Bölüm 23 (düzenlendi.)

5.3K 251 3
                                    

Kürşat anlatıyor..
Kapıya çıkan doktora döndü hepimizin bakışları. Etraftaki koşuşturma kötü bir şeylerin habercisi gibiydi , şimdi düşünceleri bir kenara bırakıp orta yaşlarda ter içinde kalmış, yeşil önlükler içinde ki doktoru dinliyordum.

" Herşeyi denedik fakat kalbi durdu. Başınız sağolsun." Diyen doktorla yanımızda bulunan iki kız kardeşi feryat etmeye başlamış,Metehan şoka girmiş doktora bakıyordu. Beynim duyduklarımı algılamaya çalışıyordu.

"Nasıl çalıştıramadık lan nasıl durdu. O kız yaşayacak o ölürse kimseyi yaşatmam demedim mi lan ben!"       

Bağırdığım anda gözlerim açıldı.
Şeyda için kan lazımdı, kan verdikten sonra başım dönmüş uzanmam gerekiyordu. Bu sıra gördüğüm kabus ile hemen yerimden fırladım ani ayağı kalkmam ile başım döndü bir ara sendeledim ama koşarak ameliyathanenin kapısına geldim.

" Haber var mı durumu nasıl lan!"

Bağırarak konuştuğum an, Metehan beni sarstı.

" Kendine gel hala bekliyoruz endişe etme."

"Nasıl etme lan nasıl! Onun , onun öldüğünü gördüm rüyamda. Metehan o ölemez ölmeyecek. Daha çocuklarımız olacak ve ben onu sinir edeceğim. Ölmemesi gerek, daha çok genç. Daha çok küçük benim güzelim."

"Ölmeyecek tabi o cadı çok güçlü o bizi asla bırakmaz." diyerek omzumu sıktı.Kardeşler her zaman birbirine destek olurdu. Yarım saat sonra kapıya çıkan doktora döndü bütün bakışlar.

" Ameliyat başarılı geçti, yoğun bakıma alacağız. Uyanmasını bekleyeceğiz. Geçmiş olsun." diyen doktor ile herkes derin bir oh çekmişti.

"Hadi geçmiş olsun millet."diyerek bağırdı Metehan.

" Bir de açsa çabucak şu güzel gözlerini. "

" Olucak abi açıcak gözlerini. Betül ile beraber
Sezgin,Melisa siz de Şeydalara geçin. Çisem sende istersen bana gel, istersen Şeydalara geç?"

" Seninle geleyim ben Metehan ev kalabalık zaten."diyen Çisem ile beraber hepsi itiraz da etse gitmişlerdi. Şimdi Şeydamın yanında yalnız ben vardım. Meleğim gerçekten bir melek kadar masum, sessiz yatıyordu. Yüzünde hafif yeşil olmuş morluklar vardı, kaza sonucu. Karnında dikişleri tutsun diye kum torbası vardı. Üzerinde hastane gömlekleri, kalp atışını sayan ve öten makine, üstünde bağlı bir sürü alet, parmağına takılı birşey..
Yakışmadı meleğim orası sana uyan istediğin yere gidelim aç gözlerini aç söz veriyorum istemezsen yanında gideceğim lütfen uyan.

1 hafta..
Hala makineye bağlı yatıyordu Şeyda. Günlerdir odasının kapısından ayrılmayan, günden güne çöken bir adam vardı. Kız arkadaşları günlerdir orada duruyor, gece olunca sevgililerinin zoruyla eve gidiyorlardı. Uyanınca herkese haber verecekti Kürşat.
Gözlerini açmadığı her gün Kürşat için işkence gibi geçiyor, adam volkan gibi patlayacak yer arıyordu. Bir yandan bunca yıl sonra ilk kez bir kadını kaybetmekten korkuyor, bunu iliklerine kadar hissediyordu. Bu kaza sayesinde aslında ona ne kadar aşık olduğunu anlamıştı. Bir daha asla onu bırakmayacak hep yanında tutacaktı. Sevdiği kadın bir haftadır tıpkı bir ölü gibi yatıyor, odasında sadece makine sesleri oluyordu.
Günden güne herkesin ümitleri soluyordu, herkes kendisini en kötü habere alıştırmış duruyordu.Cem ise uyanmış, kazada fazlasıyla zarar almadan atlatmıştı.
Hastaneden sessizce çıkıp gitmişti, Kürşat o adamı bu sefer mahvedecekti.

Şeyda'dan devam..

Üstümde ağırlık vardı, göz kapaklarım yapışmış gibi hissediyordum. Zar zor araladığım gözlerim ile etrafa bakınmaya başladım. Etraftaki ışıklar çok rahatsız ediyor gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum.

BUZ ADAMIN KÜÇÜK KIZI (BİTTİ)Where stories live. Discover now