Gizemli Kasaba

-35-

"Hadi artık."

"Tamam tamam geldim." dedim ve telefonu kapattım.

Ödev için yola çıkmak üzereydik. Nina, Mandy, David, James, Michael ve Alice. Hepsi arabada beni bekliyordu.

Yine geç kaldım diye söylendim.

Saçlarımı düzleştirip açmıştım. Yüzüme hafif ama güzel bir makyaj yapmıştım. Altıma pantolunumu, üstüme de gri salaş bir tişört giymiştim. Bordo rengindeki kapşonlu hırkamı da giyip bavulu elime aldım. Hızla merdivenlerden inip evden çıktım.

Annem ve babam gideceğimi biliyorlardı. Ama şu an işte olduklarından onlara veda edememiştim.

Evden çıktığımda karşımda Mandy'yi görmemle bir çığlık attım.

"Niye kapının önünde bekliyorsun ki?!" dedim korkum yatışırken.

"Kapıyı çalmaya geliyordum. Tam o sırada da sen çıktın." dedi Mandy gülerek.

Evin önünde duran kocaman arabayı görünce arabaya doğru yürümeye başladım.

Arabanın bir şoför koltuğu vardı. Şoför koltuğunun yanında da iki kişilik koltuk vardı.

Arka tarafta üç kişilik koltuk, o üç kişilik koltuğun karşısında da tek kişilik bir koltuk vardı. Bu önceki seyahatimizde de kullandığımız arabaydı.

Michael şoför koltuğundaydı. Arkadaki o üç kişilik koltuğa David, Alice ve James oturmuştu. Üç kişilik koltuğun karşısındaki tek kişilik koltukta Nina oturuyordu.

Öne geçtim ve Michael'a yakın olan koltuğa oturdum. Mandy de öne, yanıma oturdu.

"Biraz beklettim." dedim.

"Biraz mı?" dedi hepsi bir anda. Güldüm ve bir şey demedim. Michael konuştu:

"Yolculuk başlasın o zaman."

---

Uykum yoktu. Şu an saat gecenin ikisiydi.

Mandy başını cama yaslamış uyuyordu. Arabayı hâla Michael sürüyordu.

"Uykun yok mu?" diye sordum Michael'a.

"Asıl senin yok mu? Sen neden uyumuyorsun?" dedi gülümseyerek.

"Uykum yok. Gelmeden uyumuştum." dedim. Gülümsedi.

Arkaya baktığımda Nina uyuyordu. James de başını cama yaslamış uyuyordu.

Alice başını David'in omzuna yaslamış uyuyordu.

Ama David uyumuyordu. Kafasını cama yaslamış dışarıyı seyrediyordu.

Bana bakınca göz göze gelmiştik. Hemen tekrar önüme dönüp yola bakmaya başladım.

Yaklaşık 2 saat geçmişti. Uykum birazcık gelmişti ama uyumak istemiyordum.

Michael oldukça yorgun gözüküyordu.

"Bırak bundan sonrasını ben süreyim. Yorgun görünüyorsun." dedi David Michael'a.

"Tamam." dedi Michael. David de hiç uyumamıştı ama yorgun gözükmüyordu.