-20-

178K 7.2K 5.5K
                                    

Gözlerimi açtığımda saat yediye geliyordu. Doğrularak yatağıma oturdum. David beni taşımış olmalıydı. Çünkü en son salıncakta uyuyakalmıştım.

Tanrım.. David.. Dün ona Robert olayını söylemiştim. Şu an keşke söylemeseydim diyordum. Bu utanç vericiydi.

Yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Üstüme mor salaş bir bluz, onun üstüne de bordo kapşonlu hırkamı giydim. Altımda zaten pantalonum vardı. Hafif bir makyaj yaptım.

Büyük ihtimalle herkes uyuyordu. Ödevi yapmaya pazartesi başlayacaktık. Yani yarın. Kendime kahve yapmak istedim. Su kaynayınca sütlü kahvemi yaptım. Tam o sırada David aşağı indi. Pantalonunu ve uzun kollu koyu mavi gömleğini giymişti. Sanki daha önce uyanmış gibi neşeliydi. Elini saçlarına götürerek saçlarını dikleştirdi. Gülümseyerek:

"Günaydın." dedi. Aynı şekilde karşılık vererek ben de günaydın dedim.

"Kahve yapmıştım. Sen de ister misin?" diye sordum.

"Olur."

"Sütlü olsun sade ?"

"Sütlü."

"Tamam." dedim ve onun kahvesini de koydum. Salona geçtik ve aynı koltuğa oturduk.

"Bugün de uyuma da seni daha çok görelim." dedi gülerek. Haklıydı. Dün neredeyse tüm gün yatmıştım.

"Bakalım.." dedim ben de gülerek.

Telefonumu mutfakta unutmuştum. Mutfağa gitmek için ayağa kalktım ama..

Tanrım! Napmıştım ben?! Sımsıcak kahveyi David'in üstüne dökmüştüm. Rezil olmadan bir şey yapsam şaşardım zaten!

"David.. Çok özür dilerim. Çıkar pantalonunu çıkar çıkar.." dedim o panikle. Lanet olsun! Battıkça batıyordum. Gülmeye başladı.

"Önemli değil." dedi. Ben utancımdan kızarırken o kahkahalara boğulmuştu.

"Komik mi?!" diye sinirli bir şekilde sordum.

Harika!

Üstüne üstlük bir de kızıyordum. En son dayanamayıp kendimi koltuğa attım.

"Özür dilerim. Neden böyle oldu bilmiyorum." dedim.

"Çünkü sakarsın." dedi. Tam cevap verecektim ki gülümsemesini görünce ben de gülümsedim.

"Ben üstümü değiştirip geliyorum." dedi.

"Tamam." dedim. O merdivenlerden çıktıktan sonra kahkahalarla gülmeye başladım. Tuvalette ne yaptığımı sormasından sonraki en garip olayımızdı. Resmen pantalonunu çıkarmasını söylemiştim. Ellerimle yüzümü kapattım.

"Hey ne oldu?" dedi bir ses. Elimi yüzümden çekince Nina olduğunu gördüm.

"Buralar neden kahve!" dedi.

Gizemli KasabaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin