forty seven

13.2K 1.1K 350
                                    

Sınır: 55 vote (dolduğunda bölüm gelir)

Okurken yıldıza basın çabuk dolsun, çabuk bölüm gelsin. Umarım beğenirsiniz!

Medyada da şarkı önerisi var :')


Namjoon ile işkence gibi geçen bir günün ardından sabah okula gitmek için uyanmıştım. İşkence dediğim doğruydu, çünkü çocuk hala imalı bakışlarını üzerimde gezdiriyordu.

Bizi birlikte uyurken basması hiç hoş olmamıştı. Bir abi normal şartlar altında kız kardeşini uyarmalıydı, değil mi?

Yani ben erkek olsam ve bir kız kardeşim olsa başkasıyla bastığım için sinirlenir, kıskanırdım. Bütün zamanımı onu uyarmakla geçirirdim fakat bu çocuk iyice kafayı yemişti. 

Okula gitmesini bekledikten sonra hazırlanmaya başladım, çünkü onun çenesini dinlemeye tahammülüm yoktu. Üzerimi değiştirip çantamı hazırladıktan sonra sonra tam kapıya doğru yürüyecektim ki kapı çaldı.

Gidip açtığımda kimi gördüğüm çok açıktı. Jeon Jungkook.

Fare gibi her yerden fırlıyordu. 

'' Ne işin var burada? '' diye sorduğumda bana göz devirmekle yetindi, uyuz şey. 

Ama onu seviyordum. İçeri girmeyi reddederek '' Seni almaya geldim '' dedi. 

'' Okulun yolunu biliyorum. '' 

'' Şey. '' diye söze başladıktan sonra yüzü yüzüme yaklaşmaya başladı. Gözleri dudaklarıma kilitlenirken '' bazı şeyler için utanır, okula gelemezsin diye düşündüm '' diye fısıldadı.

Tamam, kendimi kaybetmiş gibiydim. 

'' Bu yüzden seni götürmeye geldim '' dedi. Utandığım doğruydu, ama beni asıl utandıran şey sınıftaki insanların tepkisiydi. Çantamı aldıktan sonra onun yanına yürüdüm. 

Okula gittiğimiz süre boyunca el ele tutuşmuştuk, ve uzun süre sonra okula sevgili olarak gidebiliyor olmamız inanılmaz bir olaydı. 

O kadar güzel hissettiriyordu ki... Bahçeye adım atar atmaz bütün gözler bize çevrilmişti. Herkes birleşmiş ellerimize bakıyordu. Eskiden bana ezikler, dalga geçer gibi bakan gözlerin şimdi böyle bakıyor olması beni çok mutlu ediyordu.

Karşımızda beliren Jaehyo' nun gözleri ellerimizi bulduğunda yüzüne sinen üzgün ifadeyi görebiliyordum. Onun mutsuz olmasını istemiyordum, ama elimden gelen bir şey yoktu. 

Ben Jungkook' a aittim, ve böyle olmak zorundaydı. 

Jungkook sanki aklımdan geçenleri okumuş gibi kulağıma eğilip fısıldadı. 

'' Artık sana kötü bakmalarına izin vermeyeceğim, bebeğim. '' 

Bebeğim, derken?

Bebeğim mi demişti o?

Evet, kalbim tekrar hızlanmaya başlamıştı. Yüzümdeki gülümsemeyi silmeden yürümeye devam ettim onunla. Sınıfa geldiğimizde beni kapıda bırakmamış, oturduğum sıraya geçene kadar elimi tutmaya devam etmişti. 

Ben yerime geçerken, sınıftaki kızların kıskanç bakışları üzerimde geziniyordu. Cidden, şu havaya girmek o kadar güzeldi ki.

O artık benim sevgilimdi! 

Ben yerime oturduktan sonra sıradan destek alarak bana doğru eğildi. Sınıftaki kızların kıskanç fısıldaşmalarını duyabiliyordum.

'' Bundan hoşlanmadılar. '' dediğimde jungkook' un yüzü güldü. 

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin