0.4

9.2K 413 135
                                    

# Medya Burak.

# Rixton - Me and my broken heart

OY VERMEYEN KALMASIN LÜTFEN.

Keyifli okumalar ! ! !

Okulun kapısından içeri adımını atıp müdürün odasını ararken ardından ismini seslenen yabancı sesle durdu.

"Ahsen."

Boş bakışlarla sesin sahibine döndüğünde ona doğru yürüyen orta boylarda esmerimsi bir öğrenci gördü . "Tanıyamadım." tuhaf gülümsemesiyle elini uzattı genç adam. "Burak ben. Adını capinden okudum." Uzattığı elini kavrayıp sıktı. "Anladım Burak, tanıştığıma memnun olup olmadığımı zamanla anlayacağım. Şimdilik bana müdürün odasına kadar eşlik eder misin?" Sıcacık bir gülüş ve saniyesine koluna giren kol ile şaşkınlığı artmıştı. Ne kadar cana yakın biriydi. İç sesi: Allah'ım ne olur bana yavşamasın diye dua etmeye başlamıştı. Merdivenleri tırmanmaya devam ederken genç adam konuştu. "Kaçıncı sınıfsın," Ahsen kafasını ondan tarafa çevirmeden cevapladı. "12," Okul müdürü yazılı kapının önünde durunca Burak elini ensesine uzatıp tırnaklarıyla orada oyalandı. "İşte burası. Ben 12/D sınıfındayım. Umarım bizim sınıfa verirler seni." Elini capine uzatıp saçlarını bozmadan çıkardı. Elleriyle saçlarına hareket katarken karşısındaki genç, hayran gözlerle saçlarına bakıyordu. "Okuyacağım sınıf çoktan belli oldu. 12/A sınıfında olacağım. Eşlik ettiğin için teşekkürler." Anlayışla başını sallayınca kapıyı çalıp müdürün komutuyla odaya girdi.

*

Müdürle arasında geçen küçük bir nasihat konuşmasından sonra sınıfa çıktı. Ders başlayalı on dakika olmuştu. Hala derse girme şansı vardı. Kapıyı tıklattı kolu çevirip ileriye ittirdi. Yeni bir ortama girmiş olmanın verdiği yürek çarpıntısıyla ilk adımını attı. Her ne kadar dünya umurunda olmasa da yeni insanlar daha fazla dertten başka bir şey değildi onun için. Kafasını yerden kaldırıp sınıfa göz gezdirdi. Görüş alanına giren sınıf büyüktü. Toplasan yirmi sıra vardı. Devlet liselerinde herkesin bildiği üzere nereden baksan otuz sıra olurdu. Bu sınıfta herkes tek tek oturuyordu. İncelemeyi kesip hocaya baktı. "Dersi böldüğüm için üzgünüm hocam. Ben Ahsen yeni öğrencinizim."

Hoca elinde ki tahta kalemin kapağını kapatırken "Biliyorum evladım. Senden önce bağışınız geldi." hocanın büyük bir minnet duygusuyla kurduğu cümleye kaşlarını çattı. "Anlamadım?"

"Kayıt aşamasındayken okula büyük bir bağış yapıldı."

Kafasını aşağı yukarı salladı. "Baban ne iş yapıyor kayıt için kendisi gelmemiş." Hocanın sorusu canını yakmaktan başka işe yaramamıştı. Tenine batan kelimeleri dişlerini sıkarak kucakladı. "Mezardan çıkmaya ikna edemedik."

"Anlamadım?" söyledikleriyle kaş çatma sırası hocadaydı. "Annem ve babamı uzun zaman önce kaybettim. Hayatta değiller!"

"Üzgünüm çocuğum. Başın sağ olsun. Hadi geç otur boş bir yere."

Hocaya zoraki bir gülümseyişten sonra arka taraftaki sıralara baktı. Sıralardan biri kahverengi gözlü motorcunun diğeri gözlüklü bir kızın oturduğu sıraların önüydü. Kızlardan yana olan talihi yüzünden kahverengi gözlü çocuğun olduğu tarafa doğru ilerledi. Sıraya çantasını ve sınıfa girerken çıkardığı capi koydu, derli toplu bir şekilde yerleşti sıraya. Sırtında hissettiği gözler ondan başkasının değildi. Düşünmemeye çalışıp zihnini öğretmene odakladı. Ders Kimyaydı ve konu olarak atıldığı okuldan gerideydiler. Sırasının önünde oturan kızı dürttü. Arkasını döndüğünde yanlış bir seçim olmadığından memnundu. Ders programını isteyeceğini tahmin edebilecek kadar zeki olmalı ki konuşmasına fırsat vermeden programı uzattı. Telefonunu çıkarıp programın fotoğrafını çekti.

KARAMELİN RÜYASI [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin