4

12.6K 1K 525
                                    


 "Hadi Yoongi, eve gidelim, annem bizi bekliyor. Ayağa kalkabilecek misin?"

Jimin'in sözleriyle yerime çakıldım. Olduğum yerde geri döndüm.

"Siz aynı evde mi kalıyorsunuz?" diye sordum benden çıkabilecek en şaşkın sesle. Aklıma gelen ihtimaller, Yoongi'nin benle sorununun nedeninin ne olabileceği gözümün önünden film gibi geçti o an. Jimin başıyla onayladı ve garip garip Yoongi'ye baktı.

Ben de Yoongi'ye istemeyerek de olsa döndüm ve bakışlarının yoğunluğunu gördüm.

"Evet, Jimin benim kuzenim. Ben de ailesinin yanında kalıyorum."


***

 Olduğum yerde donakalmıştım. Aklımdan geçen olasılıklar arasında bu yoktu. Yoongi çıkıp "Ben gayim, Jimin de benim sevgilim." falan demelerini bile bekledim açıkçası. Ancak kuzen olabilme ihtimalleri aklımın ucundan bile geçmemişti. 

 Demek ilk günden beri Jimin'e kafayı takık olmama kızmasının sebebi buydu. Kuzen çatışması her zaman olurdu. Belli ki yeni çocuk sendromuyla herkesin onun peşinden koşmasına kızmıştı. 

 Düşüncelerimden yüzüme bön bön bakan Taehyung'a döndüm. Yine içimi tarifi belirsiz bir sinir kapladı. Anlık bir öfkeyle kafasına vurdum.

 "Aptal! Ne diye çullandın öyle?! Ya okuldan atılsaydın? Büyükanneme ne diyecektik? Aptalsın!"

 Tae saçlarını karıştırarak söylendi. "Aish! Ne vuruyorsun ya?! Sana öyle davranmasına dayanamadım, hem de başka sebepler de var işte. Erkek işine karışma sen." Cool davranmaya çalıştı. 

 "Erkek işiymiş! Hah! Erkek işi dediğin üç kişi bir olup sırf sinir oldunuz diye sessiz sakin (!) bir çocuğu dövmek mi?!"

Bunu sinir etmek için söylemiştim ve başarılı da olmuştum. Bana tip tip baktı.

"Ölmek mi istiyorsun?" diye üstüme gelirken kıkırdayarak geri çekildim. "Eğer ben olmasam büyük ihtimalle Yoongi için ambulans çağırılacaktı ve olay daha da büyüyecekti. Sen yat kalk dua et bana, çocuğun ağzını yüzünü insana benzettim."

 Tae yüzünü buruşturdu. "Sana öyle davranan bir insana nasıl oldu da yardım edebildin? Hem de sen Eun Ji, kimsin ve ikizimi nereye sakladın?"

 Sıkıntıyla üfledim. Bana şaşkın şaşkın baktı. "Yoksa ondan hoşlanıyor musun? Yemin ederim eğer o veletten hoşlanıyorsan gider ve bu sefer burnunun bundan böyle ensesinde kalacağından emin olurum." 

 Kendimi bir adım geri çektim. "Saçmalama Tae, tanrı aşkına! Bak ismini anınca bile tüylerim diken diken oluyor. Nasıl hoşlanayım ben ondan?"

 Bir süre sessiz kaldık ve kaşının üstündeki yarayı temizleyip bir yara bandı yapıştırdım.

"Ayrıca sen neden bana Jimin ve Yoongi'nin kuzen olduğunu söylemedin?!" diye sordum hışımla.

 Bana uzaylıymışım gibi baktı. "Aslında söyledim. Ama o an Jimin'i gözlerinle yemekle meşgul olduğun gerçeğini düşünürsek, duymamış olman doğal. Tanrım, Eun Ji, senin başka erkeklere baktığını düşününce içim ürperiyor. Lütfen bir daha gözümün önünde yapma bunu." 

 Bana tuhaf tuhaf baktı ve ben de yüz ifadesine karşılık kıkırdadım.

 "Bir dahakine bunu yanında yaptığımdan emin olacağım."


***

Ertesi gün bizi koridorda gördüğünde "Haydi gidiyoruz." diyip Tae ve beni peşine takan İngilizce öğretmeniyle beraber giderken Tae ve ben birbirimize boş boş bakıyorduk. Geldiğimiz yer müdür odasıydı. Yavaş adımlarla odaya girdiğimizde ikimiz de oldukça şaşkındık. 

camouflage | min yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin