lover | jungkook

thirty three

Çok beklettim ve bunun için üzgünüm kızlar. Medyada da şarkı önerisi var ~

Umarım bölümü beğenirsiniz. Vote ve yorumları bekliyom, iyi okumalaaar. :)

Jeon Jungkook. 

Şu iki kelime bile '' ben bir aptalım '' diye bağırıyordu, değil mi? 

Hayır. 

Diğer kızlar onun için deli olurken, ben aptallığıma yanıyordum. 

Ona aşık olan kesimden biri olsam bile bu aptal gibi etrafta dolaşmamı gerektirmiyordu. 

Çünkü bana yaptıkları haddini aşmıştı ve ben etrafta dolaşacak cesareti kendimde bulamıyordum. 

Koridora çıktığım her an insanların gözleri bana çevriliyordu. 

Hadi ama, şu çocuğa aşık olan tonca kız varken ben neden bu kadar dikkat çekmiştim ki?

Bu kadar mı rezildi durumum? 

Üzerimde hissettiğim bakışlara aldırış etmeden adımlarımı devam ettirmeye çalışırken, tahmin ettiğim el elimi sardı. 

Kafamı çevirip Jaehyo' nun yüzüne baktım. 

'' Yanındayım, korkma. ''

diye konuştuğunda bunun hoşuma gitmesini istesem de, gitmemişti. 

Belki bir yerlerde Jungkook bizi izliyor olabilirdi ve aşık olduğum çocuğun beni başkasıyla el ele tutuşurken görmesini istemiyordum.

'' Teşekkür ederim. '' diye cevapladıktan sonra elimi elinden çektim. 

Ve tabii ki ardından tahmin edilecek sesi duydum. 

Namjoon. 

'' Haru! '' diye bağırdı uzaktan. 

Yanımda erkek sinek bile görse etrafı karıştırma merakı olan bir abiden bahsediyorduk. 

Yanında yine tahmin edilen tayfa vardı. 

Ama Jungkook' un hala onlarla takılabildiğine inanamıyordum. 

Bu durumda Namjoon' a mı kızmalıydım, yoksa Jungkook' a mı?

Sonuçta bir abi kız kardeşini rezil eden çocuğa haddini bildirmeliydi, ama buradan Jungkook hiç dayak yemişe benzemiyordu. 

Jungkook ta, nasıl bir yüzsüzlükse hala onların yanında durmaya devam ediyordu. 

Yanlarında bittiğimde '' efendim '' diye cevapladım suratım sirke satarken. 

'' Ne o? '' diye sitem etti. '' Oppa lafını unutmuş gibisin. '' 

'' Namjoon, OPPA. Ne oldu? '' diye yineledim sorumu, oppa tarafını sitemli söylerken.

'' Ne hoş, şu velet hala senin yanında dolanıyor. '' Sonrasında ağzımdan çıkan şeye ben de şaşırmıştım. 

'' Şaşılacak bir durum ki, herkesin içinde beni koruyup kollayan sadece o vardı bilirsin. '' 

Yanındaki çocuklar, bana sevimli görünmeye çalışarak bakarken aralarında biri sonunda konuşmaya cesaret etti. 

'' Bugün birlikte bir şeyler yapalım mı? '' diye sordu Taehyung.

Çocukların şu hareketleri sinir ediyordu beni. Teselli etmeye çalışan profillerine daha fazla dayanamadım, sonrasında birden patladım. 

'' Sevimli görünmeye çalışmayın çünkü buna ihtiyacım yok. '' 

'' Ne- '' diye sorusunu soran Yoongi'nin sorusunu ağzına tıktım. Üzerimde hissettiğim bir çift bakış beni gerse de konuşmaya devam ettim. 

'' Her şeyi bildiğinizi biliyorum. '' dedim. '' Sonuçta bütün okul Jungkook' a aşık olmuş ve onu bir sapık gibi izleyen kız izlenimi yapıştırmışken siz bu şekilde davranmamalısınız. Her şeyden habersiz bir şekilde. '' 

Konuştuktan sonra alaylı bir gülüş doldu kulağıma.

Bu tabii ki Jungkook' tu.

Gözlerimi ona çevirdiğimde kalbimden bir şeylerin aktığını, canımın yandığını hissettim. 

Gözünde bürünen o eski sevgi kaybolmuştu. 

Artık onun yanında olmak bile benim canımı yakıyordu. 

Laflarını ağızlarına tıkadıktan sonra Namjoon' a '' ben gidiyorum '' dedim ve cevaplamasını beklemeden arkamı dönüp yürümeye başladım. 

Hala Jungkook' un yanında takılıyor olması ona bir kaç gün küs kalmam için yeterli bir sebepti.