2.7

3.1K 220 142
                                    



Merhaba Karamel sevdalıları. :) Şaka maka 27 bölüm olmuş. Finale az kaldı. :) Desteğinizi esirgemeyin. :)  Vote ve Yorumlar yazma aşkımı arttırıyor. :) Sizleri seviyor ve yeni bölüme geçiyoruz. :) 

Üzülerek bölüme sınır koyuyorum ve büyük ihtimalle sınır dolana kadar yazamayacağım. 

Evet +80 vote ve yorumda yeni bölümü atacağım. Kendinize iyi bakın.

Bölüm Şarkısı:

İmera- Bitmeyen Sevda




Fırat  

İki arkadaş gibi? Siktir be... Zaten Ahsen'in Çiçek olayını böyle çabuk hazmedeceğini düşünmem hataydı. Evet ölümden dönmüş olmasaydım beni kendimi siksem yine affetmezdi. Hatalıydım ve kızımı paramparça etmiştim. Hemde bir değil iki kere. Başkasına dokunmuş ve ölüme kucak açmıştım. Ulan ölümü giyindiğini düşünen kızı ölümümle sınamıştım. Kendime kızmaktan başka bir şey yapamıyordum koyduğumun yatağında. Yaralarım sızlıyordu. Doktorun dediğine göre bir on beş gün daha sızlamayı sürdürecekti. 


Acaba bunu kullanarak birlikte uyumayı sağlayabilir miydim? Denemeye değerdi. Güneş yeni yeni ışıklarını odaya salıyordu. Son bahar için fazla canlıydı. Planıma başlamak adına ciğerlerime ışık hızıyla bir sürü oksijen doldurup adını bağırdım. "Ahseeeeen." Dikişlerim sızlamış, sesimin dozunu azaltmamın sinyalini vermişti. Kendimi kasmamak adına gevşemeye çalışırken gözlerimi kapattım. Elim istem dışı yaranın üzerine gittiğinde kapıda açılmıştı. Odaya dolan karamel kokusuyla gözlerimi açmadan oyuna başladım. 


"Ahhhh!" Geldiğini fark etmemiş gibi davranırken yüzümü buruşturup dişlerimi sıktım. "Sikeyim ya!" Çıplak ayakları parkeyi döverek yanıma yaklaşırken ben hala onun varlığından bi habermiş gibi davranıyordum. "Fırat!" Korku dolu sesi kulaklarımı aşındırıp kulak zarımı dürterken gözlerimi yavaşça araladım. "Hatun, sakin ol iyiyim. Yalnızca birden bağırınca yaraya ağrı girdi." Yatakta karşıma oturup ellerini tişörtüme uzattığında ne yapmak istediğini anlayıp kollarımı kaldırdım. Tişörtüm başımdan geçip yeri boyladığında Ahsen hayranı olduğum gözlerini sargı bezinin altında yatan meftaya odaklamıştı. 


"Zorlamasana ulan kendini! Bok mu var ne yırtıyorsun kendini?" Kaşları an be an çatılırken ondan ilk defa kokrtuğumu hissettim. Sanırım benim dövmeli güzelim söz konusu sevdikleri olunca içeride yatan demirli kaplanı ortaya salıyordu. Ellerimi kaldırıp suçumu kabul ederken özür dileyen çikolatalar gönderiyordum gözlerimle. "Napayım be yavrum kimse ilgilenmiyor benimle. Gece basıp gittin ondan beri kimse gelmedi yanıma." Elleriyle saçlarını tepesinde toplamaya başlayıp beni süzmeyi sürdürdü. 


"Hadi oradan, yalancı. Ayla teyze seni kontrol etmeden hayatta uyumaz." atladığım detayla gözlerimi bacaklarıma serilen yorgana çevirdim. "Onu unuttum sanırım." suçluluğu üzerine giyen ses tonum askıdan anahtarını alıp Ahsen'in kulaklarına doğru yola çıkmıştı. Daha kapıyı çaldığı ilk an anlamıştı ilgi çekmeye çalıştığımı. Gözlerine yerleşen parıltılar oraya tebessümü resmederken ortaya çıkan eserde tebessümden çok hain bir ifade yatıyordu. 


"Neyse artık. Birazdan ilaçlarını getirecekler. Ben okula gideceğim. Kimyadan sınav var bugün. Sen iyileşince gireceksin. 

KARAMELİN RÜYASI [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin