lover | jungkook

fourteen

p.s: yorum ve vote atmayanı yolarım.

jungkook: neden bahsettiğini anlamıyor

jungkook: anlamak ta istemiyorum

x: biliyor musun

x: artık yoruldum

x: seninle uğraşmaktan ve bunları yaparken acı çekmekten yoruldum

x: ben senin iyiliğini isterken 

x: sen hala benden nefret ediyorsun

jungkook: beni taciz ederek mi istiyorsun iyiliğimi? 

x: ne anlarsın ki sen

x: seni sevdiğimi ispat etmeye çalıştım bu saate kadar

x: acı çekmemen için ve 

x: gözlerinin açılması için uğraşmak istedim

x: fakat yapamıyorum

x: sadece aptal gibi oturmuş etrafı izliyorsun

x: kimin arkandan ne iş çevirdiğine dair bir fikrin yok senin

x: bu gidişle de olmayacak

jungkook: bir şeyler bildiğin o kadar belli ki

jungkook: bana söylemiyorsun 

x: senin farketmen gerek, benim söylemem değil

jungkook: boşversene 

Verecek cevap bulmaya çalışırken yazdığı kelimeyi okuyordum art arda. Bir anda başka bir ses işittim ortamda.

'' Haru, telefonla ne yapıyorsun saatlerdir? ''

Gözlerimi çevirip Namjoon' a baktım. Aynı şekilde döndü ve;

'' Jungkook, ayrıca sen de bırak telefonu. Buraya telefonun içine gömülmek için mi geldiniz? ''

Ve gözlerimiz birbirine kilitlendi. O kadar korktmuştum ki. Sanki bir şeyleri farkedecekmiş gibi. Hemen bir bahane bulmam gerekti. 

'' Jaehyo mesaj atmıştı da. '' diye tebessüm ettim. '' Ne yapacağımızı konuşuyorduk. '' 

Namjoon' un ifadesi aniden sertleşti. '' Bir de söylüyor. '' 

Yanımızda duran Yoongi kahkaha attı.  '' O bir genç kız Namjoon. Rahat bırak artık. ''

'' Evet. '' dedi. '' 98 doğumlu küçücük bir genç kız. '' 

Jungkook bana kilitlediği gözlerini çekti ve aniden masadan kalktı. 

'' Sıkıldım. Gidiyorum. '' dedi. Arkasından seslenen hyunglarını umursamayarak kafeden çıktı.

Aramızdaki bu garip ilişkiden nefret ediyordum.