-42-

123K 6.1K 1.9K
                                    

Gözlerimi açtığımda saat 13.15'di. Dün oldukça geç yattığımdan bu şaşırtıcı değildi.

Dün uyumaya çalışsam da sürekli bana o mesajın kimin attığını düşünüp uyuyamamıştım. Bana o mesajı atan Vofth olayını biliyordu. Hatta belki Vofth'u da kendisi koymuştu. Ayrıca kasabadan gitmemi istiyordu. Ama kimdi bu gizemli kişi?

Düşmanlarımı bilemezsem nasıl önlem alacaktım ki? Gerçi vampirlerin yaşadığı bir kasabada en fazla ne kadar önlem alabilirdim?

Yataktan kalktım. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Saçımı da dağınık topuz yapıp aşağı indim.

Bugün günlerden pazardı. Yani bugün Alice gidiyordu. Yaklaşık yarım saat sonra çoktan otobüse binmiş, gidiyor olacaktı.

Dün gece bu saate kadar uyuyabileceğimi tahmin etmediğimden alarm da kurmamıştım. Hızlı hazırlanmalıydım.

Hiç aç hissetmiyordum. Yine de birkaç bir şey atıştırdıktan sonra odama çıktım. Üstüme buz mavisi bir gömlek, altıma da yine buz mavisi renkli bir pantolon giydim. Saçlarımı düzleştirdim. Makyajımı da yapıp aşağı indim. Alice'e hoşçakal demek için David'in evine gidecektim.

Dün David'le olanlardan sonra konuşmamıştık. O yüzden biraz çekiniyordum.

Montumu giyip evden çıktım. Ev zaten hemen karşındaydı. Muhtemelen ben hariç herkes oradaydı.

Evlerinin kapısını tıklattığımda kapıyı Alice açtı. Beni görünce neşeyle gülümsedi.

"Bir an gelmeyeceksin sandım." dedi. Güldüm ve ona sarıldım.

İçeri girdiğimde tahmin ettiğim gibi herkesin orada olduğunu gördüm.

Montumu çıkarıp Mandy'nin yanına oturdum. David de tek kişilik koltukta oturuyordu. Ona fazla bakmamaya çalışıyordum. Belki de dün olanlardan dolayı biraz utanıyordum.

Yaklaşık 10 dakika sohbet etmiştik. Alice'in otobüse yetişmesi için gitmesi gerekiyordu.

Alice'i aracına bineceği yere David götürecekti. Biz de gelelim demiştik ama Alice bunun ayrılığı daha zorlaştıracağını söylemişti. Onu anlıyordum. Sonuçta ben de buradan ayrılmak zorunda kalmıştım.

Alice hepimize sıkı sıkı sarıldıktan sonra David'in arabasına bindi. Araba gözden uzaklaşırken biz de evlerimize gittik.

---


Eve gittiğimde annem salonda oturuyordu. Dergi gibi bir şey okuyordu. Başta odama çıkmak için merdivenlere yönelsem de sonra vazgeçip annemin yanına oturdum. Annem bana bakıp gülümsedi.

"Babam nerde?" diye sordum dün olduğu gibi.

"Duşa girecekti galiba." dedi annem.

Bir sessizlik oldu. Onunla konuşmak istiyordum. Ona her şeyi anlatmayı istiyordum. Ödev için gittiğimiz yerde Vofth adlı zehre maruz kaldığımı, kolumu yaraladığımı, kim olduğunu bilmediğim birinden tehditkar mesaj aldığımı.. Ne yapmalıydım bilmiyordum. Ama eğer ona anlatırsam tekrar Gizemli Kasaba'dan gitmek konusu açılabilirdi. Ya da beni korumak isteyerek kendilerini tehlikeye atabilirlerdi. Bunu göze alamazdım.

"Anne.." dedim.

"Evet?"

"Dün.. kapıyı açtığında ve bizi gördüğünde bana kızacağını düşünmüştüm. Ama sen kötü hiçbir tepki vermedin. Neden?" diye sordum. Gerçekten de bana kızacağını veya bunun yanlış olduğuyla ilgili bir şeyler söyleyeceğini düşünmüştüm. Ama o gülümsemiş ve konuşmak ister misin diye sormuştu. Doğrusu bu yüzden biraz şaşırmıştım.

Gizemli KasabaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin