34. Bölüm Ruhsuz

57.1K 2.8K 516
                                    

Multimedyamız gibi bendini aşan bir Kerem var bu bölüm. Şarkıyla çok uygun oldu diyorum. Siz ne dersiniz? Şarkıya tıklayıp okursanız anlarsınız✋🏻😘

Canım meleğim. Sevgili Zeyneb999 doğum günün kutlu olsun. Nice güzel hayırlı yıllar yaşlar diliyorum. Bu bölüm sana (şimdilik önden) doğum günü hediyem olsun. Seni seviyorum unutma. 💕💕💕💕

Değişik bir bölüm oldu sanki. Diğer bölüm daha değişik olacak. Yorumlarınız çok önemli ona göre ilerliyor hikayemiz.

Evvet sevgili Esaret okurlarım. Kahveler hazır mı? Evet demek 👌🏻 O zaman buyurun efenim upuzun yeni bölümü okumaya. Hepinize kahve ve müziğimiz eşliğinde iyi okumalar ☕️🐞⭐️


Hande gözlerini kırpmadan karşısındaki adama bakarken Handan, soran, şüpheli gözlerle bakıyordu. Kızının satıldığı adamın böyle konuşması kafasında onlarca soruya sebep olurken dönüp Demir'e baktı. Demir garip bir ifadeyle bakıyordu. Korku ve mutluluk vardı gözlerinde. Kimseden ses çıkmayınca gülümsemeye çalıştı ama yapamadı. Yine yapamayacağı bir şey daha vardı ve... Madem kendi eviydi, madem gelen kişi...

"Hoş geldiniz."

Ortamda ilk konuşulan sözle Kerem rahatlayıp "hoş buldum" derken elini Handan'a uzattı. Handan kendine uzanan ele baktı. Kendi döşeğinde, gelen kişiye hoş geldin dediyse? Çekinerek elini uzattı. Tedirgin bir ifadeyle kızına bakarken onun hiç kıpırdamadan baktığını gördü. Hande böyle yapmazdı biliyordu ve bilmediği bir şeyler vardı. Sormuştu ama Hande konuşmak istemeyip kaçamak cevaplar vermişti daha önce hiç yapmadığı.


Hande karşısındaki adama bakıyordu dili tutulmuş gibi. Bu adam ne yapmaya çalışıyordu? Sabahtan konuştuklarından sonra böyle bir şey yapması akıl alacak gibi değildi! Üzerine yaptığıyla nefesini tutup kaldı. Kendisi bir şey yapmayınca gelip yanağını öpmüştü! Sonrasında hiçbir şey olmamış gibi babasının yanına gitmesini izledi, hayretle bakan gözleriyle.


"Geçmiş olsun. Haberlerinizi aldım ama sizden duymak isterim. Nasılsınız?"

Hande birkaç adım atıp ikisinin yanına gelirken dili tutulmuş gibi izlemeye başladı. Babası gülümsüyordu. Annesi ifadesiz bir yüzle ikisine bakıyordu. O adam? O adam sorusunu gayet içten sormuştu!


"Daha iyiyim. Teşekkür ederim. Yaptıklarınızı Handan anlattı."

Hande başının döndüğünü hissedip koltuktan tuttu.

Neler oluyordu!?


Bilmediği, annesinin anlatmadığı neler vardı!? Annesine soran gözlerle bakıp onun gözlerini kaçırmasıyla merakı daha da arttı. O adamın konuşmasıyla tekrar ona döndü.

"Ben bir şey yapmadım. Bunları konuşmayalım. İyiyseniz sorun yok."

Kerem konuştuktan sonra başını kaldırıp Hande'ye baktı. Bakışları ciddiydi ama soğuk değildi. Hande tutulmuş gibi bakıyordu. Burukta olsa az önce mutluydu ama şu an mutluluktan eser yoktu. Sadece merak vardı.


"Geçmiş olsun. Sana söylememe kararı aldık. Yaşanılan onca şeyden sonra. Annenin fikriydi. Hiçbir şekilde üzülmeni istemedi. Babanı da unutmamak gerek."

Hande kendine gelmeye çalışıp mırıldanırcasına konuştu.

"Her şeye olduğu gibi buna da geç kaldım. Neler olmuş hiçbirinden haberim yok. Şimdi senden duyduklarım da içinde. Tek tesellim babamın iyi olması. O kadar."

ESARET  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin