0.2

10.7K 408 48
                                    


Yüzüne vuran sarı ışıkla uykulu ruh halinin uykusunu bölmemek için ters tarafa döndü yatakta. Henüz alarm çalmamıştı. Bu demek oluyor ki biraz daha vakti vardı. Azıcık daha uyuyabilirdi. Tam uykunun şefkatli kollarına kendini bırakırken bir hışımla kafasına fırlatılan yastıkla en üst seviyedeki uykusunun kollarından düşerek metrelerce yükseklikten yere çakıldı. "Hassiktir ya!" dudaklarına 0.2 şiddetiyle çarpan el ile biraz daha ayıldı. "Bir daha argo kelimeler duyarsam ağzına biber sürerim Ahsen!" sevgili ağabeyi Sarp sabah sabah yine Ateş işkenceleriyle gelmişti odasına

"Benim alarmım daha çalmadı sen beni neden uyandırıyorsun be adam!" tiz çıkan uykulu sesiyle kulağının pasına tuz ruhu döktü adamın. Sarp kulağını kapatarak sarsak hareketlerle yataktan kalktı. "Sesinin ayarını sikeyim. Kulaklarımın ırzına geçtin." bu tepkisine gözlerini iyice açarak şaşkınlıkla konuştu Ahsen. "Aaa sen kulağınla mı dinliyorsun. Ben seni götünle dinliyorsun zannediyordum be Sarpolim." Sarp eline aldığı yastıkla kafasına  defalarca vururken bir yandan da sövmeyi ihmal etmiyordu. "Senin ben olmamış beynine turp sıkayım. Götümle dinliyormuşum. Bekle sen bunun intikamı acı olacak. Kalk şu yataktan." Sarp Ahsen'i bırakıp odasından çıkarken o uzun uzun gerindi yatakta.

Daha yeni çalan alarmı susturup yataktan sarsak adımlarla kalktı sonra. Odasının  içindeki banyoya girdi ve kıyafetlerinden kurtulup kendini ılık suyun altına attı. Uykusu açılana kadar suyun altında kalmak her sabah yaptığı bir ritüel haline gelmişti. Gözlerini kapattığında üç ay önce yaşadığı o haz dolu anlar zihninin tozlu raflarından çıkmıştı. Her gözünü kapadığında o yabancının dokunuşlarını hissetmek sanki o anı tekrar yaşıyormuş izlenimi veriyordu ona. Yine yüzünü göremeyince ister istemez gözlerini açtı. Düşüncelerinden arınıp saçlarını şampuanlamak için kara-melli şampuanı-nı aldı Evet, çocukluktan beri kara-melli şampuanla yıkardı saçlarını. Annesinin gereksiz gösterişiydi. Ahsen için şampuanları daima özel yaptırırdı. O öldükten sonra bile Ahsen'e şampuan gönderen can dostu Mehveş teyzeye kalbini kırmamak için tek kelime etmezdi.  Zaten vücududa saçlarıda alışmıştı karamel kokusuna. Fazla oyalanmadan saçlarını duruladı ve suyun altından çekti bedenini. Hızla iç çamaşırlarını, okul formasını geçirdi üstüne. Aslında okul forması demeye bin şahit ister. Beyaz bir gömlek, siyah bir etek. Tabi ki bu sadece Ahsen'in  giydiği kısmıydı, bunun birde süveteri, kravatı ve ceketi vardı.

Saçlarını hızlıca kurutup bol bir şekilde ördü. Makyaj masasından seçtiği rimelle pek gereği olmadığı halde kirpiklerini şekillendirip çantasını, kulaklığını ve telefonunu alıp mutfağa indi. Sıradan bir okul gününden ne beklenir?  Tabi ki de Sarp'ın özensiz kahvaltı sofrası. Aslında şikayet etmemesi gerekiyor öyle değil mi? Sonuçta kaç erkek sabah iş saatinden iki saat önce uyanıp, okula gidecek uçarı, asi, serseri bir kız için kahvaltı hazırlıyor?  Her sabah aynı kurulukta tost yapmış olmasa daha çekilebilir olabilirdi ama gerçekten çiğnemekten çene kemiği aşınmıştı Ahsen'in. Sarp onu görünce iç ısıtan gülümsemesini sundu gösterime. Onun gülümsemesi kızı da gülümsemeye itiyor.  Yanına gidip yanağından bir makas alarak parmaklarını dudaklarına götürüp öptü Sarp. "Günaydın güzellik."

"Günaydın Sarpolim." Ona Sarpolim demeyi seviyordu Ahsen.  Daha samimi, daha içten geliyordu bu. Birlikte yaptıkları  haylazlıklara onu hep bu hitapla ikna ederdi. "Bugün ne gibi bir haylazlık peşindesin bakalım. Sarpolim dediğine göre bir şey isteyeceksin." dedi Sarp sanki aklını okumuş gibi. Ee haklıydı adam. Uzun yıllardır aynı evi paylaşıyorlardı. Lakin bu kez yanlış düşünmüştü. "Vallahi de billahi de bir şey istemeyecektim. Sadece şu tostlara biraz daha yağ sürersen yapmadan önce biraz daha yenebilir olur. Ayrıca hani benim şeftali suyum?" kızın samimi ve isyankar ses tonuna gözlerini devirdi Sarp.

KARAMELİN RÜYASI [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin