3. bölüm

4K 145 13
                                    

Derin bir nefes aldım ve içeri girdim. İçeri girdiğimde Aytekin amca bir masada çayını yudumluyordu.Ona doğru yürümeye başladım, oturduğu masaya gidene kadar kafamda bir sürü söyleyecek cümle vardı ta ki o beni fark edene kadar göz göze gelince kafamdaki her şey uçup gitti. aslında iyi bir insan ama başkalarına karşı çocuklarına ve bana çok katı niye bilmiyorum ama öyle.

''Hoş geldin Esra.''

''Hoş buldum Aytekin amca.''

''Bir şey içer misin ?''

''Olur. Ben bir kahve alayım.''garsona siparişi verdikten sonra 'benimle ne konuşmak istiyorsun' der gibi baktı bende hemen konuyu açtım. 

''Buraya seninle Sultan hakkında konuşmak için geldim.''

''Sen o konu hakkında konuşmak isteyebilirsin ama ben konuşmak istemiyorum!''işte bu ani çıkışı beklemiyordum. Sanırım azıcık duygu sömürüsünden bir zarar gelmez demi? yok yok gelmez

''Tamam o zaman sen sus ben konuşayım.o olayda sultan tamamen suçsuz.o gün Ayşeyi ben dövmüştüm çünkü anneme laf etti bende saçlarını eline verdim. Eğer o gün müdür benim hakkında dilekçe tutsaydı okuldan atılacaktım sultan da bunu önlemek için suçu üstlendi olan bu!''

''Bunu neden daha önce söylemediniz?''

''Konuşmamıza izin vermedin ki her seferinde lafı ağzımıza tıktın. O şimdi orada  tek başına ve sensiz. Niye? dersen bir kız çocuğu kendini babasının kollarında güvenli hisseder, onun sesiyle hem korkar hem sakinleşir, onun bakışıyla hem erir hem donar. Ama sen onun bunu yaşamasına izin vermiyorsun hemde bunu yaşamasına imkan varken. Hem kızlar da bende onsuz eksiğiz ne olur onu geri getir. Lütfen !''ve işte onu tam kalbinden vurdum Allahım lütfen işe yarasın...

''Tamam geri getireceğim.''oh be . Sonunda ikna oldu 

''Peki Almanya ya onu almaya ben gitsem ne dersin?''

''Gerçekten gitmek istiyor musun?''

''Evet.''

''Ama orada canın yana bilir.'' 

''Olsun ben gitmek istiyorum ama annemin onaylayacağını sanmıyorum.''

''Tamam ben hallederim ama edayla sefanuru da götür yoksa bizi neden göndermediniz diye başımın etini yerler.''


''Tamam gelsinler lafımdan çıkmadıkları sürece sıkıntı yok.''

''Tamam sen merak etme ben halledeceğim. Bittiyse benim gitmem lazım toplantım var.''

''Başka bir şey yok. Sen biletleri alınca bana haber verirsin demi?''

''Tabi ki.Ama sen şimdiden başla hazırlanmaya.''

''Tamam başlarım hadi görüşürüz.''

''Görüşürüz kendine iyi bak.''oh be bir taşta iki kuş hem Almanya ya gideceğim hem de sultanı geri getierceğim. Kahvemi içtikten sonra okula doğru yola çıktım okula geldiğimde öğle arasıydı. arabayı park ettim ve hiç tereddüt etmeden kantine gittim bizimkiler hiçbir öğünü atlamazlar hele bir de Betülle eda okuldaysa. kantine giridiğimde Eda gil bir masa etrafına oturmuşlar benimkiler ise ayrı bir masanın etrafına oturmuşlar. Beni görünce tüm gözler bana döndü tabi. Şimdi Muzurluk zamanı. Kafamı eğdim sessiz ve gözlerim dolu bir şekilde yanlarına ilerledim. bu yeteneğimi seviyorum yaa. Hepsi ortada buluştular ve meraklı gözlerle bana bakıyorlar. Sesizliği ilk bozan Nagihan oldu

''Ne oldu niye ağlıyorsun?''

''Her şeyi anlattım.'' Betül ve Tuğçe de ikisi de aynı anda 

KUTUP YILDIZI *1*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin