24. Bölüm Büyük Hata

61.2K 2.8K 399
                                    

Kafanızı karıştıracak bir bölüme hoşgeldiniz sevgili Esaret okurlarım. Bakalım bölümü ilk defada anlayıp tahmin yürütebilecek misiniz. Ciddi çok merak ediyorum.

Yorumlar ve destekleriniz için teşekkür ediyorum.💜💕💚💙💖

Oruçları açtık. Allah kabul  etsin. Kendimize gelmek için sade kahvelerimizi yapalım ve gerçekten harika olan multimedyamızı açalım. Buyrun efenim bölüm sizlerin. Keyifli okumalar. İyi seyirler☕️✌️🐞💜


"Nasıl olmuş?"

"Kes Nesrin! Elini kıpırdatmasın sıkı tut!"

"Ne demek kes Nesrin!? Tutuyorum zaten! Kız sanki kendinde de elini kıpırdatacak dermanı var!"

"Nesrin sus! Damarı bulamıyorum! Buluyorum serum gitmiyor! Canım  zaten burnumda!"

"Sen ciddi misin? Endişeleniyor musun? Gözlerimle görüyorum ama inanamıyorum!"

"Dışarı çık! Asabımı bozma!"

"Çıkmıyorum! Hande bu haldeyken hiçbir yere gitmem!"

"Senin neyin oluyor!?"


"Arkadaşım dostum! Daha sayayım mı!? Asıl senin neyin oluyor!?"

"Hemen dışarı çık! Bir kez daha söylemeyeceğim! Hadi!"

Öldürücü sert bakışlar ve Nesrin'in korku dolu gözleri... Sesini çıkarmadan çekip gitmesi..

***


"Çok ağ-rım var. Üşüyo-rum."

"Tamam birazdan geçer."


"Geç-miyor."


"Şş tamam şimdi geçecek."

"Nere-deyim?"

"Olman gereken yerdesin."


"Kalbim ağrıyor."

".............."


"Üzerimi örtün. Çok üşü-yorum ."

"Üşümüyorsun ateşin var. Birazdan geçecek."

Hande yüzü kıpkırmızı sayıklarken kurumuş dudaklarını yaladı. Elini tutan eli bilinçsizce sıktı.

"Seni tanıyo-rum."

Son sözü dudaklardan döküldükten sonra oda sessizliğe büründü. Cevap veren ses o kadar kırıktı ki. O kadar boğuk ve çaresiz.

"Biliyorum..."

Upuzun sessizlik. Karanlık gece ve sağanak halinde yağan yağmur. Şimşek gök gürültüsü fırtına hepsi bir aradaydı. Ateşi düşmeyen ara ara sayıklayan genç bir kız.

Hande.

Başında bekleyen tepkisiz onu izleyen genç bir adam.

Kerem.

Yapacak bir şey yok. Yatakta yatan kızın yüzüne elinin tersiyle dokundu. Sonra seruma baktı. Serum bitmişti ama ateşi hâlâ düşmemişti. Hemen kucağına alıp duşa götürdü. Üzerine öylesine giydirilmiş bol elbiseyi çekip çıkardıktan başı omzunda, kendinde olmayan kızın belinden sımsıkı kavrayıp tutarken bir yandan suyun sıcaklığını ayarlamaya çalışıyordu. Su istediği ılık hale gelince kendi üzerinde kıyafet olmasına aldırmadan belinden sıkıca tutup duşun altına geldi. Kollarındaki kızın kıpırdanıp dişlerinin birbirine vurmasıyla sımsıkı sardı. Ellerini gevşettiği an yere düşeceği kesindi. O kadar dermansız ve takatsizdi.

ESARET  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin