٤٠

6.6K 866 152
                                    

06.06.2012
08.10am

Bugün beraber okulu kırıyoruz. İkimizin canıda okula gitmek istemiyor.

Yaz tatili yaklaştıkça üzerimize düşen tatlı üşengeçlikten olsa gerek ikimizde bu fikri çabuk benimsiyoruz.

Kahvaltı olarak hep yanımda taşıdığım sandviçleri paylaşıyoruz. Senin getirdiğin vişne sularını içerken yaptığımız küçük asiliğin tadını çıkarıyoruz.

Yemeklerimizi yedikten sonra çimenlerin üzerine yatıyoruz.

Bulutlar her rüzgar esişinde girdiği şekillerle bize oyun yapıyor.

"Şu buluta bak," diyorsun işaret parmağınla gösterirken. "Bir sincaba benziyor!"

Dediğin buluta bakıyor ve gülüyorum. Haklısın bir sincaba benziyor.

"Bak şu bulutta bir ördeğe benziyor." Diyorum.

Bu sefer sen gülüyorsun. Haklı olduğumu söylüyorsun.

"Peki şu bulut neye benziyor?" Diye soruyorum.

"Kalbe benziyor." Diyorsun ve aramıza giren derin sessizliğin sebebi oluyorsun.

Kalbimin kulağımda attığını hissetmeye başlıyorum.

Elini kafanın altına koyuyorsun. Gökyüzüne dalıp giden bakışlarının ardından rüya alemine dalıyor gibisin.

"Söylesene SooYun," diyorsun gözünü bir kez bile gökyünden ayırmadan.

"Hiç sevdin mi?"

Kuruyan boğazıma karşın zor bela yutkunuyorum.

"Çok sevdiğin ama kaybetmekten korktuğun oldu mu?"

Sorularına verebilecek bir cevap arıyorum ama bir cevap bulamıyorum.

Cesur biri gibi davranıp yanımda olan elini kavrıyorum. Şaşırıyor ve bana bakıyorsun.

"Sevgi cesaret işidir. Hiç kaybetmeyeceğini düşünmek ise aptallık." Diyorum.

Gülümsüyorsun ve sende elimi sıkıca sarıyorsun.

"Korkmak iyi bir şeydir. Sevdiğin kişinin değerini gösterir." Diyorum ve gözlerimi sana çeviriyorum.

Sen de gözlerini bana sabitliyorsun.

"Ama korku sevgini engelliyorsa işte bu aptallıktır Taehyung. Hepimiz bir gün yitip gideceğiz bu dünyadan." Diyorum, bulutları içine alan gözlerine.

"Önemli olan sevdiklerimizin hatırasında yaşayıp yaşayamamız."

if you || kth. ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin