11. Bölüm Siyah Gri Tonları..

70K 3.1K 388
                                    

Multimedyada muhteşem sizleri içine çeken bir enstrümantal var. Aslı'ya teşekkür ediyorum. Sınavı olmasına rağmen bana müzik bulmak için vakit ayırıyor. Ne söylesem az kalır.💜

Bu bölüm kısaca konak çalışanlarına değindim. O karakterler sonra açılacak. Nasıl olacak onu ileride göreceğiz Allah izin verirse🙏

SİYAHIN ÖTEKİ YÜZÜ İÇİN KAPAK SEÇİMİ SON HIZLA DEVAM EDİYOR. TWİTTER VE FACEBOK'TAN GRUPLARIMIZI KURDUK. FİKİRLERİNİZ O KADAR GÜZEL UFKUNUZ O KADAR GENİŞ Kİ ANLATAMAM. HEM EĞLENİYORUZ HEM SOHBET EDİYORUZ HEM DE KAPAK SEÇİYORUZ. BEN GÖNÜLLÜ OLARAK KAPAK SEÇİMİ YAPAN TÜM OKURLARIMA İÇTEN TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM. İLGİNİZ ALAKANIZ VE EMEĞİNİZ İÇİN SİZLERİ AYAKTA ALKIŞLIYORUM VE TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM.👏👏👏👏👏💜🐞

Replik seçimimiz devam ediyor. Sadece bölüm ithafı değil başka şeyler de düşünüyorum. Şimdilik bende saklı. Bu bölüm de en beğendiğiniz repliği Face ya da Twitter hesabınızdan beni etiketleyerek yaparsanız birincimiz seçilecek. Şimdiden teşekkür ediyorum 💜

KIŞ MASALI ALMAYANLAR:
29 nisan / 08 mayıs Eskişehir                        29 nisan / 08 mayıs Trabzon                          10 mayıs / 15 mayıs Malatya                              14 mayıs / 22 mayıs Kocaeli                                 27 mayıs / 05 haziran Niğde  Kitap fuarlarında Agapi Yayınları Standında büyük indirimlerle sizleri bekliyor.

Kahveler hazır mı? Buyrun o zaman. Kahve multimedya ve #esaret 11. bölüm. İyi okumalar 💜🐞☕️

Ve inadına #Hankerforever 💜

Eli kapının kolunda bir süre durup derin bir nefes aldı. Dışarıda nasıl bir ortam kendini bekliyor bilmiyordu. Başını dimdik tutup kapıyı açtı ve dışarı ilk adımını attı. Düne inat güneş tüm sıcaklığıyla ortamı ısıtırken ağır ama dimdik bir duruşla terasın ortasına kurulan masaya yürümeye başladı. Kalbinin çarpıntısı boğazını zorlarken konak çalışanlarının bakışlarını üzerinde hissediyordu. Onlara bakmamaya çalışarak masaya geldi. Hiç sesini çıkarmadan oturan kişilere baktı. Altan, Nevra, Nesrin ve o adam oturmuş bekliyorlardı. Gerçekten de kimse kahvaltısına dokunmamıştı. Nesrin'in gülümseyerek bakışına boş bir ifadeyle karşılık verirken sesini çıkarmadan onun yanındaki sandalyeye oturdu. Hiç bilmediği bir ortam, mecbur kaldığı bir ortam, emri yerine getirmek için oturmak zorunda kaldığı kahvaltı masası.

Kendine günaydın diyen sese güneşten dolayı gözlerini kısıp başını kaldırarak baktı. Güneş yükseliyordu ve gün gerçekten aydındı. O da kişiye göre değişiyordu. Herkese tek tek baktı. Kimin günü aydındı? Sessiz bir ifadeyle başını öne eğdi. Masaya bakıyor gibi görünüyordu ama değildi. Şu anda içini yakan kendini sığıntı gibi hissetmesiydi.

Duyduğu diğer "günaydın" sözüne bu kez tepki vermedi. Ne başını kaldırdı ne de karşılık verdi. Bardağa süzülen çayın sesi ve arkasına o bardağın masaya koyulma sesi. Dikkatini bir nebze de olsa dağıtırken duyduğu sesle dikkati tamamen dağıldı.

"Canım kaç şeker atıyorsun?"

Nesrin'in içten samimi konuşması dahi rahatlamasına yetmiyordu az önce içeride duyduklarından sonra. Tam ağzını açıp cevap verecekken duyduğu sesle kaskatı kesildi.

"Günaydın sözüne dahi karşılık vermeyen birine kaç şeker attığını soruyorsun! Herkes çayına kendi şekerini atar! Sana mı düştü!?"

ESARET  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin