37/ Yeni Moda Tülin Teyze!

12.7K 555 58
                                    

Multimedya: Güzel bir Shaieo videosudur, şarkısı da güzeldir. İzlemenizi tavsiye ederim!

Keyifli okumalar!

***


Arslan Cihangir


Pastanede şu an bayram havası ediyordu. Gözde'nin yüzünden hiç eksik olmayan gülümsemeyle beraber şapşal şapşal etrafa bakınırken kucağındaki Efe'ye bir yandan da pasta yediriyordu.

Müge, Esra, Ceyda, Sinan, Erdem, Cem ve ben bir masada otururken şimdiden geyikler dönmeye başlamıştı.

"Ya Ceyda seninki nasıl orijinal bir oyunculuktur ya? Bıraksak dövecektin burada Cem'i."

Erdem'in sırıtarak kurduğu cümleye Ceyda da kıkırdayarak "Rol yapmıyordum ki, bunlar gerçek duygularımdı." Diye cevap verdi.

Cem "Demek bunlar gerçek duygularındı?" Diyerek kaşlarını kaldırdığında Ceyda sadece sırıtarak karşılık vermişti.

"Sizin aranızda gizli bir dil mi var?" Diye sordu Sinan.

"O nasıl oluyor?" Diye sordu Ceyda.

"Bak şimdi." Dedi ve sonra da Müge'ye döndü Sinan.

"Müge, tomurcuklar gül açmış."

Müge'nin bir anda kızarıp daha sonra kıkırdamaya başlaması hatta kahkaha atmasıyla hepimiz merakla bakmıştık.

Müge de "Sinan, mandalina ağaçlarının budamışlar." Dediğinde Sinan gülmeye başladı.

"Ya siz ne diyorsunuz?" Diye sordu Gözde

"Aynen ya!" diyerek katıldı Esra. "Bunlar ne demek?"

"Söylemem." Diyerek omuz silkti Müge.

Sinan da ağzını fermuar gibi çekmişti.

Yeniden muhabbet etmeye döndüğümüz sırada annemin "Arslan, oğlum bakar mısın?" Diye seslenmesiyle, bizimkilerin yanından kalkıp annemin yanına gittim.

Annem, oturduğu masadan kalkıp, beni tezgâha doğru çağırdı.

"Ne oldu anne?" Diye sordum.

Yüzünde utangaç bir tavırla, "Gözde'den özür dilemem lazım." Dedi. ''Son yaptığım şeyin affedilir bir tarafı yok ama oğlumu kaybetmemek için bunu yapmam lazım.''

Annemin bu söylediğiyle birlikte aklım, dün yaşadığımız olaya gitti.


İki gün önce...

Sinirden kan beynime gitmiyordu neredeyse. Gözde gittikten hemen sonra evden çıkıp, bizimkilere gelmiştim.

Arabayı rastgele bir şekilde durdurup, kapıyı çarparak indim. Bahçedeki bahçıvan bile benim bu celalli gelişime şaşırmıştı. Genelde bu eve hep güler yüzlü, sevecen bir şekilde gelen ben, o sakin adam bahçıvanı bile şaşırtmıştım.

Kapıyı neredeyse yumruklayarak çaldım. Kapıyı açan hizmetliye ''Annem nerede?'' diye sordum sert bir sesle.

''Salondalar Arslan Bey.''

Başımı sallayarak sert, hızlı adımlarla salona yürüdüm.

''Anne!'' diye bağırdım içeri girerken. Tekli koltukta oturup, telefonunu karıştıran Ada korkudan elindeki telefonu düşürmüş, annem az kalsın elindeki kahveyle kendini yakacaktı. Gazete okuyan babaannem elindeki gazeteyi çatılan kaşlarıyla bir kenara bıraktı.

Büyük Patron (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin