana küs olmasına dayanamam ve gönlünü almak için mümkün olduğunca çabalarım.Nitekim Deniz öyle güzel kalpliydi ki sadece birkaç serzenişten sonra hiçbir şey olmamış gibi davranmıştı bana ve bu beni inanılmaz mutlu etmişti.14 yıl öncesinin bahsini ise hiç açmayıp geçmişin kara kutusundan çıkartmamıştık.Abisinin aksine Deniz bu konuda kimin haksız olduğunu biliyor ve hak etmeyen insanlardan hıncını çıkartmıyordu.En azından şimdilik daha tam olarak hiçbir şeyi bilmediğim için annem hem benim gözümde hem de Güneylerin gözünde suçluydu.Hoş bilsek bile değişen sadece benim düşüncem olurdu Güney'in hiçbir şekilde annemi haklı bulur yanı olacağını sanmıyorum öylesine katı ve düşüncesi değişmeyen bir insandı.

Kısa bir gönül alma faslından sonra güneşlenme fikri daha cazip gelmişti,tabi ardından gelen sohbet de cabası.Deniz;kendisi ve abisinin Ufuk'dan başka kimseyle bir yakınlığı olmadığından birbirlerinden başka da kimseye ihtiyaç duymadıklarından bahsetmişti.Böylece dağ evinde ve burada Güney'in yanında olan adamın Ufuk olduğunu anlamıştım.Deniz'e göre fazlasıyla eğlenceli birisiyken; Güney için tam bir zevzek adamın tekiymiş.Her ne kadar Deniz onu çok seveceğimi idda etsede ben Güney gibi bir kasıntının arkadaşının neşeli biri olduğunu düşünmüyordum.Sohbetimizin ortasında aramıza Ufuk'un arkadaşı Aslı da dahil olmuştu ve dakikalar sonra ne kadar canayakın olduğunu belli etmişti.Yıllardır Kerim'den başka kimseyle göz teması dahi kurmayan ben;şimdi tatlı mı tatlı iki arkadaş edinmiştim.Güneş bedenlerimize öyle bir imza çakmıştı ki en sonunda bunalıp çareyi zıplaya zıplaya denizin o serin suyuna kendimizi atmakta bulmuştuk.Bir ara sahilin orada babam ve Güney'in konuştuğunu görünce yanlarına gidip gitmemekte kararsız kalmıştım çünkü Güney'in babamı üzecek birşey demesinden korkuyordum ama ne var ki babam Güney'in omzunu sıvazlayınca rahat bir nefes alıp kızlarla yüzmeye devam ettim.

Saniyeler dakikaları kovalarken Aslı'nın dudaklarından dökülen tiz çığlık hem benim hem de dibimde duran Deniz'in yüreklerimizi ağzımıza getirmişti.Bizden biraz uzakta yüzdüğü için ne olduğunu tam göremiyorduk bu yüzden ellerimizi gözlerimize siper edip onu görmeye çalışırken denizi yararcasına kükreyerek yanımızdan geçen Ufuk ile neye uğradığımızı şaşırmıştık.Korkudan Deniz ile ellerimiz birbirine kenetlenmiş vaziyette ve ufak adımlar eşliğinde Aslı'nın yanına yaklaştık.Zavallım öyle şiddetli ağlıyordu ki hıçkırıklarının arasından zar zor birisinin onu rahatsız ettiğini söylemişti.Ufuk deli gibi oğlanı denizin içinde parçalarken,Güney yanımızdan geçip onu uyarana kadar Aslı'yı bile unutmuştu.O Aslı'yı alıp suyun içinden çıkarken onun yarım bıraktığı işi Güney tamamlıyordu ve biz hala olduğumuz yerden kıpırdayamıyorduk.

-'Eylül,ben ufaktan kaçar abim şimdi patlayacak yer arıyordur görmesin beni hiç çekemem vallahi'

Deniz'in bu lafına cevap bile veremeden uzun bacaklarıyla ustaca yüzerek kıyıya yaklaşmıştı bile.Hah!Ben şimdi ne yapacaktım?Denizin ortasında kaldım bir başıma ve öyle bir endişe dalgası sarmıştı ki bedenimi çakılıp kalmıştım adeta olduğum yerde.

Aşk'a EngelWhere stories live. Discover now