•8•

7.2K 758 174
                                    

Yemekten sonra boş tabakları ve diğerlerini mutfağa taşıdığımız sırada, babam son bardağı Jungkook'un elinden aldı.

"Şimdi siz ödevinizle ilgilenin. Ara verdiğinizde anlatmanızı istediğim şeyler var."

Yemekte yaptıkları yetmiyormuş gibi bu gereksiz hareketlerine ısrarla devam ettiği için yeniden öfkelendiğim sırada Jungkook gülümsedi.

"Size yardım edeyim."

Babam elini onun omzuna koydu ve bana baktı.

"Sanırım bu kadarını halledebilirim, ne de olsa bekar bir babayım."

Babamın söylediği şeyi görmezden gelip Jungkook'a baktım.Bu bakışım arkamdan gel, demekti ve anlayabileceğinden emin olmasam da bir şey söylemeden yürümeye başladım. Tuhaf bir durum, farkındayım ama o da her nasılsa arkamdan merdivenlere yönelmişti.

Odama girdiğimizde, aptal bakışlarla etrafı inceleyip önüne bakamadığından ayağını sehpanın kenarına çarptı.

"Ah!"

Dişlerini sıkıp kısık sesle inlediğinde düz bir sesle konuştum.

"Dikkat etsene."

Masaya oturduğumda "Senden böyle bir oda beklemezdim." dedi.

"Neden?"

Gelip karşıma oturdu.

"Mesela bu, hiç senin tarzın değil."

Büyük boy Linkin Park posterini gösterdi.

"Böyle bir grubu sevmek havalı insanların işi."

İşte, Jungkook'tan zekasını belli eden bir cümle.

"Tabii," diye mırıldandım.

Sanırım yaptığının şaka olduğunu sanıyordu bu yüzden benden soğuk bir cevap alana kadar gülmeye devam etmişti ama sonra sustu.

Önümdeki kitapların her birinden bir bilim adamının hayatının olduğu sayfayı açtım.

"Şimdi, öncelikle kimi araştıracağımıza karar vermeliyiz. Bunu dün yapacaktık ama kişisel sorunlar nedeniyle bugün hem buna karar verecek, hem de o kişi hakkında bilinen genel şeyler hakkında tartışacağız."

Dudakları aralanmıştı, beni dinledikten sonra yutkundu.

"Tamam, anladım."

Sayfaları birkaç dakika inceledi. Küçük harfleri dikkatle okudu.

Onu izlediğim sırada hayatımda ilk defa bir erkekle baş başa bir odada bulunduğumu fark ettim.

Dokuz ve onuncu yaşlarımda Minjae'yle bunu hep yapardık, bir odaya çekilir, ders çalışır ve belgesel izlerdik ama o zamanlar çocuktuk ve o Minjae'ydi. Bu yüzden o sayılmazdı.

"Neden bu adamları araştırmak zorundayız?" diye sordu.

"Mesela iyi bir müzisyen seçebiliriz."

"Sanat, herkesin araştırmak isteyeceği bir konu." dedim.

"Sen diğerlerinden farklı bir ödev yaparsan daha dikkat çekici olur."

Dirseğini masaya dayadı, çenesini elinin içine yerleştirdi.

"Yine de sanatçı birilerini araştıramaz mıyız?"

"Aklında kim var?" diye sorduğumda tereddütsüz cevapladı.

"G-Dragon."

Göz devirdim.

"Gerçekten mi?"

Şaka yapmadığını belli eden, ukala bir tavır takındı.

sunya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin