50. Bölüm Buzlar Prensi

51.1K 2.3K 251
                                    

#sürmeoruju Best of;

@hankerzehra
@ela_tas
@badiseba
@sirinkizcik
@zeyhanker

Instagram

@nur_arzu

Hepinize teşekkür ederim arkadaşlar. Emeğinize sağlık seviyorum sizleri 😘

Bu bölüm Hashtagi:

#buzlarprensi

Katılanlara şimdiden teşekkür ederim. Öpüyorum kocaman.

Kısa bir ara dedim. Ve ara biter bitmez geldim. Siyahın Öteki Yüzü ikinci kitabımız aralık ayında sizlerle inşaallah. Finalini yazdım bitti. Sıra sizlerin beğenisinde. Bakalım olmuş mu

Hey 😎 Kahveler hazır mı? Multimedya Teoman "aşk kırıntıları" muhteşem oldu. Hadi arkadaşlar. Kahve müzik ve Esaret 50. Bölüm sizlerle. İyi okumalar efenim☕️❤️🌷


Saat 06.47

Hande gözlerini açıp saate baktı. Tekrar gözlerini kapatırken bulunduğu yeri hatırlayıp hızla gözlerini açtı. Burası konak değildi! Belini saran eli hissedince başını yastığa iyice gömdü. Donuk gözlerle karşısındaki Josephine koltuğa bakarken derin bir iç çekti. Oysa her sabah o kasvetli odada gözlerini açar o iğrenç eskitme gardırobun aynasından yansımasına bakardı. Her sabah gördüğü oydu. Sonrasında değişiklik olarak Kerem yanında yatmaya başlamıştı.

Kerem...

Eski o adam...

Değişimine şaşırıyordu ama kısa sürede olmamıştı ki. Uzun bir süreç ve şimdiki durumları... Ne kendisi o konağa geldiğindeki Hande'ydi. Ne de Kerem eskisi gibiydi. İkisi de değişmişti. Aralarında bir çekim oluşmuştu. Ta başından beri buz gibi donduran bu çekim, şimdi yerini başka bir şeye bırakmıştı. Düşüncelerini düşünmekten korkan bir Hande vardı. Ama o düşünceleri mantıksızdı. En azından bunun farkındaydı. Belindeki eli kaldırıp yavaşça kalktı. Perdeyi açıp dışarı baktı. Her taraf bembeyazdı. Kar yağmaya devam ediyordu. Duşa girip çıktıktan sonra, kıyafetlere tek tek bakıp gezeceklerini düşünerek en uygun olanı seçti. Siyah pantolon ve siyah kazağı giyinip hafif bir makyaj yaptı. Sonra Kerem'e baktı. Hâlâ uyuyordu. O uyanmadan aşağı inip kahvaltısını yapacaktı. Neden böyle yaptığını da biliyordu. Hemen kalkıp dışarı çıktı.



Kahvaltısını alıp masaya oturduğunda aynı dalgın hâli devam ediyordu. Çayından bir yudum alıp dışarıyı izlemeye başladı. Yağan karı değil, eylül ayından beri yaşadıklarını izliyordu. Hepsi de yağan karın üzerine aksetmişti. Aldığı ödülü Kerem'in vermesi. Elinde olmadan korktuğu soğuk bakışları. Giray'ın yüzük taktığı gün aynı restoranda Kerem'in kendine bakışı. Sonra babasının konuşması ve o kasvetli konak. Nikah masasına tek başına oturup Kerem'i beklemesi ve onun gelip evet dedikten sonra çekip gitmesi. Gözlerinden bir damla yaş süzülürken çayından bir yudum daha aldı. Film karların üzerinde devam ediyordu. Herkesin düğün gördüğü cenaze törenini izlemek iç yakıyordu. Orada üzülen, kendini anlayan tek kişi Nesrin'di. Simsiyah kıyafetiyle cenazeye katılan tek kişi. Üzerindeki gelinlik olarak giydiğinin kefen olduğunu da sadece kendisi görüyordu.

Film ilerliyor, üzgün ve dolu gözlerle izliyordu. Odaya Kerem'in yanına gelmesi ve ilk konuşmaları.

"Dokunulacak kadar büyük müsün?"

ESARET  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin